Türk Tabipleri Birliği (TTB), orman yangınları ile ilgili yaptığı açıklamada, yangınlara müdahale aşamasındaki sürece TTB ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin (TMMOB) de dahil edilmesi istendi. Açıklamada; “Yetkilileri bilime ve bilim insanlarına kulak vermeye bir kez daha çağırıyoruz. Önlemler alınırken dünyada ve ülkemizde var olan zengin bilgi birikiminden ve konunun uzmanlarından yararlanılması gerekliliği topluma ve tüm yaşayan canlılara karşı sorumluluktur. Gerek önlem ve gerekse müdahale aşamalarında TMMOB ve TTB başta olmak üzere ilgili örgütlerin sürece dahil edilmeleri bir zorunluluktur” ifadelerine yer verildi.
TTB, orman yangınları karşısında alınması gereken önlemler ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada; Türkiye’de yaz mevsimlerinde çıkan orman yangınları ile ilgili yapılan açıklamada; 21 Haziran Salı akşamı Marmaris’te başlayan ve yoğun uğraşlar sonucu söndürülebilen yangın hatırlatıldı. Yetkililere, ‘bilime ve bilim insanlarına kulak verme’ çağrısı yapıldı. Yangınla mücadelede görev alan personelin güvenliği için alınabilecek önlemler sıralandı.
TTB'nin açıklaması şöyle:
“21 Haziran 2022 akşamı, Muğla ili, Marmaris ilçesinin Bördübet yöresinde üç farklı noktadan orman yangını başladı. 2021 yazında yaşadığımız orman yangınlarından, iktidarın yangın ve sel gibi olağandışı durumlara nasıl yaklaştığı bilindiğinden, bu yangın haberi yurttaşlarda kaygı yarattı. Bilime ve meslek örgütlerinin öneri ve uyarılarına kulak tıkayan, kamu kurumlarının olanaklarını israf eden, kaynakları doğru kullanamayan yetkililer; doğa ve toplumun karşı karşıya kaldığı yıkım bu kaygıların somut ve yakıcı temellerinden bir kısmını oluşturmaktadır.
Akşam saatlerinde başlayan son orman yangını da gece havadan müdahale imkanlarının olmadığının açıklamasını takiben, karadan müdahaleye, orman işçilerinin ve yöre halkının özverili çalışmasına terk edildi. Yörenin coğrafi yapısının karadan ulaşıma izin vermemesi ise özverinin de yeterli olamadığı ve ertesi sabah her türlü imkanı kullanarak dahi kolayca söndürülemeyecek büyüklükte bir orman yangınıyla karşı karşıya kalmamıza neden oldu.
Yangının tamamen söndürülmesine kadar geçen altı günde yaklaşık 4500-5000 hektar alanın yandığı basına yansımıştır. Yanan ekosistemde yaşayan bitki ve hayvanlar zarar görmüş; vahşi yaşam formları hayatlarını kaybetmiş; arıcılık, hayvancılık ve tarımsal üretimle geçinen yöre halkı geçim araçlarını kaybetmiştir.
2021 yılında 28 Temmuz’da ilk olarak Manavgat’ta başlayan, Akdeniz ve Ege başta olmak üzere Marmara, Batı Karadeniz, Doğu Anadolu bölgelerinde 75 farklı noktada ortaya çıkan ve 16 gün süren yangınlar, öncelikle Antalya, Adana, Muğla illeri sınırlarındaki ormanlık alanları etkilemişti. Toplamda 70-75 bin hektarlık bir alan yanmış ve Marmaris’te 1(bir), Kahramanmaraş’ta düşen kiralık yangın uçağında ise 5(beş) Rusya, 3(üç)Türkiye vatandaşı hayatını kaybetmişti.
Orman yangınları, ülkemizde ve dünyada giderek artmaktadır. İklimsel değişiklikler ve yanlış orman politikaları, sorunu ağırlaştırmaktadır. Bu yıl da Bördübet-Marmaris orman yangınında ne yazık ki yetkililer sergiledikleri tutumla; ekolojik yaklaşımla gereken önlemlerin alınacağına, toplumun sağlık ve ekonomik yönden korunacağına ilişkin güven verememektedir.
Yetkilileri bilime ve bilim insanlarına kulak vermeye bir kez daha çağırıyoruz. Önlemler alınırken dünyada ve ülkemizde var olan zengin bilgi birikiminden ve konunun uzmanlarından yararlanılması gerekliliği topluma ve tüm yaşayan canlılara karşı sorumluluktur. Gerek önlem ve gerekse müdahale aşamalarında TMMOB ve TTB başta olmak üzere ilgili örgütlerin sürece dahil edilmeleri bir zorunluluktur.
Yanan orman alanları, arazi ve inşaat rantına kurban edilmemeli ve hızla yeniden bilimsel ormanlaştırma çalışması başlatılmalıdır. Yangında görevli personele yeterli P-100 maske başta olmak üzere, gerekli kişisel koruyucu donanım temin edilmelidir. Yangın söndürme işçileri başta olmak üzere, yangın sahalarındaki görevli personelin karbonmonoksit maruziyet düzeylerinin ölçülmesi sağlanmalıdır. Yangın bölgelerindeki hava kirliliği ölçümleri düzenli ve gerçek zamanlı olarak halka açıklanmalıdır.”