16 Nisan Anayasa değişikliği referandumu sürecine 'Hayır Partisi'ni kuran ve ardından Cumhurbaşkanlığı'na aday olduğunu açıklayan Tuna Bekleviç, TSK'nın Suriye'nin Afrin bölgesine başlattığı Zeytin Dalı Harekâtı harcamalarının 'ekonomide daralmayı ağırlaştıracağı'nı iddia etti.
TIKLAYIN - Tuna Bekleviç: Bugün milli olmak Erdoğan'ın Afrin operasyonuna direnmek ile mümkündür
2019'da yapılması planan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bağımsız adayı Bekleviç, "Güçlü Ekonomi, Yolsuzlukla Mücadele ve Finans Sistemi Reformu" adıyla hazırladığı 18 maddelik çalışmasını açıkladı. 2016 yılının Temmuz ayında yaşanan darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL'in terörle mücadeleye faydasının bulunmadığını ileri süren Bekleviç, uygulama ile Türkiye'nin birlik ve beraberliğine darbe vurulduğunu söyledi. Bekleviç, tarafından yapılan yazılı açıklamada 24. günü geride kalan Afrin operasyonun harcamalarının ekonomide daralmayı ağırlaştıracağını öne sürdü.
"Türkiye ekonomisi gerçek bir felaketin eşiğinde olmasına rağmen henüz rakamlara yansımayan bir de yükselen savunma harcamaları var. Üretmiyoruz tüketiyoruz. Kazanmıyoruz borçlanıyoruz. 24 gündür cephede ilerleyemiyoruz fakat ekonomide batıyoruz" diyen Bekleviç’in 'Devlete Sıfır Borçlu Vatandaş!' çalışması şöyle: "Tek sefer olarak tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının kamuya olan tüm borçları, hiçbir koşul aranmaksızın, ana para ve faizi ile birlikte silinecektir. Bu milat sonrasında Türkiye’de bir daha mali af uygulaması olmayacaktır. Üretim alt yapısının yeniden gözden geçirilecek üretime dayalı tüm yeni girişimlere ve kapasite arttıran eski işletmelere yerel teşvik uygulamaları geliştirilecektir. Tüm teşvik uygulamalarında genç işsizliğe iş sağlanması öncelik olarak belirlenecektir. Anadolu’da üretime yönelen KOBİ’lerin ayağa kalkması için acil tedbirlerin alınacaktır. Üretime katılan her girişimci yanında Devletin desteğini bulacaktır. Belli ölçeğin üzerine çıkmış şirketler genç girişimcilere destek verecektir. Ekonomiyi gençleştirmek, güçlendirmek ve çeşitlendirmeyi amaçladığımız bu destek karşılığında vergi kolaylıkları kazanacaklardır. Ticari hacmi çerçevesinde her şehirde ilk 10 şirket ile Türkiye genelindeki ilk 1.000 şirket genç girişimciler için “Kuluçka Merkezleri” oluşturacaktır. Şirketlerin bu kuluçka merkezlerine harcadıkları kaynak kadar tutar Devlet katkı verecektir. Ayrıca vergi kolaylıkları verilecektir. Hami şirketler lise ve üniversite öğrencileri veya 25 yaşını geçmemiş girişimcilere fiziki imkan/günlük ihtiyaçlarını karşılayacaklardır. Seçme kritikleri şirketler ve şirketlerin bulunduğu şehirlerdeki üniversiteler ile birlikte belirlenecektir. Yeni iş fikirlerini destekleyerek iş üreten tüm yatırım tutarlarının tamamı vergiden tam olarak düşürülecektir. Kuluçka merkezlerinin yönetimi şirket ve bağımsız kurullar tarafından belirlenecektir. Yönetim kurullarında “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” ilkemiz dahilinde Kadın/ Erkek oranı eşit olacaktır. Türkiye’de son yıllarda artan yolsuzluk iddialarının büyük bir bölümü yasal çerçeve dahilinde yapılmaktadırlar. Siyasi iktidarlar bu siyaset/ yolsuzluk çarkını değiştirmeye gayret etmemektedirler. Temiz Ekonomi projemiz çerçevesinde davet usulü ile açılan tüm kamu ihaleleri ve parsel bazında imar değişiklikleri kamuoyuna açık ve yüzde 100 saydamlık ilkesine göre gerçekleştirilecektir. Ticari hayata tam serbestiyet kazandıracak, Devlet ticari hayatın tüm unsurlarından çekilerek özel sektöre denetim görevleri dışında hiçbir uygulama yapmayacaktır. Türkiye ekonomisine yıllardır değer katamayan tüm teşvik uygulamalarına son verilecektir. Yeni teşvik uygulamaları her şehirde oluşturulacak Yatırım Ajansları tarafından belirlenecek ve teşvik projesini hazırlamış her şirketin talebine göre özel olarak düzenlenecektir. Yatırım Ajanslarının destek kriterleri arasında genç işsizliğe verilecek olan katkılar belirleyici olacaktır. Yurtdışında ikamet eden ve yabancı devlet vatandaşlığı almış girişimcilerin veya sanayici vatandaşlarımızın ülkeye dönüşleri ve yatırımlarının Türkiye’ye taşınması öncelikli olarak teşvik edilecektir. Her şirketin kendi ihtiyaçlarına göre özel teşvik paketi uygulanacaktır. Merkez Bankası yönetiminin tam bağımsızlığı sağlanacak, uygulamalarla bu irade güçlendirilecek ve Dünya kamuoyuna bu konuda güçlü mesaj verilecektir. Aynı uygulama zamanla bağımsızlık itibarı kaybolan piyasayı regüle eden diğer Bağımsız Kurullar içinde geçerli olacaktır. Sermaye piyasalarını desteklenmesi ve daha derin bir yapıya kavuşabilmesi için, hızlıca tedbirler alınacak, özel teşvik uygulamaları devreye konulacaktır. Vergi sitemi olabildiğince basit, uygulanabilir, tahakkuk edilebilir ve tahsil edilebilir hale getirilecektir. Zor anlaşılan ve işlevsiz tüm vergiler kaldırılacaktır. Verginin önemli bir vatandaşlık bilinci olduğunu ilkokullardan başlayarak tüm milletimize anlatılacak, vergi cezaları ve suçların tüm vatandaşlarımız tarafından anlaşılmasını sağlayacak önlemler alınacaktır. Devletin topladığı vergi tutarı ile sunduğu hizmetin finansal karşılığını eşitleyecek bir mali sistem ortaya konulacak ve vatandaşlara Türkiye Cumhuriyeti devletinin sağladığı hizmetlerin toplam finansal boyutu belli dönemlerde şeffafça ilân edilecektir. Hukuk, adalet ve siyasal sitemdeki kargaşa ve istikrarsızlık neticesinde yurt dışına kaçan kaynakların hızlıca ülkeye gelmesi için gerekli irade gösterilecektir. Avrupa Birliği’nin Maastricht ve Kopenhag kriterleri ekonomik normlarına uyum sağlayacak tedbirler alınacaktı."