Tüm İstanbul Muhtar Dernekleri Federasyon Başkanı Selami Aykut, 2017 yılında yürürlüğe giren 'Adrese Dayalı Kayıt Sistemi' ile muhtarların tamamen devre dışı kalmasının ardından adres kayıtlarındaki sıkıntıların arttığını söyledi. Çok sayıda vatandaşın evlerinde bilgileri dışında yabancı uyrukluların kaydının çıktığıyla ilgili şikayetlerine yönelik haberlere dikkat çeken Aykut, "İstanbul Muhtarlar Federasyonu olarak buradan tüm vatandaşlarımıza uyarımızdır, herkes e-devletine girsin T.C. kimlik numarasıyla adresini sorgulasın. Eğer adresinde başka birileri görünüyorsa acil nüfus müdürlüklerine gidip buna müdahale etsinler, itiraz etsinler. Yarın çok geç olabilir" dedi.
Tüm İstanbul Muhtar Dernekleri Federasyon Başkanı Selami Aykut, son zamanlarda vatandaşların bilgisi dışında adreslerine yabancı kişilerin kaydedildiği yönündeki haberlere ilişkin uyarılarda bulundu. Üç dönemdir muhtarlık yaptığını belirten
Sıkıntıların, 2017 yılında yapılan Nüfus Hizmetleri Kanunu'ndaki değişiklikle uygulamaya konan Adrese Dayalı Kayıt Sistemi'yle birlikte arttığını söyleyen Selami Aykut, şunları söyledi:
"Daha önce mahalle muhtarları olarak, adres kayıtlarını biz yapıyorduk. Mahalle muhtarı, düşünün bir köy. Köyde yazın yaşayan insanlar kışın çalıştıkları, ekmek yedikleri, iş gördükleri yere gidiyorlar. Köyde kalan muhtar, o köyün hem bekçisidir hem sorumlusudur hem köye geleni, gideni bilir ve köyde fakiri, garibi de o bilir. Devlet adına köye biri gittiği zaman muhtarı ararlar. 'Muhtarım geliyoruz, bilgin olsun' derler. Köyde muhtar olumsuz bir şey gördüğü zaman devlete aktaran birimdir. Şimdi bunun aynısını mahalleli olarak değerlendirin. Biz mahallelere Anadolu’dan bir vatandaş geleceği zaman köyünün muhtarına giderdi. Nakil belgesi alırdı, o nakil belgesiyle beraber yaşadığı İstanbul’a gelirdi. Muhtarına gelir derdi ki, 'Ben memleketten geldim. Şu evi tuttum, kira kontratım bu, nakil belgem de bu muhtarım benim kaydımı yap'. Biz o vatandaşın kayıt beyanını alır nüfus müdürlüğüne gönderirdik. Nüfus müdürlüğü güncel adres kaydını yapar, bizden de gelir onay alırlardı. 2017 yılında Adrese Dayalı Kayıt Sistemi çıkınca muhtarlıkları tamamen devre dışı bıraktılar. Biz o zamanlar bu konuya çok tepki koyduk. Defalarca dile getirdik. Bu yanlıştır dedik. Yani Adrese Dayalı Kayıt Sistemi'ne karşı değiliz, bu sistemde muhtarın devre dışı bırakılmasına karşıyız.
Neden muhtarı devre dışı bırakılmasına karşısınız diye sorduğunuz da şunu ifade etmek istiyorum. Bir vatandaş düşünün benim mahalleme Anadolu’dan bir vatandaş geldi nüfus müdürlüğüne gidiyor bir kira kontratıyla birlikte o adres zaten boşsa hiçbir şey sormadan nüfus müdürlüğünde kaydını yapıyorlar. Yaptıktan sonra da muhtara gitmene gerek yok diyorlar. Şimdi böyle olunca biz mahalle muhtarları olarak geleni de gideni de yaşayanı da vatandaşın ne durumda olduğunu da çok iyi bilme şansına naildik. Şu anda yok. Bilemiyoruz. Düşünün vatandaş elini kolunu sallıyor, bir boş daire görüyor, bu dairenin adresini alıyor, gidiyor nüfus müdürlüğüne bu adresi beyan ediyor ve kaydını bu adrese yaptırıyor. 'Muhtara da gitmene gerek yok' deniyor. Şimdi bu adam belki aranan bir adam, belki farklı niyetli bir adam.
