Tüketici Hakları Derneği Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, Türkiye'yi saran büyük indirimlerin yapıldığı çılgın alışveriş kampanyalarının çoğunun tüketicilerin zaaflarını suistimal ettiğini söyledi. Ağaoğlu, iki gündür devam eden '11.11' ve 'Efsane Cuma' olarak bilinen Kasım ayı indirimlerinin de aldatmacadan ibaret olduğunu ifade etti.
Onursal Başkan Ağaoğlu, çoğu mağazanın indirim dönemlerinde, önce ürünlerin fiyatını artırıp sonra indirim uygulayarak tüketiciyi aldattığını ve dürüst esnafın da bu nedenle töhmet altında kaldığını vurguladı. "Yok 11.11 diye bir şey. 11.11 bahane. Aslında önce ‘bindirim’, sonra indirim var" diyen Ağaoğlu, tüm senenin bir bahane ile indirim kampanyalarıyla geçtiğini belirterek, "Ayın birinci günü indirim, sezon başladı indirim, sezon bitiyor indirim, yılbaşı geldi, sevgililer günü, anneler günü, babalar günü, 365 gün bakın vitrinlere; indirimsiz etiket göremezsiniz. Satıcılar bizim bir zaafımızı gördüler. O zaafımız, marka düşkünlüğümüz. Özellikle marka ürünlerde 70 liralık ürün 200 liradan aşağı satılmıyor. Onun da fiyatını önce 400 lira yapıp, sonra 200'e indirdikleri zaman tüketici olarak hepimizin dikkatini çekiyor ve biz o ağa gidip takılıyoruz" dedi.
Tüketicilerin kanunun haklarını koruduğuna inanarak yalancı indirime kanmaması gerektiğini vurgulayan Onursal Başkan, "Gerçek indirimin kanıtı, daha önce yüksek fiyatlı ürünün satıldığını satıcının kanıtlayabilmesidir. Nitekim Tüketici Kanunu'nun 54'üncü maddesi üçüncü fıkrası da burada ispat yükümlülüğünü satıcıya yüklemiş durumda" dedi.
Yasal mevzuata göre indirimden önce uygulanan fiyatla, indirimde uygulanan fiyatın aynı puntolarla etikette yazılmak zorunda olduğunu belirten Ağaoğlu, bunun da yeterli olmadığını ifade ettikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü: “Satıcının etikete kendi yazdığı fiyat, ispat belgesi sayılamaz. Tüketici şayet indirimli yazılan fiyatın yüksek olduğu kanaatinde ise satıcıdan o ürünün indirimsiz fiyatını kanıtlanmasını istesin. Bu nasıl kanıtlanır? Satıcı der ki ben bundan geçen hafta, yüksek fiyattayken beş tane sattım, bunlar da faturası. Böyle bir ispat belgesi yoksa, tüketici satıcıdan o indirimli denilen fiyat üzerinden indirim yapmasını talep edebilir, bu talebi kabul görmediği takdirde 8 bin 480 liraya kadar tüketici hakem heyetlerinde hak arayabilirler. Tüketici hakem heyetine başvuru artık zor değil. İnternet üzerinden de başvuru olabiliyor. Kaymakamlıklara veya illerde Ticaret İl Müdürlüklerine giderek ücret ödemeden başvurmak mümkün. Üstelik tüketici hakem heyetlerinin verecekleri kararlar da mahkeme karar hükmündedir."
Başından geçen bir olayda hakkını nasıl aradığını ise Aydın Ağaoğlu şu sözlerle ifade etti:
"Cep telefonuma gelen yüzde 70'e varan indirim mesajı ile ünlü bir mağazaya ceket almaya gittim. Kasada bin 400 lira dediler. İndirimi nerede diye sorduğumda 4 bin 45 liradan bin 400 liraya indirdiklerini söylediler. O halde dedim, tüketici kanuna göre siz bunu daha evvel 4 bin 45 liradan sattığınızı kanıtlayın. Kanıtlayamazsanız bana bin 400 lira üzerinden yüzde 65 indirim yapmak zorundasınız. Nitekim kanıtlayamadılar, etikete yazmışlar 4 bin 45 TL, üzerini çizmişler, tek kanıtları bu. Ben tüketici hakem heyetine internet üzerine başvurumu yaptım, 40 gün sonunda bana karar geldi, o kararla 915 liramı geri aldım. İşini dürüst yapan, gerçek indirim yapan satıcılar da arada kaynıyor. Çünkü tüketici onlara da şüpheyle bakıyor" (DHA)