Pandemi sürecinde İzmir’de toplu ulaşımdaki biniş sayıları ortalama yüzde 50 düştü, 20 ayda 734 milyon TL’lik hasılat kaybı ortaya çıktı. Üst üste gelen akaryakıt zamlarının kötü tablonun adeta tuzu biberi olduğunu ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, toplu ulaşım hizmetlerine KDV ve ÖTV muafiyeti getirilmesi çağrısını yineleyerek “Bıçak kemiğe dayandı” dedi.
Türkiye’yi Mart 2020’den itibaren etkisi altına alan Covid-19 salgınıyla birlikte, sokağa çıkma kısıtlamalarının da uygulanmasıyla İzmir’de tüm toplu ulaşım araçlarına biniş sayıları, aylar boyunca yüzde 80 oranında düştü. Pandemi öncesi dönemde günlük ortalama 1 milyon 900 bin olan biniş sayısı, 200 binlere kadar geriledi. Aşılamaların başlaması, 1 Temmuz’dan itibaren kısıtlama uygulamalarının sona ermesi sonrası ise günlük ortalama biniş sayıları yeniden artmaya başladı ve son haftalarda 1 milyon 600 binleri gördü.
Geçen 20 ayda yolcu binişlerinde yaşanan olağanüstü düşüşler ve art arda gelen akaryakıt zamları, toplu ulaşım kuruluşlarının mali tablolarında büyük ölçekte negatif sonuçlar doğurdu. Pandemiyle mücadele kapsamında Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ışığında alınan kararlar gereğince uygulanan yüzde 50’lik yolcu biniş kısıtlamaları, yoğun dezenfeksiyon çalışmaları ve kişisel hijyen destekleri gibi önlemlerin de ciddi faturası oldu.
1 Mart 2020 – 31 Ekim 2021 arası 20 aylık dönemde, pandemi öncesine göre ortalama biniş kaybı yüzde 49,93 olarak gerçekleşti. Tüm toplu ulaşım araçlarına, önceki 20 ayda yapılan biniş sayısı yaklaşık 894 milyon iken, bu dönemde yaklaşık 447 milyona düştü. Aynı süreçte hasılat kaybındaki düşüş ise yüzde 49,12 ile 734 milyon 268 bin TL oldu. Önceki 20 ayda toplam hasılat 1 milyar 494 milyon 757 bin TL olarak gerçekleşmişti.
Öte yandan, İZDENİZ’in yararlanabildiği, akaryakıtta ÖTV muafiyeti avantajı ise eylül ayından itibaren sona erdi. Türk denizciliğinin gelişmesi ve karayolu ağırlıklı dâhili taşımacılığın denizyoluna kaydırılması amacıyla 2003’ten bu yana uygulanan muafiyet kapsamında deniz taşımacılığı kuruluşlarından ÖTV alınmıyordu. Mayıs 2018’de devreye giren EŞEL Mobil Sistemi (EMS) kapsamında, akaryakıta gelen zamların, vatandaşa yansıtılmaması için ÖTV’de zam oranı kadar indirim yapılmaya başlandı. Üst üste gelen zamlar sonrası ÖTV miktarı tamamen eridi, sıfıra indi. Böylece İZDENİZ de açıklanan pompa fiyatları üzerinden motorin almaya başladı.
ÖTV avantajının ortadan kalkması ve 2021 Ocak-Kasım döneminde motorine yapılan art arda zamlar sonrası İZDENİZ’in akaryakıt maliyeti bir anda yüzde 85 artmış oldu. 2021’de 10 milyon litre motorin için KDV, ÖTV ve fiyat farkı hariç 23 milyon 800 bin TL bedelle sözleşme yapılmıştı. Aynı miktarda akaryakıtın 2022’deki alımı için yapılan ihalenin sözleşmesinde ise KDV ve ÖTV hariç 61 milyon 594 milyon TL’ye imza atıldı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, pandemi sürecinin yarattığı olumsuzlukların yanı sıra ülke ekonomisinin geldiği nokta itibariyle üst üste yapılan akaryakıt zamlarının, toplu ulaşım hizmetlerini sürdürülebilir olmaktan çıkarma noktasına yaklaştırdığını vurguladı. “Bıçak kemiğe dayandı” diyen Başkan Soyer, ortaya çıkan olağanüstü yükün taşınabilmesi için hükümetin de mutlaka taşın altına elini koyması gerektiğini söyledi. Tunç Soyer şöyle konuştu:
“Toplu ulaşımda pandemiyle mücadelenin tüm mali yükleri belediyelerin sırtına yüklendi. Yolcu biniş kısıtlamalarına ve biniş sayılarındaki düşüşlere rağmen, halk sağlığını korumak adına tüm toplu ulaşım araçlarımız aylarca tam kapasite çalıştı. Sayın Cumhurbaşkanına, ilgili bakanlıklara birkaç kez yaptığım çağrıyı bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Yerel yönetimler bünyesinde kamusal toplu ulaşım hizmeti veren kurum ve kuruluşların kullandığı elektrik ve akaryakıt bedellerindeki KDV ve ÖTV tutarlarının mutlaka sıfırlanması gerekiyor. Devleti yönetenler toplumun en geniş kesimini oluşturan dar gelirli ve çalışanları düşünüyorsa bu kararları almak zorundadır. Kamu menfaati bunu gerektiriyor.” (ANKA)