Biz mesela İstanbul’da trafiği rahatlatması için bir çözüm odağı söylemiştik bütün toplantılarda. Okulların iyiliğine göre Beylikdüzü’nde oturan vatandaş Bakırköy’deki bir adrese kaydını aldırarak, çocuğunu oraya gönderiyor. Beylikdüzü’ndeki bir okula gönderiyor veya Büyükçekmece’deki okula gönderiyor veya Avcılar’a veya Bahçelievler’e... Yani kendi evine yakın olan yerlere göndermiş olsa servis olayını engelleme şansın olur. Milli Eğitim Bakanlığı ne diyor? Adrese Dayalı Kayıt Sistemi'nde e-devlet’te çocuğun adresi düşmüşse okul müdürü almak zorunda. Yani müdür de buna bir şey yapamıyor, çünkü sistemde adres kaydını yapmış. Pekâlâ adres kaydı yapma zorunluluğu var mı, yok. Gidiyorsunuz nüfus müdürlüğüne 'Benimle beraber kalıyor' diyor, istediğiniz kadar kişiyi kaydettirebiliyorsunuz. Sorgulama mekanizması, tahkikat yapılması için nüfus müdürlüğü emniyete yazı gönderiyor ama İstanbul’da zaten emniyet teşkilatımız o kadar yoğun mücadele ediyor ki, bu yoğunluğunun içerisinde bir de tahkikat yapmaya kalkarsa bizim emniyet teşkilatımızda tahkikat yapma personelini bulmaya zaten personel olmaz. Biz şimdi muhtarlar olarak her mahallede varız. Bir yönüyle devleti bir yönüyle halkı temsil ediyoruz. Halkın güven duymuş olduğu mahalle muhtarları olarak mahalleye geleni, gideni bilmesi kadar doğal, hakkı olan bir yapıda değil miyiz?
Pekâlâ bir deprem oldu. Allah göstermesin, İstanbul'u deprem bölgesi olarak konuşuyoruz doğru mu? Şimdi çok iddialı konuşuyorum. İstanbul’da binaların bodrum katlarını bakın, bir çalışma yapılsın. Ben altını çizerek söylüyorum. Dükkân ve bodrum katların duvarlarını kırarak, dairelere dönüştürülüyor. Emlakçılar, değeri 5 ise 15 liraya yabancı ailelere, 10 kişi, 15 kişi kalabilecekleri şekilde evi kiraya veriyor. Yani bunun sorumluluğunu takip eden kim? Hiç kimse! Bir muhtar olarak ben bile bunun tahkikatını yapamıyorum. Neden yapamıyorum? Çünkü mahalleye nüfus müdürlüğüne kayıt yaptırıp, 'Muhtara gitmene gerek yok' diyen bir sistemle hareket edersen mahalleye geleni gideni bilemezsin.
Biz muhtarlar olarak, geçen gün bir televizyon programında, uzun yıllardır gazetecilik yapan bir hanımefendinin ifadeleri bizi, muhtar camiamızı derinden üzmüştür. Neden? İfadeleri noktasındaki söylemlerinin muhtarları zan altında bıraktığı noktasında üzgünüz. Söylemleri noktasında da doğrulacağı yanlarımız da var. Nedir? Bir, mahalleye geleni gideni muhtarlar bilmeli. Evet, muhtar bunu takip etmeli ama muhtarın bu yetkileri elinde olmazsa bunu nasıl takip edebilir, nereden bilebilir? Bir de muhtar sadece adres kayıt sistemiyle uğraşmıyor ki muhtar mahallenin her sorunu ile uğraşıyor. Aslında devletin en önemli kriz noktasını çözen bir mercidir muhtarlık. Bizler akşama kadar vatandaşın yaşamış olduğu sorun ve polemikleri; düşünün karşınızda bir top geliyor göğsünüze alıyorsunuz hafifletiyorsunuz öyle bırakıyorsunuz, biz oyuz. O gelen şiddetli topu alan yapıyız. Biz burada adres kayıt sisteminde muhtarlar olarak yetkilerimiz ve sorumluluklarımız geçmiş dönemdeki gibi olmuş olsa mahallenin içerisinde yardıma muhtaç olan insanları daha iyi biliriz. Mahalleye taşınmış uygunsuz insanları daha iyi biliriz. Bir adreste birden çok insanların kayıtlarını görme şansını daha iyi biliriz.
