TTB’nin Covid-19 Raporu'ndan: Antikor testleri şüpheli, sağlıkçılar ağlamaya başladı, bakanlığın metodu salgında risk, huzur evlerinin durumu Avrupa ve ABD’den iyi

TTB’nin Covid-19 Raporu'ndan: Antikor testleri şüpheli, sağlıkçılar ağlamaya başladı, bakanlığın metodu salgında risk, huzur evlerinin durumu Avrupa ve ABD’den iyi

T24 Haber Merkezi

Türk Tabipler Birliği "Covid-19 İzleme Grubu 4. Ay" raporunu yayınladı. Raporda farklı başlıklar yer alıyor.

Rapora göre Sağlık Bakanlığı’nın yetkili laboratuvarlara ücretsiz olarak dağıttığı hızlı antikor testlerinin uygunluğunun kuşkulu olduğu belirtildi. Sağlık çalışanlarının yaşadığı sağlık sorunlarına yer verilen raporda, çalışanların ruhsal açıdan olumsuz etkilendiği, bazı sağlık çalışanlarının haftada bir iki gün ağlayamaya başladığı kaydedildi. Ayrıca hastanelerdeki bütün personelin Covid-19 ile mücadeleyle görevlendirildiğine dikkat çekilerek, salgının yeniden alevlenmesi halinde mücadele metodunun başarısız olma riski vurgulandı.Raporda ayrıca Türkiye'deki huzur evlerinin ABD ve Avrupa'dan daha iyi durumda olduğu vurgulandı. 

Türk Tabipleri Birliği, Covid-19 İzleme Grubu’nun hazırladığı Covid-19 Pandemisi 4. Ay değerlendirme raporunda Türkiye İnsan Hakları Vakfı’ndan Doç. Dr. Aslı Davas’ın “Sağlık Çalışanları ve COVID-19” başlıklı yazısı, Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Başkanı Prof. Dr. Aynur Eren Topkaya'nın antikor testlerine ilişkin yaptığı değerlendirme, Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi Göğüs Hastalıkları bölümünden Doç. Dr. Osman Elbek'in “COVID-19 Pandemisi’nde Gözardı Edilenler: Huzurevleri” başlıklı yazısı ve TTB Aile Hekimliği Kolu’ndan Dr. Emrah Kırımlı'nın, “Covid-19 salgını sırasında aile hekimliği” başlıklı yazısı yer aldı.

Raporun giriş bölümünde Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) Türkiye'ye yaptığı maske yardımına ilişkin bilgi verildi.

DSÖ'den 1.7 milyon dolarlık maske yardımı

Raporda Türkiye'deki maske dağıtımına ilişkin sıkıntının devam ettiği vurgulanarak, "DSÖ, Almanya Hükümeti’nden sağladığı 1.7 milyon dolarlık fonla aldığı milyonlarca maske, gözlük ve diğer malzemeyi ülkemizdeki sağlık çalışanlarına -dikkate değer iki partnerin dağıtım katkısıyla- yardım amacıyla göndermiş" ifadelerine yer verildi.

"Antikor testleri hastalığın tanısında kullanılmamalı"

Raporda, bakanlığın dağıttığı hızlı antikor testlerinin Covid-19 hastalığının tanısı ve plazma donörlerinin seçiminde kullanılmasının önerilmediği vurgulanarak, Prof. Dr. Topkaya'nın şu görüşüne yer verildi: "Hızlı testlerin duyarlılık ve özgüllüğü değişkenlik göstermektedir. Üretici firmalar bu testlerin üretiminde kullanılan antijenlerin yapısını bildirmemiştir. Testler kalitatif sonuç vermektedir ve diğer Koronavirüsler, bazı hormonlar ve vitaminlerle çapraz reaksiyon verebilmektedir." 

"Beş sağlık çalışanından ikisi haftada birkaç kez ağlıyor"

Doç. Dr. Aslı Davas da 23’ü hekim 44 sağlık çalışanın yaşamını kaybettiğini belirtti. Diyarbakır ve Kayseri’de iki hemşirenin “psikososyal risklerin artması” nedeniyle intihar ettiğine dikkat çekilen raporda sağlık çalışanlarının büyük bir belirsizlik ve kaygı içinde olduğu vurgulandı. Raporda, "Salgın süresince sağlık çalışanlarının ruhsal açıdan olumsuz etkilendiği, beş sağlık çalışanından ikisinin haftada bir iki gün ağlamaya başladığı; üç çalışandan ikisinin uyku düzeninin bozulduğu" ifade edildi.

"Aile hekimlerine yönelik eylem planı hazırlanmalı"

Dr. Emrah Kırımlı ise hastanelerdeki sağlık personellerinin hepsinin salgın ile mücadele görevlendirildiğine dikkat çekti. Covid-19 ile mücadelede aile hekimliğine yönelik bir eylem planı hazırlanmadığı vurgulayan Kırımlı, “Salgının olası bir yeni alevlenmesinde ortaya çıkacak daha büyük bir dalga ile mücadelede bu metodun başarısızlık riski mevcuttur” ifadelerini kullandı. Salgının ilk dalgasında toplumun sağlık ihtiyaçlarının ötelendiğini belirten Kırımlı, aile hekimlerinin sorunlarını da sıraladı.

"Türkiye'deki huzurevlerinin durumu daha iyi"

Doç. Dr. Osman Elbek, rapordaki yazısında Türkiye’deki huzurevlerinin Covid-19 salgınında ölümler açısından Avrupa ve ABD’deki huzurevlerinden daha iyi durumda olduğunu ifade etti. Türkiye'de yaşlı nüfusun arttığını belirten Eblek, "Önümüzdeki yıllarda benzer pandemiler karşısında kırılgan bir grup olarak huzurevi sakinlerinin durumu çok daha kritik önem taşıyacaktır" uyarısında bulundu.