Genç Siviller'in kurucusu akademisyen Turgay Oğur, "Tıka basa dolu camiye iki ağır makineli tüfekle giren başbakan. Hayırlı cumalar" yazan tweet'i attıktan sonra, bir kişinin yanına gelip, "Sizinle bir yere gideceğiz" dediğini ancak krizi yönetemeyeceklerini anlayıp bırakıldığını söyledi.
Turgay Oğur kişisel Facebook sayfasında, Sultanahmet Camii'inde attığı tweet ve namaz sonrası yaşadıklarını anlattı.
Turgay Oğur şunları yazdı:
Bugün ne yaşadım.
Saat 14.00'de arkadaşım Balçiçek İlter'le kahve içmek için sözleşmiştik. Evden erken çıktım. Uzun zamandır Sultanahmet'e gidememiştim. Eminönü'ne geçip Sultanahmet'e yürüdüm. Cuma namazı için camiye girdim. Ön saflardan birine oturdum. Bir süre geçti, yan kapı açıldı. Polisler tam bulunduğum yerden geçen bir koridor açtı. Başbakan ve bakanlar korumalar eşliğinde içeri girdi. Hepsi silahlı olan bu grup içinde polis kıyafetli iki kişide ağır makineli tüfek vardı. Sanırım kanas. 3 tane dar kapısı olan, içinde bilerce insanın olduğu bir mekana bu silahlarla girilmesini eleştiren basit bir tweet yazdım. Tweet şu: "Tıka basa dolu camiye iki ağır makineli tüfekle giren başbakan. Hayırlı cumaalar" Namaz bitti. Dışarı çıktım, ayakkabılarımı giyer giymez bir adam koluma girdi ve beni sürüklemeye çalıştı. Kimsiniz, naapıyorsunuz dedim. Sizinle bir yere gideceğiz. dedi. Diğer polisleri çağırdı. ben sert çıkışınca insanlar toplanmaya başladı. Bu arada dışarda Başbakan ve bakanların çıkışını bekleyen basında hareketlenmeler oldu. Bunun üzerine Başbakan'ın danışmanı Osman Sert yanıma geldi. Beni bir tek o tanımış ve polislere işaret etmiş olabilir. Tabii tweetin hangi noktadan atıldığını tespit eden bir sistemleri yoksa. Sanırım o sırada protokol de çıkmak üzereydi. Krizi yönetemeyeceklerini anlayıp beni bıraktılar ve kimliğimi de verdiler. Osman Sert hangi kapıdan çıkcağımı sordu. Sanırım sonra da beni uzun süre takip ettiler. Oradan Gülhane durağına yürüdüm ve tramvayla Kabataş'a oradan da Taksim'e gittim. Film olsa imdb'de sonuncu olacak kadar saçma bir gün yaşadım. Maalesef ama bu bir film değil bizim hayatımızın ta kendisi oluyor her geçen gün. Twitter bir haftadır tuhaf şeyler yaşamama neden oldu. İyiyim şimdi. Arayan, mesaj atan herkese teşekkürler.