Tükürükten prostat kanseri tespitinde denemelere başlandı

Tükürükten prostat kanseri tespitinde denemelere başlandı

Prostat kanseri riski yüksek erkekleri belirleyen bir tükürük testinde ilk denemelere başlandı. Yeni DNA testiyle, her 100 erkekten birinde görülen ve yüksek kanser riskine işaret eden genetik değişikliklerin olup olmadığı tespit edilmeye çalışılıyor.

İlk testlere Londra ve çevresinde yaşayan 300 kişi katılacak.

Şu anda prostat kanserinin teşhisinde tek ve tam anlamıyla güvenilir bir test yok. Teşhiste kan testi, biyopsi ve fiziksel muayene yöntemlerinin tümü kullanılıyor.

Kan testleri bazen yanlış pozitif teşhiste bulunabiliyor ve bazen de kanser hücrelerinin daha saldırgan olduğu vakaları tespit edemeyebiliyor.

Londra'daki Kanser Araştırmaları Enstitüsü'ndeki (ICR) bir grup uzman tarafından geliştirilen yeni testin hazırlanmasında 140 bin erkek incelendi ve prostat kanseri riskinin yüksek olduğuna işaret eden 63 yeni genetik değişiklik tespit edildi.

Yeni DNA testi daha önce prostat kanseriyle ilişkilendirilen diğer 100'den fazla genetik değişikliği yenileriyle birleştiriyor.

ICR'dan Genetik Onkoloji Uzmanı Ros Elees, çalışmanın "çok önemli" olduğunu söyledi.

Elees "Onbinlerce erkeğin DNA kodlarına daha öncekinden daha derinlemesine bakarak, prostat kanseri riskine işaret eden genetik faktörlerle ilgili yaşamsal önemde yeni bilgiler elde ettik, ayrıca bir erkeğin prostat kanserine genetik eğilimini okuyabilmek için 150'den fazla genetik değişikliği birleştiren bir test geliştirdik" dedi.

Yeni testin denemeleri başarılı olursa sadece hastalığa genetik yatkınlıkları olanlar tıbbi görüntüleme cihazlarına alınıp, prostat biyopsisi yapılabilecek. Uzmanlar böylece gereksiz müdahalelerin önlenebileceğini umuyor.

Prof Elees "Artan riski nasıl yöneteceğimiz konusunda önemli bir etkisi olabilir, çünkü hastalığı daha erken yakalarsanız tedavisi çok daha kolay oluyor" dedi.

Yeni test gelecek yıl 5 bin erkek üzerinde denenecek.

ICR Genel Müdürü Prof. Paul Workman de, çalışmayla prostat kanserinin nedenleri ve bağışıklık sisteminin hastalıktaki rolü konusunda önemli bilgiler elde edildiğini ve "gelecekte bunun yeni tedavilerin tasarlanmasında kullanılabileceğini" vurguladı.