TTB ve TİHV: Ankara Emniyet Müdürlüğü TTB ve ATO'yu ‘fişlemiştir’

TTB ve TİHV: Ankara Emniyet Müdürlüğü TTB ve ATO'yu ‘fişlemiştir’

Hülya Karabağlı / Ankara

 

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Gezi Parkı eylemlerinde gaz fişeklerinden gözünü kaybedenlerin sayısı konusunda işbirliği önerdiği ve iktidara yakın medya guruplarının TTB’nin rakamlarıyla ilgili başlattığı tartışma sürüyor. TTB ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı ( TİHV)  bugün ortak bir basın açıklaması yaparak  “Yaşananların en yakın tanıkları hekimlerdir” dedi. Açıklamadan bazı bölümler şöyle:

 

İktidar TTB’yi hedef yapmak istiyor

 

İnsan eliyle oluşturulmuş fiziksel ve ruhsal travmaya maruz kalan binlerce kişinin adalete erişebilmesi önündeki engelleri kaldırmakla sorumlu olan siyasal iktidar; bu süreçte bütün saldırılara rağmen, tıbbi etik ilkeler gereği sağlık hizmeti sağlayan hekimler ve TTB’yi, toplumun gerçeğe erişim hakkını da çiğneyerek, Sağlık Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, bazı basın ve medya organları vasıtasıyla hedef haline getirmeye çalışmaktadır.

 

Ankara Emniyeti bir anlamda ‘fişledi’ 

 

Bu girişimlerden önce de TTB ve Ankara Tabip Odası (ATO) Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından bir anlamda “fişlenmiştir”. Dava dosyaları üzerinden kamuoyuna da yansıdığı üzere Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanan fezlekede birçok meslek örgütü ve sendika ile birlikte TTB ve Ankara Tabip Odası  “hükümet muhalifi sivil toplum örgütleri” olarak ilan edilmiştir.

 

Hâkimler ve TTB üzerinde polis ve medya baskısı 

 

Söz konusu fezlekede TTB ve Ankara Tabip Odası’na yöneltilen suçlamalar eylemci gruplara kamuoyu desteği sağlamak, Yargı ve Ankara Emniyet Teşkilatı üzerinde psikolojik baskı oluşturmak, “Polis tarafından yapıldığı iddia edilen orantısız güç kullanımı ile ilgili, savcılığa bireysel olarak suç duyurusu yapılması yönünde teşvik etmektir. Ne yazık ki aynı anlayışın devam ettiği, hekimler ve TTB üzerinde polis ve medya baskısı oluşturulmaya çalışıldığı görülmektedir.

TTB ve TİHV bu tür baskılarla ilk kez karşılaşmamaktadırlar. Bu kurumlar tüm dünyadaki saygın konumlarını böyle zamanlardaki tutarlı, ahlaki duruşları ile uluslararası insan hakları kuruluşları ve Dünya Tabipler Birliği’nin yayınladığı tutum belgelerine uygun davrandıkları için kazanmışlardır.