Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyeleri hakkında görevden alınmaları için açılan davanın 3’üncü duruşması yapıldı. TTB avukatları, reddi hâkim talebi için İstinaf Mahkemesi’nin kararının beklenmesini talep etti, duruşma 6 Nisan’a ertelendi. Duruşma öncesi TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “Seçilmişleri görevden alarak, kayyum atamakla bu iş olmuyor. Bizim yaptıklarımızı yapabilecekseniz buyurun hodri meydan. Biz seçilsek de seçilmesek de mücadeleye devam edeceğiz. Mücadele seçimle olmuyor, yürekle oluyor o yürek bizde var” dedi.
TTB Merkez Konseyi Üyelerini görevden almak için açılan davanın 3’üncü duruşması bugün Ankara Dışkapı Adliyesi 31’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yapıldı. İlk duruşmada tutuklu yargılanan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve yöneticiler duruşmaya katıldı. TTB avukatları davanın ilk duruşmasında istedikleri ve yerel mahkeme tarafından reddedilmesi nedeniyle İstinaf Mahkemesine taşıdıkları reddi hakim talebi için istinaf sonucunun beklenmesini talep etti. Hakim, bu doğrultuda “esasa ilişkin incelenme yapılamayacağı” gerekçesi ile duruşmayı 6 Nisan’a erteledi.
TTB Merkez Konseyi üyeleri duruşma öncesinde basın açıklaması yaptı. TTB, üyelerine çok sayıda emek-meslek örgütleri destek verdi. Açıklamada, "TTB susmadı, susmayacak", "Yaşasın örgütlü mücadelemiz", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz", "Yaşamak, yaşatmak istiyoruz" sloganları atıldı.
TTB Başkanı Korur Fincancı, 6 Şubat depremlerinde yaşamını yitirenlere ve yakınlarına başsağlığı dileyerek şunları söyledi:
“Biz sayısız davayla, duruşmayla uğraşırken bir yandan da bu yıkımda yaralara merhem olmak, insanlarımızın yanında olmak için uğraş veriyoruz. Bizim önceliğimiz bu yaşanan felaketten insanların en az zararı görerek geçebilmiş olması. Seçilmişleri görevden alamaya çalışan, seçilmiş bir başkanını hapseden, meslek örgütlerinin işlevsiz kalmasını hedefleyen yaklaşımlarla yıllardır karşılaşıyoruz. Bu mücadelede insan özne kılmayı, insanın yaşam hakkını önceleyen bir mesleğin mensupları olarak mücadelemizden hiç vazgeçmedik bundan sonra da vazgeçmeyeceğiz. Ne hapse atmaları ne bizi görevden alma çabaları sonuç vermez, vermeyecektir. Türkiye’de insanlar kimin onların yanında olduğunu çok iyi biliyorlar. Sorumluluğumuz insanlara, insanlığa dairdir.
Bizi, seçilmişleri görevden almaları bu görevi bırakmamız anlamına gelmiyor, biz bu görevde değilken de zaten meslek örgütümüz için mücadeleye devam ediyorduk. TTB Merkez Konseyi üyesi olmamız gerekmiyor. Olmadığımızda da tıp öğrencisiyken de biz bu mücadelenin içindeydik. Seçilmişleri görevden alarak, kayyum atamakla bu iş olmuyor. Bizim yaptıklarımızı yapabilecekseniz buyurun hodri meydan. Biz yaraları sararken neredeydiniz diye sormak gerekiyor. Biz seçilsek de seçilmesek de mücadeleye devam edeceğiz. Mücadele seçimle olmuyor, yürekle oluyor o yürek bizde var. Onun için sol memenizin altındaki cevahir hep ışımaya devam etsin. Yürekli dostlarım, yürekli yoldaşlarım iyi ki varsınız, iyi ki meslek örgütümüz TTB var.”
TTB Merkez Konseyi İkinci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten de şöyle konuştu:
“Ülkede ne olursa olsun iktidar çevreleri, yarattıkları gündemlerle toplumdan gerçekleri gizlemeye çalışıyor. Seçilmişleri yargıyı kullanarak görevden almaya yelteniyor, meslek örgütleri ve demokratik kamuoyunun temsilcilerini susturma çabasını sürdürüyor. Bizim gündemimiz ise deprem. Bir doğal afetin felakete dönüşmesine neden olan mevcut düzenin yürütücülerine rağmen, bizim gündemimiz deprem. Gündemimiz toplum sağlığı için insanlarımızla ve meslektaşlarımızla bir arada olmak, onları savunmak, hep birlikte kendimizi sağaltmanın mücadelesini vermek.
Böylesi ağır bir yükün yanında Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin amaç dışı faaliyet gösterdiğine dair doğru olmayan bir suçlamayla karşı karşıyayız. Her gün yeni bir krize ve felakete sebep olanlar görevi bırakmayı bir an dahi düşünmezken uydurma gerekçelerle bizleri görevden almaya çalışıyor. Görevden alınması gerekenler, depremzedelere ve gece gündüz çalışan meslektaşlarımıza depremin 23’üncü gününde halen temiz su sağlayamayanlardır. Görevden alınması gerekenler, depreme dayanıklı kamu binası yapmayanlardır. Görevden alınması gerekenler, Bir depremde önce hastanelerin yıkıldığı bir sağlık ortamına, sağlıksızlık üreten sağlık sistemine bizi mahkûm edenlerdir Biz görevimizin başındayız.
Bıkmadan, yorulmadan, tekrar tekrar ifade ediyoruz: TTB Merkez Konseyi, tüm baskılara rağmen bilimsel bilginin kılavuzluğundan, mesleğin etik ilkelerinden taviz vermeden; toplumsal sağlık ve meslektaşlarının emeği için mücadele etmeye devam edecektir. Bizim faaliyetlerimiz ne suçtur ne de amaç dışıdır. Verilecek karar ne olursa olsun hekimlik mesleğinin toplumsal sorumluluğunu omuzlarında hisseden Türk Tabipleri Birliği, dün susmadı bugün de susmayacaktır.”
Ardından, Avrupa Hekimler Daimî Komitesi Başkan Yardımcısı Dr. Ole Johan Bakke, SES Eş Genel Başkanı Hüsnü Yıldırım, DİSK Dev Maden-Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün, KESK Mali Sekreteri Gönül Kural Şimşek, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve TİHV Genel Başkanı Metin Bakkalcı da TTB ile dayanışma açıklaması yaptı. (ANKA)