"Türk-Amerikan ilişkilerinde bir nikâh tazeleme söz konusu ama NATO zirvesi fazla abartılmamalı"

"Türk-Amerikan ilişkilerinde bir nikâh tazeleme söz konusu ama NATO zirvesi fazla abartılmamalı"

ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Dış Politika Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden'ın yapacağı ikili görüşmeye ilişkin "Türk- Amerikan ilişkilerinde nikâh tazeleme söz konusu" derken, "NATO Zirvesi, Türk-Amerikan ilişkileri açısından bakıldığında çok fazla abartılmamalı ama çok da küçümsenmemeli" dedi. 

Sputnik'ten Ceyda Karan'a konuşan Prof. Bağcı, 14 Haziran'da NATO Zirvesi'nde yapılacak Erdoğan-Biden görüşmesini ele aldı. 

Bağcı, “Türk-Amerikan ilişkilerinde bir nikah tazeleme söz konusu. Uzun zaman ayrı kalındı, farklı düşünceler var. Yeniden nikah tazeleyip Türkiye’den gönderilen 'yengeler, halalar' ön hazırlığı yaptılar. Türklere burada karşı tarafa 'amcaları ve dayıları' gönderdi. 14 Haziran’da Türkiye ile ABD arasında çok büyük bir dönüm noktası olmayacak. Ama bu nikah tazeleme kavramını özellikle vurgulamak istiyorum. Çünkü Biden yönetimiyle Cumhurbaşkanı’nın birbirlerine yaklaşımları, iki ülke arasındaki sorunlara yaklaşım biçimleri çok daha farklı olacak geçmiş dönemlerden. Çünkü gerçekten iki tarafın da farklı yorumladığı alanlar var" dedi. 

Bağcı, şu ifadeleri kullandı:

"NATO Zirvesi, Türk-Amerikan ilişkileri açısından bakıldığında çok fazla abartılmamalı ama çok da küçümsenmemeli. Çünkü gerçekten orada iki tarafın pozisyonlarından geri adım atmaları bekleniyor. Geri adım atmayacaklarsa, bu gerginliğe doğru gidecek. Bu Türkiye’ye ekonomik kriz olarak da yansıyabilir. Konuşmanın yarım saatte biteceğini düşünmüyorum. Uzun süreceğini düşünüyorum. Az konuşmak için çay içilir, çok konuşmak için kahve içilir.

Yerine göre bu kahve içmek gibi olacak, uzun sürecek gibi geliyor. Yarım saatte bitecek bir şey söz konusu değil. Eğer ABD, Türkiye’den istediği bazı şeyleri almıyorsa veya Türkiye’nin bazı beklentilerini yerine getirmiyorsa da ben olumlu bir görüşme olacağı düşüncesindeyim. Çünkü her iki tarafın da birbirine olan ihtiyacı şu anda en üst seviyeye gelmiş durumda. İkisi de inatçı keçiler gibi köprüde önce ben geçeyim diye bir politika takip etmeyecekler. Ya eşit şekilde geri adım atacaklar ve pozisyonlarını koruyacaklar. Zaten çatışma olursa ilk şey Türkiye’de ekonomik kriz olur. Görüşmeden olumsuz çıktığı andan itibaren Türkiye’de ekonomik kriz devam edecek.”