TÜRBANDA CHP İLE UZLAŞMA YOK TBMM (A.A)

-TÜRBANDA CHP İLE UZLAŞMA YOK TBMM (A.A) - 20.10.2010 - CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, türban sorununun, üniversitelerde öğretim özgürlüğü kapsamında çözümlenmesine karşı olmadıklarını belirterek, ''Ama ilköğretime, ortaöğretime, kamusal alana girmesine karşıyız. AK Parti'ye bunu sorduğumuzda 'sadece üniversiteye münhasır olacak' gibi kesin ifade söyleyemediler'' dedi.  Anadol, AK Parti Grup başkanvekilleriyle yaptıkları görüşmeye ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulundu. AK Parti Grup başkanvekillerinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın türban konusunda kendilerine verdiği talimat doğrultusunda ziyarette bulunduklarını ve diğer gruplara da aynı öneriyi götüreceklerini söylediğini aktaran Anadol, ''Parti temsilcilerinden oluşan bir komisyon kurularak, bu sorunun bu şekilde komisyon tarafından çözülmesini, Parlamentoda bu çözümün gerçekleşmesi yolundaki önerilerini bize ilettiler'' dedi. Anadol, AK Parti Grup başkanvekillerinin, referandum kampanyasından bu yana gelişen olayları anlattıklarını, kendilerinin de bazı hatırlatmalarda bulunduklarını söyledi. Anadol, TESK Genel Kurulunda karşılaşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na türbanı çözme önerisine Kılıçdaroğlu'nun, ''Ben sadece türbandan bahsetmedim, dokunulmazlıkların sınırlandırılmasından, YÖK'ün kaldırılmasından, seçim barajının düşürülmesinden söz ettim. Niye içinden bir tanesini çekip, çözümleyelim diyorsunuz. Elbette türban sorunu çözümlenmelidir. Ters görüş sahibi değiliz'' dediğini anlattı.  Anadol, görüşmede bunları tekrarladıklarını ifade etti. -''SAMİMİ DEĞİL''- ''AK Parti'nin, bu konuda samimi olmadığını, yıllardır şikayet ettiği YÖK, eline geçtikten sonra bu şikayetleri unuttuğunu'' ifade eden Anadol, YÖK'ün kaldırılmasının, Türkiye'nin önemli bir gereksinimi olduğunu ifade etti. Dokunulmazlık sorununu, ''Parlamentonun yüzkarası, yolsuzlukların ana nedeni, demokrasi, ülke, hukuk ve siyaset sorunu'' olarak değerlendiren Anadol, bunun bir an önce ele alınması gerektiğini kaydetti. Anadol, istenilmesi halinde bu konuda uzlaşma sağlamanın çok kolay olduğunu belirtti. Anadol, seçim barajının ise milli iradenin Parlamentoya yansımasının önüne geçen en büyük engel olduğunu belirterek, barajın düşürülmesinin bir yasa değişikliğiyle olabileceğini söyledi. Türbanın, üniversitelerde öğretim özgürlüğü kapsamında çözümlenmesinin önerilebileceği, tartışılabileceği, düzenlenebileceğini kaydeden Anadol, CHP'nin bu konuda olumsuz bir tavrının olmadığını söyledi. Anadol, ''Ama tek başına değil. YÖK, dokunulmazlıklar ve seçim barajının düşürülmesiyle ilgili bir paketin içinde parlamentoda grubu bulunan partilerde müzakere edilebilir, çözülebilir ama bir tanesini ele almak onu çözmeme iradesini ifade ediyor'' diye konuştu. -''KAÇAK GÜREŞEREK''- CHP Grup başkanvekilleri olarak, tespitlerinin bulunduğunu dile getiren Anadol, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Herkes AK Parti'nin, gizli bir gündemi olduğunu söylüyor, kamuoyunda yaygın bu. Bizde de egemendi. Bugün test ettik bunu. Dedik ki; 'üniversitedeki türban sorunu çözülsün, bunun için geldiniz, konuşuyoruz, olumsuz bir irade beyan etmiyoruz. Bize şunu söyleyin, bitecek mi? İlköğretime, ortaöğretime, devlet dairelerine, kamu alanlarına, hizmet verenlere gelecek mi gelmeyecek mi?' Hayır diyemediler. 'Belli olmaz, 10 yıl sonra ne olur bilinmez, millet çözer' gibi, siyaseten hiçbir geçerliliği olmayan, tam tersine asıl niyeti gizleyen, bir gizli gündemin bulunduğunu ortaya koyan bir davranış içine girdiler. Olmayacak, asla, sadece üniversiteye münhasır olacak gibi kesin ifade söyleyemediler. Aksine kaçak güreşerek, gizli gündemlerini zımni olarak ifade etmiş oldular.  Bu sorunun, üniversitelerde öğretim özgürlüğü kapsamında çözümlenmesine karşı değiliz ama ilköğretime, ortaöğretime, kamusal alana, hizmet verenlere, devlet dairelerine, mahkemelere, hastanelere girmesine karşıyız. Türkiye'yi karartma operasyonuna ortak olamayız, tam tersine izin vermeyiz, karşı çıkarız. Bu karartma operasyonunun bir parçası, başlangıcı olarak bu konunun AK Parti tarafından ele alındığını, düğmeye basıldığını tespit etmiş oluyoruz.'' -''ANLAŞMAMIZ MÜMKÜN OLMADI''- Anadol, ''Bu şartlarda komisyona üye vermeyeceksiniz'' denilmesi üzerine, ''Hayır. Sadece bunun tartışılması, bunun için komisyon kurulması, bunu önkoşula bağlamama koşuluyla diye üstüne bastılar. Anlaşmamız mümkün olmadı. Komisyona üye vermediğimiz gibi, bu gizli gündemi bir daha saptadık. Bu üniversitedeki türban olayının bir bütünün parçası, başlangıcı olduğunu saptadık. Türkiye'yi karartma operasyonunun bir parçası, bir gereksinimi çözme, kızların eğitim özgürlüğünü sağlama değil'' karşılığını verdi. Başbakan Erdoğan'ın, kamusal alanı yeniden tanımlama önerisinin sorulması üzerine Anadol, bunun ''bir kaytarma yöntemi'' olduğunu öne sürdü. Anadol, kamusal alanın tarifine ihtiyaç bulunmadığını, bunun belli olduğunu söyleyerek, ''Bunu tartışmaya açmak demek, kamusal alanı türbana açmak demektir'' görüşünü dile getirdi. Bir soru üzerine Anadol, Çankaya Köşkü'nün de kamusal alan olduğunu ifade etti. Anadol, sınavlara başörtüsüyle girilebileceğinin hatırlatılmasına karşılık, bunun bir güvenlik sorunu olduğunu belirtti. Anadol, çarşafla gelen kişinin kimliğinin nasıl bilineceğini sordu. CHP'nin türban sorununa yönelik önerisinin sorulması üzerine Anadol, iktidara gelince çözeceklerini kaydetti. Anadol, ''Biz iktidara gelmedik, sanki iktidar partisiymişiz, ben Milli Eğitim Bakanı, arkadaşlarım da bakanlar kurulu üyesiymişiz gibi...'' dedi.