Prof. Dr. Türkan Saylan’ın evinin aranması üzerine bir açıklama yapan TTB Başkanı Gençay Gürsoy 'Saylan kutsalımızdır’ dedi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Delegesi Prof. Dr. Türkan Saylan’ın Ergenekon soruşturması kapsamında evinde arama yapılmasına Türk Tabipleri Birliği sert tepki gösterdi. TTB Başkanı Gençay Gürsoy, Saylan’ın yanında olduklarını söyleyerek, “Eğer TTB’nin, hekim camiasının, 100 bin hekimin, bir kutsal değeri varsa Türkan Saylan bizim kutsalımızdır. Bunu açıkça ifade ediyorum. Türkan Saylan’ın temsil ettiği kimlik bizim hekim kimliğimizin kutsalıdır. Ve bugün hepimiz Türkan Saylan’ız" dedi. 'Demokrasi karşıtı hareketin içinde olamaz'TTB Başkanı Gençay Gürsoy, TTB Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında Prof. Dr. Türkan Saylan’ın Ergenekon soruşturması ile ilgili bir süreç içinde bulunmasından duydukları üzüntüyü dile getirdi. TTB Merkez Konseyi delegesi olan Saylan’ın aynı zaman 40 yıllık arkadaşı da olduğunu kaydeden Gürsoy, “Türkan Saylan’ın, siyasi görüşleri burada tartışma konusu değil elbette. Ama şunu ben arkadaşı olarak çok iyi biliyorum ki Türkan Saylan, demokrasi karşıtı herhangi bir hareketin içinde olamaz. TTB olarak onun demokrasi yandaşı bir kimliğe sahip olduğu konusunda garanti verebiliriz. Taahhüt edebiliriz" dedi. Bugün içinde bulunulan durumun yasal sürecin uygulama aşaması ile ilgili olduğuna işaret eden Gürsoy, “Buna doğal olarak saygımız var. Türkiye’de hukuk sistemi yasalar ne gerektiriyorsa onlar yapılacaktır" diye konuştu. Gürsoy şunları söyledi: “Türkan Saylan Türkiye’de cüzam hastalığına karşı mücadelenin öncülerinden biridir. Bu bugün için çok fazla şey ifade etmeyebilir; ama bu çok önemli hastalığın çok toplumsal sorunlara yol açan bir enfeksiyon hastalığının Türkiye’de mücadele kanalını açan insan olmak son derece önemlidir. Bunun dışında sayısız demokratik örgütte, öğretim üyeleri derneğinde, öğretim üyeleri sendikasında bizlerle birlikte çalışmış, toplumsal sorumluluğu sonuna kadar yerine getiren sorumluluk sahibi iyi hekimlik değerlerine sonuna kadar sahip çıkan bir meslektaşımızdır. Türkan Saylan, son dönemlerde son 15 yıldan beri de eğitim alanında yoksul kız çocuklarının eğitim almalarında olağanüstü başarılar göstermiştir." ‘Ona yapılan bize yapılır’ TTB Başkanı Gürsoy, Türkan Saylan’ın temsil ettiği kimliğin kendilerinin hekim kimliğinin kutsalı olduğuna işaret ederek şunları söyledi: “Bütün bu değerleriyle birlikte eğer TTB’nin, hekim camiasının, 100 bin hekimin, bir kutsal değeri varsa Türkan Saylan bizim kutsalımızdır. Bunu açıkça ifade ediyorum. Türkan Saylan’ın temsil ettiği kimlik bizim hekim kimliğimizin kutsalıdır. Ve bugün hepimiz Türkan Saylanız. TTB olarak ve Türkiye’deki 100 bin hekim olarak bunu açıkça ifade ediyor ve umuyoruz ki yasal süreçler boyunca Türkan Saylan, bu hasta durumunda kimliği rencide edilmesin, kişiliği örselenmesin. Fiziksel koşullar bakımından hastalığı dikkate alınarak en iyi durumda en kısa sürede özgürlüğüne kavuşsun ve istirahate çekilebilsin. Bu olmadığı takdirde TTB’li tüm hekimler adına konuşuyorum. O’na yapılan muameleyi kendimize yapılmış adledeceğiz." ‘Sağlığından endişeliyiz’ Kanser hastası olan Prof. Dr. Türkan Saylan’ın sağlığından da endişe ettiklerini dile getiren Gürsoy, “Sanıyoruz ki Türkiye’de yasal süreç bunları dikkate alacaktır. Türkan Saylan’ın tedavisinde en ufak bir aksama çok ciddi sonuçlara neden olabilir. Biz yakından biliyoruz ki -ben bir doktor ve arkadaşı olarak çok iyi biliyorum ki- gerçekten hastalığının kritik bir evresindedir. İlerlemiş bir kanser hastasıdır. Karaciğer yetmezliği içindedir. Bütün bunların özenle dikkate alınmasını umuyoruz" dedi. ‘Bizim için travma’ Türkan Saylan’ın kimliğine, kişiliğine yönelen örselenmişlik kendi kişiliklerine yönelen örselenmişlik olacağını savunan TTB Başkanı Gürsoy, “O’nun rencide edilmesi bizi rencide edecektir. Dolayısıyla bizim için de bu olası gelişmeler travma niteliği taşır" dedi. Hekimlerin travmaya uğramasının ise psikolojik anlamda çok ciddi sonuçlar doğurabileceğine işaret eden Gürsoy şöyle devam etti: “Umuyorum Türkan Saylan bir an önce yasal sorunların halledilmesiyle birlikte özgürlüğüne kavuşur ve istirahate çekilir. Hekimlerin manevi kimlikleri, eğer Türkan Saylan’ın hekim kimliği, bizim gözümüzdeki manevi kimliği rencide edilirse bizim kimliğimiz de örselenmiş olur. Ve biz travmaya uğramış oluruz. Travma uğramış hekimlerin görevlerini yerine getirme konusunda bir takım güçlüklerini uğrayacaklarını anlamak mümkün."