Ergenekon davasının 7. duruşmasında 2455 sayfalık iddianamenin okunmasına devam edildi. Duruşmada mahkeme heyeti, verdiği ifadeyle soruşturmayı etkileyen Tuncay Güney’in konumunun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sorulmasına karar verdi. İstanbul 13, Ağır Ceza Mahkemesi’nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde görülen davanın 7. duruşmasına 45 tutuklu sanık katıldı. İlk günlerin aksine az sayıda avukat ve izleyicinin katıldığı duruşmada kimlik tespiti yapılan tutuksuz sanık gazeteci Hayrullah Mahmud Özgür, işini soran hâkime, “AKP iktidarı çalışmamı engelliyor. Sizin gibi devlet bana maaş ödemiyor” dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, Özgür’ü, “Konuşmalarınıza dikkat edin” diye uyardı. ‘Ben Üzmez değilim’ İddianamenin okunması sırasında söz alan avukat Kadir Kartal, iddianamenin 516. sayfasına kadar okunmasının yeterli olduğunu, geri kalanının tekrar olduğundan okunmamasını istedi. İddianamenin okunmasına 584. sayfada ara verilerek sanıklar ve avukatların dinlenmesine başlandı. Rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırılan tutuklu sanıklarından Hayrettin Ertekin, öğleden sonra duruşmaya gelerek Adli Tıp Kurumu’na sitem etti. Ertekin, “İki duruşmadır travma geçiriyorum, düştüm de. 9 yıldır kalp hastasıyım, damarımın yüzde 80’i tıkalı. Silivri’de bunu yapamıyorlar. Beni Adli Tıp Kurumu’na sevk ettiniz, ancak, bana sıranın 60 gün sonra geleceği bildirildi. Ben o kadar dayanacağımı sanmıyorum. İlacım da bitti” dedi. Başkan Şengün, “Ben sevkiniz için gereken yazıyı yazdım” dedi. Bunun üzerine Ertekin, “Efendim, ben sizin bu yazıyı yazdığınızı biliyorum, ama, Hüseyin Üzmez değilim ki raporum 3 günde çıksın. Sizden doktorumun aranmasını istiyorum ya da beni ona göre bir hastaneye sevk edin” diye konuştu. Sanıklardan emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün avukatı ve kızı Zeynep Küçük ise, “Müvekkilim hakkında yıllardır dezenformasyon yapılmakta. İddianameleri hazırlayanlar da bunları iddianameye taşımışlardır. Hakkında 70 ayrı itham var” dedi. Tuncay Güney dinlenecek mi? Verdiği ifadeyle soruşturmayı etkileyen Tuncay Güney’in konumunun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sorulmasına karar veren mahkeme heyeti ise, Güney’in mahkemece dinlenip dinlenmeyeceğine ve dinleme şekli konusunun da gelecek celsede düşünülmesini kararlaştırdı. Mahkeme ayrıca, davanın sanıklarından Semih Tufan Gülaltay ile Sedat Peker’in sonraki duruşmada hazır edilmeleri için yazı yazılmasına karar verdi. Perinçek: Güney CIA oyuncağıSöz alan tutuklu sanık Doğu Perinçek de, Kanada’da yaşayan Tuncay Güney’in Türkiye’ye getirilmesini istedi. Perinçek, “Güney’in isnatlarıyla ilgili olarak örgüt suçundan yargılanıyoruz. Hatta, bazı TSK üyeleri ve 3 Genelkurmay Başkanı’nı Ergenekon üyesi olmakla suçlamıştır. Mahkeme, televizyon konuşmalarını istedi, ancak, bu iş kasetlerle olmaz, kendisi gelsin” dedi. Güney’in sahte bir pasaportla Aralık, Ocak ve Şubat 2007’de Türkiye’ye girdiğini iddia eden Perinçek, Güney’in soruşturma süresince polis ve savcılarla çalıştığını öne sürdü. Güney’in CIA’in elinde oyuncak olduğunu savunan Perinçek, “Anlattıkları deli saçması değil. Arkasında kimin olduğunu ortaya koyuyor. Erdoğan, gündemden düştüğünde ortaya çıkıyor. Bu da davanın savcısının Erdoğan olduğunu ortaya koyuyor” diye konuştu. Tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz de Güney’in hakkında neden dava açılmadığının savcılıktan sorulmasını istedi. 'Gürses, Öcalan'la görüşmedi'Tutuklu sanıklardan Emin Gürses, duruşma sırasında avukatı Filiz Esen’e 31 Ekim 2008 tarihli bir gazetede yayımlanan, “Ergenekon sanığı İmralı’da Öcalan’la görüşmüş” başlıklı kendisiyle ilgili haberin kupürünü verdi. Avukat Esen, verilen arada, haberin doğru olmadığını belirterek, yasal işlem başlatacaklarını söyledi.