Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Başkan yardımcısı ve Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk Avrupa’da Kürtçe yayımlanan Rudaw gazetesi ve internet sitesine açıklama yaptı.
Aysel Tuğluk, Şemdinli’deki çatışmalar, Mesut Barzani’nin tutumu ve Türkiye ’de uzun süre tartışılan Başbakan- Zana görüşmesi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Tuğluk, Hakkari ’nin Şemdinli İlçesi’nde PKK ve güvenlik güçleri arasında çok büyük bir çatışma yaşandığını öne sürerek şunları söyledi:
"Kürdistan’ın her yerinde PKK ’lilerin eylemleri vardır ve savaş büyüyor. Bana göre PKK bu çatışmalarla, ’Ben bitmedim, varım, siz beni bitiremezsiniz’ diyor. Başbakan’ın önünde iki yol vardır. Ya Kürtlerle oturacak, ya da Kürtler demokratik özerklik için mücadelelerini devam ettirecektir."
Kuzey Irak ’taki bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin Şemdinli’deki saldırıları kınadığının hatırlatılması üzerine Aysel Tuğluk şöyle konuştu:
"Biz Kürtler sorunun siyasi yollarla, demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülmesinden yanayız. Mesut Barzani Kürtler için önemli bir liderdir. Kürt sorununun çözümü için kendisinin de katkıları çok önemlidir. Bu rolünü oynamasını istiyoruz. 8 bin Kürt siyasetçisi cezaevindedir. Kürtlerin irademiz dediği sayın Abdullah Öcalan bir yıldır ailesi ve avukatları ile görüştürülmüyor. Biz Sayın Barzani’den bu konuları da dile getirmesini istiyoruz. Türkiye ile yakınlaşan ve iyi ilişkileri olan sayın Barzani’den, bu konularda da bir kaç söz söylemesini bekliyoruz."
Aysel Tuğluk, kamuoyunda uzun süre tartışılan ve bazı çevreler tarafından, ’ İmralı ’da bulunan PKK elebaşı Abdullah Öcalan ’ın isteği üzerine gerçekleştiği’ iddia edilen Başbakan Erdoğan ve Leyla Zana görüşmesi ile ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı:
" Başbakan Erdoğan ile Leyla Zana ’nın görüşmesi hakkında bazı şeyler söylemek istiyorum. Bazılarına göre bu görüşme Abdullah Öcalan ’ın isteği üzerine gerçekleşti. Yani sayın Öcalan istediği için Leyla Zana Başbakan ile görüştü. Bu konuşuluyor. Bunun doğru olduğunu sanmıyorum. Adalet Bakanı ile görüşmelerimiz vardı. Yaklaşık bir yıl belli dönemlerde bakan ile görüştük. Bu görüşmelerde böyle bir şey sezmedik. Somut her hangi bir şey yok. Yani sayın Zana’nın Öcalan ile görüştüğüne dair bir somut bir bilgi ve emare yoktur. Bu sadece bazı iddialardan kaynaklanıyor. Tarafımızdan doğrulanan bilgiler değildir. Ben sayın Zana’nın Öcalan ile görüştüğünü sanmıyorum."