Bakın düşünün en son günümüzün haberlerinde bir adreste sayısızca vatandaşın, yabancı vatandaşların çıktığıyla ilgili haber dolanıyor. Ben buradan bütün halkıma sesleniyorum, herkes e-Devleti'ne girsin adresinde bir başkası var mı yok mu diye kontrol etsin. Bunun sorumlusu muhtar değildir. Muhtarın sorumlu olması için nüfus müdürlüklerinde adres kaydını yapan vatandaşların, bu kaydı yaptırdıktan sonra mahalle muhtarına gitmeli, 'Ben bu mahalleye taşındım' demeli, biz de bunun otokontrolünü yapıp, devlete net rapor yapan ve bilgi veren merci olmalıyız.
Biz diyoruz ki, 2017’de çıkan Adres Dayalı Kayıt Sistemi, malum kişiler tarafından yürürlüğe konan FETÖ projesidir. Neden? Sisteme girip Türkiye’de yaşayan bir vatandaşın nerede olduğunu görebilen bir sistem geldi. Muhtarlar tamamen bu konuda devre dışı kaldı. Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın İçişleri Bakanımızın evet, muhtarlara vermiş olduğu değer, önemi biz yakından hep ifade ediyoruz. Örneğin İstanbul Emniyet Müdürü ile birlikte imkân dahilinde mahallelerdeki sorunları whatsApp grubuyla ulaştırmaya çalışıyoruz ama biz diyoruz ki, biz devletimize çok daha bilgi aktarabiliriz. Biz mahallenin en güzel istihbarat noktasında bilgi aktarma merkeziyiz.
Bu noktada görevini icra etmeyen muhtarı da görevinden alsınlar hiç kimse kusura bakmasın. Bir göreve seçilmiş olan bir muhtar görevini icra etmiyorsa, yanlışı varsa bu yanlışın karşılığını da alsın. Ama biz devletine, vatanına, memleketine bağlı bir noktada görevini icra ederken, mahallemiz içerisinde okula gitmeyen öğrencileri bilip, gitmesi noktasında söz sahibi ve yetkimizin geçerliliği yoksa, vatandaş elini kolunu sallayarak mahalleye gelip, kaydını yaptırabilip muhtarın bundan haberi olmazsa yarın öbür gün işte bir televizyon programında çıkar bir gazeteci der ki; 'Muhtar bir de maaş alıyor' diyor ya biz maaş almıyoruz. Ben o gazeteciye de özellikle sizin aracılığınızla kendilerine söyledim. Bu tür televizyon programlarında Allah rızası için ben 3 dönem muhtarlık yaptım. Muhtarlık işinin doktorasını yaptık neredeyse, ama bir gün olsun bir televizyon programında yerel yönetimler konuşulurken, yereldeki konular dikkate alınırken bir kere de muhtarları temsilen federasyon başkanını çağıralım da acaba ne sorun var bizlerle paylaşsın diyen olmadı.
Özellikle ifade etmek istiyorum biz şimdi yabancı ülkelerden gelip T.C. kimlik numaraları verilen, oy kullanma haklarına sahip olan vatandaşlar konuşuluyor. Bugün bir vatandaşın adresinde de işte birçok sayılar çıkıyor. Yalnız bu sadece bir ilçede değil, İstanbul'un 39 ilçesinde, her yerinde var bu. Başka illerde de var geçen Ankara’da da duyduk bunu. Biz Türkiye’de 81 vilayette yaşayan muhtarlarımızla zaman zaman irtibat halindeyiz. Olumsuz olan konuları her daim istişare ediyoruz.
