Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, geçtiğimiz hafta yaşamını yitiren gazeteci eşi Nurhan Olcayto'nun ardından "Ölümünden sonra geçen üç günü hiç yaşanmamış gibi duyumsadım. Ve şairin dediği gibi ayrılık sonradan koydu yavaş yavaş. Şimdi karımdan kalan anılarla meşgulüm. Her saat, her dakika." diye yazdı.
Olcayto Evrensel'de kaleme aldığı yazıda, "İnsanın derin bir acı karşısında çaresiz kaldığı zamanlar vardır. Öylesine bir çaresizliğin içerisindeyim. Acımı yazıp paylaşmalı mıyım? Yoksa kendi kişisel duygularımla zaten türlü bunalım ve güçlükler içinde uğraş veren okurlarıma yeni sıkıntılar yaşatmaktansa hiç bu konuya girmesem mi? Bir hayli düşündüm. Sonunda en büyük acıların, halklarımızın sırtına çöken yoksulluk ve yoksunlukların bile toplumla paylaşıldığında azalacağı görüşüne vardım. Geçtiğimiz hafta karımı, yoldaşımı, hayatımda hep yanımda duran beni iyiye ve güzele iten cesur kadını kaybettim. Uzun yıllardır hastanede geri dönüşü olmayan bir hastalıktan tedavi görüyordu. Araya giren pandemi o çok sevdiğim kadının eline bile dokunabilmeme engel oldu. Kimi dostlar kurtuldu diyorlar. Bense hiç değilse var olduğunu biliyordum ama şimdi yok diyorum. Yine de tek başıma kaldığımda düşüncelerim arasında kendimi sağaltacak kareler çıkıyor belleğimden. Her çiftin yaşayamayacağı güzellikte bir birlikteliğimiz oldu. Artık anılarla yaşamaya alışmalıyım." ifadesini kullandı.
Olcayto şu düşünceleri kaydetti:
Nurhan Olcayto yalnız benim değil pek çok insanın hayatına dokundu. İnsan sevmek, insanlara iyilik yapmak sanki ona verilmiş bir görevdi. Toplumda yardımsever kuruluşların yaptığı çalışmaları o kendi kurduğu dünyasında kendi küçük bütçesiyle gerçekleştirmeye çalışırdı. TRT’de görev yaptığı yıllar boyunca müzik yayınlarında çok sesli batı müziği alanında dinleyicileri tarafından beğenilen birçok programa imza attı. Müzik onun hayatının bir parçasıydı. Bazen şöyle derdi bana gülerek ‘Biliyor musun, çok şanslıyım çünkü hem çok sevdiğim bir işi yapıyorum hem de üstüne para veriyorlar.’ Sosyalistti. Hastalığının başladığı dönemlerdeki Taksim Meydanı’nda yapılan son 1 Mayıs gösterilerine götürmem için çok ısrar etmişti. Çevik kuvvet polislerinin Taksim’e çıkan her yolda kurduğu barikatları aşarak Taksim Alanı’na vardığımızda sevinçten uçuyordu.
Sevdiğinden, sevdiklerinden ayrılmak insana hep hüzün verir. Şimdi ben bu hüznü yaşıyorum. Ölüm haberini aldığım ilk saatlerde sersem gibiydim. Ne yapacağımı, nasıl davranacağımı bilemiyordum. Neyse ki kızım, damadım, TGC’nin Genel Sekreteri Sibel Güneş ve Cemiyet çalışanları imdadıma yetişti. Ölümünden sonra geçen üç günü hiç yaşanmamış gibi duyumsadım. Ve şairin dediği gibi ayrılık sonradan koydu yavaş yavaş. Şimdi karımdan kalan anılarla meşgulüm. Her saat, her dakika.
Evet sevgili okur hayat böyle bir şey. Kime nereden, ne zaman vuracağı hiç belli olmuyor. Bugünlük kendime ayırdığım bu yazıyı gazetem Evrensel’in ve okurlarımın hoş göreceğini umuyorum. Metin Eloğlu Nurhan Olcayto’nun en sevdiği şairlerden ve ressamlardan biriydi. Bir resim sergisinde Eloğlu’nun küçük bir çalışmasını o kadar sevmişti ki onu almakta hiç duraksamadı. Bende bu yazıyı Metin Eloğlu’nun çok sevdiğimiz bir şiiriyle bağlamak istedim. Kısacık şiire hem hayatı hem ölümü sığdırmayı becermiştir sözcük ustası Metin Eloğlu. “Yuvarlak Hesap”
İşin ucunda çıkarımız var mı?Bunu böyle düşüneceksin.Hısım,Kâr hanesi ne âlemde?Ona bak…
İstanbul yoksa yok,Sensizlikse sensizlik,Acırsa acır, ne yapalım...Ölüm ölüm bir ölüm!
TIKLAYIN | Gazeteci Nurhan Olcayto yaşamını yitirdi