Tümünü aynı şirket kazandı; Cumhurbaşkanlığı ani ve beklenmeyen durumlarda kullanılabilen yöntemle 4 kez araç kiraladı

Tümünü aynı şirket kazandı; Cumhurbaşkanlığı ani ve beklenmeyen durumlarda kullanılabilen yöntemle 4 kez araç kiraladı
Cumhurbaşkanlığı, ‘Doğal afetler, salgın hastalıklar’ gibi ani ve beklenmeyen durumlarda kullanılabilen ihale yöntemi ile dört defa araç kiralama ihalesi gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanlığı’nın 2019’un başından bu yana açtığı kısa süreli araç kiralama ihalelerinin tümünü aynı şirket kazandı.
 
 
BirGün'den Hüseyin Şimşek'in haberine göre geçen yıl döviz kurunda yaşanan yüksek artış ve ekonomideki bozulma nedeniyle kamuda araç kiralama işlemlerinin son bulacağını açıklayan iktidar, Cumhurbaşkanlığı Sarayı için “olağanüstü durum” gerekçesiyle pazarlık usulü kısa süreli araç kiralama ihaleleri yaptı.

İlk olarak 1 Ocak–31 Mart tarihleri için araç kiralayan Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığı, aynı nitelikteki ihaleyi 1 Ağustos-31 Eylül dönemi için dördüncü kez yaptı. Üç ve ikişer aylık üç ihalenin ardından dördüncü ihale için de iki aylık kiralama süresi belirlendi.

İhaleye yine daha önceki üç ihaleyi kazanan ve kasasına yedi aylık kiralama işlemi için 1,5 milyon TL giren Grup Temizlik ve Oto Kiralama şirketi kazandı. Pazarlık usulü olmasına karşın tüm ihalelere tek başına katılan şirkete bu ihaleler için toplam 1 milyon 967 bin TL ödeme yapıldı.

Artık doğal oldu

Araç kiralama ihalesi, Kamu İhale Kanunu’nun “Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması” gibi istisnai durumlarda kullanılan 21-b maddesi kapsamında yapıldı.

"Çürümüşlüğü gösteriyor"

Kamu İhale Kanunu’na göre kamuya mal alımlarında açık ihale usulünün uygulanması gerektiğini ancak Saray’ın istisnai halleri düzenleyen maddeyi “hoyratça” kullandığını ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, “Olağanüstü gerekçe ile alım ihaleleri yapmak devletin çürümüşlüğünü gösteriyor” dedi.

İhalelerin katılımcı ve şeffaf olması gerektiğini ancak iktidarın bu yola başvuramadığını ifade eden Erdoğdu, BirGün’e yaptığı değerlendirmede, “Kamunun en iyi malı ve hizmeti en uygun fiyata yapması için ihaleye birden fazla tarafın katılması gerekiyor. Ancak iktidar, katılımcıları azaltarak ihalelerde rekabet ortamını yok ediyor, ihale suçu işlemek için uygun ortamı hazırlıyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı bunu yapıyorsa...

“Olağanüstü” ihale yönteminin kullanılmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da sorumluluğunun bulunduğunun altını çizen Erdoğdu, “Kararname yetkisi olan devletin başındaki Cumhurbaşkanlığı makamında kamu ihale hukukunun bu şekilde kullanılması son derece üzücü bir durumdur. Cumhurbaşkanlığı bunu yapıyorsa bakanlıklar ve belediyelerin neler yaptığını düşünün” ifadelerini kullandı.