Galata kulesinde hilti ile yapılan restorasyon çalışmasına ilişkin görüntüleri yorumlayan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yapılan çalışmanın "yapıya ait olmayan eklentilerin kaldırılması" olduğunu söyledi. Kule'de yapılan hiltili çalışma için "Yapılan işlem doğru kullanılan ekipman yanlış" diyen Ersoy, Restorasyon ihalesi alan firma yetkilileri ve çalışanlarına sertifikasyon eğitimi verileceğini söyledi.
Galata Kulesi'ndeki restorasyon sırasında yıkılan bölümlerin Anıtlar Kurulu tarafından da 'alınması uygun' görüldüğünü ifade eden Ersoy, " "Galata Kulesi'nde yapılan restorasyon sırasında kullanılan yöntem yanlıştı" diyen Ersoy, "Galata Kulesi'nde bizimde hoş bulmadığımız bir fotoğrafla gündeme geldi. Ama tek bir kare ile yorumlamanın çok hakkaniyetsiz olduğunu belirtmek istiyorum. Çürütme ve tümleme dediğimiz bir terim var. Beton orijinal yapıyı çürütüyor. Duvarın belli bir kısmı gşitmiş ve tümlerken inşaat demiri betonla yapılmış. Anıtlar Kurulu 'bunu al' diyor. Daha özgün malzeme ile onu tümlüyorsunuz. yapılan işlemlerde bu aslında. Yapılan işlem doğru kullanılan ekipman yanlış. Önemli olan tabi ceza keserseniz bu tür olaylarda ama önemli olan bunları önlemek. Bunun içinde eğitim ön plana çıkıyor. Bu nedenle bir sertifikasyon süreci de başlatıyoruz." diye konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy NTV ekranlarında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. " "Eğer hava trafiğinde olumsuz bir hareketlenme olmazsa 15 milyon turist sayısını yakalarız diye düşünüyoruz. 11 milyar dolarlık bir geliri de geçeriz diye düşünüyorum" diyen Ersoy, otellere getirilen yüzde 50 doluluk oranı şartına da değinerek, ""Yüzde 50 doluluk oranı diye bir şey olmadı. Bir çok kriter konuşulurken bilgi kirliliği oluştur ve kesinleşmiş bir bilgi gibi oldu. Siz fiziki mesafeyi sağladığınız zaman ana kriteri oluşturmuş oluyorsunuz. Otelin sosyal mekanları gerekli büyüklüğe sahipse biz ona yüzde 50 sınırı getirmiyoruz. Dünyada da bu şekilde oluyor. Kimi otel yüzde 80 kimi otel yüzde 50 ile karşılayabiliyor. Doluluk oranı fiziki mesafeyle oluşan bir oran" diye konuştu.
Ersoy'un açıklamalarından satırbaşları şöyle:
"Ülke genelindeki insanlarda 'kendi ülkemde seyahat edeyim' diye bir algı oluştu. Uluslararası hava trafiği de kapalıydı tabi. Bunun da etkisi var. Biz bu endişeleri gidermek açısından bir sertifikasyon programını hayata geçirdik. Avrupa'ya da örnek teşkil etti. Biz bunu hazırlarken sektör temsilcileriyle, bilim kurulu ve sağlık bakanlığı ile birlikte çalıştık. Bu sertifikalı tesislerde çok az sorun yaşanıyor. Bunu sonrasında da devam etmek istiyoruz. Oda sayısını daha aşağı çekmek ve tedbirleri daha da arttırarak devam ettirmek istiyoruz. 4 bin 900 sertifikasyon verildi. Bunun yarısından fazlası konaklama. Şu anda muhtemelen yüzde 35-40'ına denk geliyordur sektörün. Bu kısa süreli bir salgın değil. Kriterlerimizi bununla birlikte yaşayacak hale getirmemiz lazım. Sertifikasyon konusunda ne hızlı olan Asya ülkeleri oldu. Çünkü çok sık yaşadılar salgınları. Onlar hazırlıklıydı. Biz de Türkiye olarak Avrupa'da öncü olduk.
"Galata Kulesi'nde bizimde hoş bulmadığımız bir fotoğrafla gündeme geldi. Ama tek bir kare ile yorumlamanın çok hakkaniyetsiz olduğunu belirtmek istiyorum. 1962'li yıllarda ilk kez ciddi bir restorasyon kararı alınıyor. Tabi o zamanki dönemin anlayışında beton ve betonarme kabul görmüş ama bugün kabul görnüyor tabi. Vakıflar Genel Müdürlüğü iel birlikte bir restorasyon kararı alındıktan sonra Anıtlar Genel Kurulu'nun almış olduğu kararla, 'Buraya özgü olmayan yapının malzemenin ayrıştırılması, raspalanarak özgün malzemenin kalması' kararı veriliyor. Özellikel çatı kısmında özellikle o külah kısmı tamamen betonarma hale getirilmiş. Anıtlar Kurulu kararına istinaden çalışam başlıyor. Önce bir raspa yapılıyor sonradan yapılan eklentiler oradan çıkartılıyor. Çürütme ve tümleme dediğimiz bir terim var. Beton orijinal yapıyı çürütüyor. Duvarın belli bir kısmı gşitmiş ve tümlerken inşaat demiri betonla yapılmış. Anıtlar Kurulu 'bunu al' diyor. Daha özgün malzeme ile onu tümlüyorsunuz. yapılan işlemlerde bu aslında. Yapılan işlem doğru kullanılan ekipman yanlış. Önemli olan tabi ceza keserseniz bu tür olaylarda ama önemli olan bunları önlemek. Bunun içinde eğitim ön plana çıkıyor. Bu nedenle bir sertifikasyon süreci de başlatıyoruz."
"Galataport da inşallah önümüzdeki yıl hizmete girecek ve buradan başlayarak Beyoğlu Kültür Yolu projesi hayata geçecek. Eski kültür hayatını Beyoğlu'na getirmeyi amaçlayan bir çalışma. Galata Külesi meydanının da kültür meydanı haline getirmeyi amaçlıyoruz."
"Artık biz bunun alanlarını genişletmeye hazırız. 50 oda sınırlamasını aşağı çekeceğiz. 12 binen fazla otelin yüzde 35-40 Kültür ve Turizm Bakanlığı gerisi belediye belgeli oteller. Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeleri otelleri artırmamız lazım"
"Sertifikayı veren firma ayda iki kere denetim yapıyorlar. Bakanlığımız denetim yapıyor ayda bir kere. İçişleri bakanlığı, hıfsısıhha kurulu denetim yapıyor habersiz olarak. Çok ciddi bir sorun yaşanmadı sertifikalı tesisler için."
"Erken rezervasyonun yüksek olmasının sebebi ertelemeler olarak görünüyor. 2021 için yorum yapmak erken ama 2020'ye göre daha iyi olur. Zor kısım aşıldı. Önümüzdeki sezon bu sezondan kesiklikle çok daha iyi olacaktır ama 2019'un altında bir sezon olur gibi görünüyor."
"2021 Patara Yılı olsun"
"Ayın 27'sinde ilk konserimizi veriyoruz burada. La Casa de Papel'in şarkısını dillendiren Cecilia ve Burak Yeter'le bir çalışma yapacağız. Buraya özellikle büyükelçileri, yabancı devletleirn siyasi kimliklerini de davet ettik. Orada çok ciddi çalışmalar yapıldı. Bu sene şansız bir döneme geldi. 2021'de de Patara Yılı olarak tanınmasını önereceğiz kabineye"