Şunu ifade etmek istiyoruz. Biz az önce de size söylemiş olduğum gibi bir binanın bodrum katından bahsettim ya hani kömürlüğü daireye dönüştürdü 15 kişi oturuyor. Hayırdır ya? 15 kişi tamam gelsin, biz ev sahipliği yapalım, sahip çıkalım ama ya hiç olmazsa mahalle muhtarının mahallelere gelen yabancı uyruklu oy kullanma hakkına sahip olmayan kişilerin de muhtarlığa gidip, orada bir onay, kayıt belgesi oluşturulsun. Neden? Yarın bu ülkede herhangi bir şey olduğu zaman kim neredeydi bulabilelim.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, milletvekilliği seçimlerinde, bu şekil adres yüklemeleri noktasında yaşanacak polemikleri ben bütün siyasi partilerle paylaştım. Bir kere siyasi partilerimiz şapkalarını çıkarıp, şöyle gözünün önüne koyması lazım seçmenin adres kayıt nokta sistemindeki denetleme mekanizması nereden geçiyor? Bu kadar net söylüyorum ya… Mahallelerde biz mahalle muhtarları olarak, köy muhtarları olarak bir köyde, bir mahallede bir yıl içerisinde çoklu sayıda bir seçmen taşınmasının görünmesine rağmen müdahale etme hakkımız yok ki. Belediyelere, vatandaş sayısına göre verilen destekler var biliyorsunuz. Şimdi vatandaş adres kaydını alıyor memleketine gidiyor, orada belediye seçimlerini yapıyor, ondan sonra geliyor ilçeye, burada belediye başkanını eleştiriyor veya muhtarı eleştiriyor. Ya güzel kardeşim sen burada oy kullanmadın neyi konuşuyorsun? Sen devletten alınması gereken belediyenin teşvikini oy kullandığın yerdeki belediye alıyor git oradan hizmetini iste o zaman.
Biz bunun altını özellikle çizerek ifade ediyoruz, muhtarlar olarak biz sorumluluğumuzu, görevlerimizi çok iyi biliyoruz. Devletimize karşı sevgi, saygı da asla kusurumuz olmaması için gayret gösteriyoruz. Devletin her kademelerinde zaman zaman hatalar, eksikler olabilir ama bir insanın yapmış olduğu hata veya üç insanın, beş insanın yapmış olduğu hata 50 bin muhtarı bağlamaz. İstanbul’da muhtarlarımızın mahalleleri içerisinde adrese kayıt sistemindeki yanlışlıkların önüne geçilebilmesi için yabancı uyruklu insanların otomatik e-devlet üzerinden kayıt yapmalarının önüne geçilebilmesi için mahalleye geleni, gideni muhtarlar doğrudan bilebilmesi için, önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı, milletvekilliği ve yerel seçimlerin de seçmen taşımadaki sorunların önüne geçilebilmesi için, o mahalleye gelen vatandaş geldiği yerden nakil belgesiyle gelsin, geldiği yerin muhtarı da kira kontratını, nakil belgesini gözden geçirerek kaydını tamamlasın. İnsanlar elini kolunu sallayarak gidip, nüfus müdürlüklerinde kaydını yaptırmasın.
Tüm İstanbul Muhtarlar Federasyonu olarak buradan tüm vatandaşlarımıza uyarımızdır herkes e-devletine girsin T.C. kimlik numarası ile adresini sorgulasın. Eğer adresinde başka birileri görünüyorsa acil nüfus müdürlüklerine gidip buna müdahale etsinler, itiraz etsinler. Yarın çok geç olabilir. Şunu zannediyor olabilirsiniz, 'Muhtar bizim mahallede veya evde kim olduğunu biliyor' gibi düşünce içerisinde olabilirsiniz. Ama bizim adres kaydı silme, adres kaydı yapma yetkimiz yoktur. Bu yetki tamamen nüfus müdürlüklerindedir. Adres kaydı yetkisi bize verilmesi noktasında da çağrımızı tekrar yineliyoruz. Ve devletimize bu noktada destek sağlamak için de mücadele ediyoruz." (ANKA)