T24 - Murat Yetkin, Aysel Tuğluk ile görüştü."Bir aksilik çıkmaz ise" yarın İmralı'da Öcalan ile buluşmasında konuşacaklarını, PKK'nin bayramın sonuna kadar uzattığı ateşkesi ve Şırnak- Hakkâri’de özerklik ilanı benzeri muhtemel eylemlerini konuştular.
Murat Yetkin'in Radikal'de yayımlanan yazısı şöyle:
"Kötü şeyler olmasından korkuyorum” diye söze başlıyor Aysel Tuğluk; “Devlet tarafından herhangi bir yaklaşım gelmezse, PKK kendi başına bir sürece girebilir.’
Tuğluk, PKK’nın kurucu lideri Abdullah Öcalan, Kenya’daki Yunanistan Büyükelçiliği’nden çıkartılıp yakalandıktan sonra getirilip hapsedildiği İmralı’da avukatı olmuştu. Daha sonra DTP milletvekili… DTP kapatılınca Ahmet Türk ile birlikte vekilliği düşürüldü. Şimdi, “Bir aksilik çıkmaz ise” yarın, yine avukatı sıfatıyla İmralı cezaevine gidecek, müvekkili ile görüşecek.
Ama bu defa savunma hazırlamak için değil; ondan PKK üzerindeki etkisini kullanarak çılgınca eylemlere kalkışmasını en azından bir süre için daha engellemesini isteyecek.
Öcalan bir süre önce ‘devletin’ kendisiyle görüşmemesi durumunda 31 Ekim’den itibaren artık devreden çıkacağını söyledi. Evet, Öcalan benzeri açıklamaları geçmişte de yapmıştı. Kaldı ki bu açıklaması dahi bir manevra alanı veriyordu. PKK son açıklamasında ‘Eylemsizliği’ Kurban Bayramı sonuna dek, yani kasım ayının üçüncü haftasına dek ‘uzattığını’ açıklamıştı.
Gerçi kış ayları PKK için hep eylemsizlik ayları olageldi ve ‘tek taraflı ateşkesler’ de hep kış koşulları nedeniyle kırsal alanın eyleme uygun olmadığı aylarda ilan edildi. Ancak güvenlik birimleri, PKK eylemlerinin şehirleri hedef alması için kış engeli olmayacağına göre hesap yapıyorlar. Nitekim Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, geçen hafta Radikal’e yaptığı açıklamada, bir yandan demokratik hakların genişletilmesi, diğer yandan ise güvenlik güçlerinin elinde silahla karşısına çıkanla mücadeleye devam edeceğini söylemişti.
Hükümetin bu politikası Kandil tarafından yakından izleniyor ve başka türlü yorumlanıyor. Örgüt yöneticilerinden Duran Kalkan’ın dün Fırat Haber Ajansı’nda yer alan sözlerine göre AK Parti hükümeti “PKK’yi çözmek için Önder Apo’dan fırsat yaratmasını istiyor” ve PKK’yı “Zayıflatıp kendisini güçlendirdiği bir ortamda da eğer başarı kazanacağına inanırsa imha ve tasfiye amaçlı saldırılar yapmak üzere hazırlanmaya çalışıyor.”
Yani? Yani, PKK kendisini fena halde köşeye sıkışmış hissediyor. ABD ve Irak Kürt yönetiminden gelen işaretler ve köşeye sıkışmışlık duygusunu her şeyi yapmayı göze almış bir öfkeye dönüştürebilir.
O nedenle Tuğluk, “Devlet bir şey yapmazsa PKK’nın kötü şeyler yapmasından korkuyorum” deyince “Ne yapabilir” diye sordum ve aramızda şu konuşma geçti:
Kazanamayacağını bile bile bir ‘Ben yenemem, ama onlar da beni bitiremez mantığıyla şiddetli eylemlere kalkışabilir. Kendisinin tahrip olacağını bile bile eylemler yapabilir.
Siz durduramıyor musunuz?
Bizim PKK üzerinde ikna gücümüz olması için elimizde bir koz, onlara iletebileceğimiz bir öneri olması lazım. Oysa yok. Çarşamba gümü İmralı’ya gitmek için izin aldık. Görüşürsek yalnızca PKK tarafındaki ve tabandaki nabzı yansıtacağız. İşlerin ne kadar tehlikeli gittiğini söyleyeceğiz. Ama onun dışında elimizde bir şey bulunmuyor.
İmralı’ya gidiş öncesinde hükümet tarafıyla bir temasınız oldu mu?
Hayır olmadı. Bizimle konuşmuyorlar, biliyorsunuz.
O halde BDP’li arkadaşlarınızın hükümet üyeleriyle görüşmesini mi aktaracaksınız?
Orada da aktaracak bir şey de yok. Çünkü hükümet tarafından bir şey söylenmiyor. ‘Sizi dinleyelim’ denmiş. Yani hükümet görüşüyor, ama konuşmuyor, konuşuyormuş gibi yapıyor. O yüzden biz diyoruz ki, şu müzakere süreci başlasın. BDP ile gerçekten konuşulsun, İmralı süreçten dışlanmasın. Yoksa sadece eylem anlamında değil, çatışmayla sonuçlanacak başka gelişmelerin olmasından, kan dökülmesinden de endişe ediyoruz.
Bir süredir Şırnak ve Hakkâri’de özerklik ilanı gibi iddialar dolaşıyor, bunu mu kastediyorsunuz?
Bizim kulağımıza da geliyor. Düşünebiliyor musunuz ülke içinde bir bölgede bir başka idarenin ilan edilmesini? Toplum böyle bir şeye hazır değil, o bakımdan yanlış buluyorum. Ben böyle bir şeyin hükümet tarafından üzerine gidilmesinden, felaketle sonuçlanmasından korkarım. O yüzden hükümet tarafından ortamı yumuşatacak bir adımın bir an önce atılması gerektiğine inanıyorum.
Tuğluk ve Türk, 12 Eylül’deki halkoylamasıyla gelen anayasa değişiklikleri uyarınca milletvekilliklerinin iadesini biraz da TBMM üyesi sıfatıyla daha rahat devreye girebilmek için istiyorlar.
Ama Tuğluk’un sözlerine dikkat… Özellikle de PKK’nın intihar eğilimiyle eylemlere kalkışması ve Şırnak-Hakkâri bölgesinde özerklik ilanına kalkışmasıyla ilgili bölümlerini ciddiye almak gerekiyor.