CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümeti Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) saldırısı altındaki Kobanê’ye her türlü insani yardımı yapmaya, oradaki insanları koruma altına almaya ama Suriye toprağına asker göndererek savaşın bir parçası olmamaya çağırdı. CHP lideri, "Türkiye'yi savaş ortamına çekmek isteyenler var. Bu oyuna gelinmemeli. Türk askerinin de böyle düşündüğüne inanıyorum. Allah Türkiye'yi savaştan korusun" diyor.
“Türk askeri Suriye toprağına girmemeli” diyen Kılıçdaroğlu, Türkiye’yi Orta Doğu’daki savaş ortamına çekmek isteyenlerin “oyununa gelinmemesi” gerektiğini “Türk askerinin de böyle düşündüğüne inandığını” söyledi.
Murat Yetkin’in Radikal’deki köşesinde görüşlerine yer verdiği CHP lideri, Türkiye’nin “hala IŞİD’e yardımcı olduğunu”, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın özrünün yardım konusunda değil Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile gizli kalması gereken görüşmeyi yanlış aksettirmesinden dolayı olduğunu Amerikalı yetkililerin açıklamış olduğuna dikkat çekti.
Kılıçdaroğlu Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun IŞİD’le mücadele etmek istiyorsa önce Türkiye içinde ve sınırlarındaki IŞİD faaliyetini durdurması gerektiğini söyledi. CHP lideri buna örnek olarak, tedavi gören IŞİD militanlarının durumunu gösterdi ve “İnsanlık bakımından tedaviyi yapacaksınız, savaşması için geri gitmesine izin vermeyeceksiniz, tutuklayacaksınız; bu yardım etmektir” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu dün telefonda yaptığımız görüşmede şunları söyledi:
“Kobani’ye CHP heyeti de gitti. Bizim aldığımız son bilgiler Kobani’de sivil halkın pek kalmadığı yönünde. Kalanlar da Türkiye’de koruma altına alınabilir. Türkiye Kobani’ye tabii ki her türlü insani yardımı yapmalı, ama savaşın bir unsuru olmamalı yani savaşa girmemeli.
“Ben hükümetin hala IŞİD’e yardımcı olduğuna inanıyorum. Ellerindeki silahların bir kısmının, paranın bir kısmının Türkiye’den gittiğine dair bilgiler var. Zaten IŞİD yetkilileri de bunu dile getirmekten çekinmiyorlar. Dikkat ederseniz ABD Başkan Yardımcısı Biden Türkiye yardım etmiştir dediğinden dolayı özür dilemedi; Erdoğan ile gizli kalması gereken bir görüşmeyi aksettirdiği için özür diledi. ABD’den gelen son açıklama da bu yönde.
“Mesela IŞİD militanları Türkiye’de tedavi ediliyor. İnsanlık bakımından tedaviyi yapacaksınız elbette. Ama sonra o militanın tekrar savaşması için geri gitmesine izin vermeyeceksiniz, alıkoyacaksınız, gerekiyorsa tutuklayacaksınız. Bunlar ne yapıyor? Geri gönderiyor, bu yardım etmektir. Hükümet IŞİD ile mücadele etmek istiyorsa, önce IŞİD’e yardımı kessin. Türkiye’de IŞİD’e eleman devşiren hücreleri kontrol etsin, yurt dışından gelip Türkiye üzerinden IŞİD’e katılan militanlara Türkiye sınırlarını kapatsın… Özetle IŞİD’e karşı sınırlarda ve Türkiye içinde tedbir alsın.
“Hükümetin önceliği IŞİD değil, Suriye’deki rejim. Ama ABD’nin ve batı ittifakının da önceliği Suriye değil, IŞİD… Nitekim tezkere görüşmelerinde bunu açıkça ifade ettik. Bugün Davutoğlu bu gerçeği kendi ağzından dünyaya açıkladı. Hükümet IŞİD’ı gerekçe göstererek Suriye’yle savaşmak istiyor… Ben ABD’nin Suriye’de bir savaşa gireceğine, Türkiye’nin de girmesini isteyeceğine fazla ihtimal vermiyorum. Bakın, “Kara birliği yönlendirilebilir” ifadesinin NATO açıklamasından çıkarıldığı bildiriliyor. Ayrıca ABD’nin Suriye konusunda Rusya ile gizli bir anlaşması da olabilir, bu yönde duyumlar da alıyoruz.
“Türk askeri Suriye toprağına girmemeli. Türkiye’yi Suriye toprağına, Orta Doğu’daki savaş ortamına çekmek isteyenler var. Bu oyuna gelmemeli. Ben Türk askerinin de böyle düşündüğüne inanıyorum.”
“Tayyip Erdoğan olağanüstü liderlik özentisiyle bütün devlet yetkilerini elinde toplamaya hevesleneli beri, durmadan olağanüstü haller yaratıyor. Önce bir "darbe" vehmiyle başladı, Ergenekon ve Balyoz davaları üzerinden olağanüstü bir durum yarattı. Bu hayalin mumu sönmeye başladığında, imdadına Gezi yetişti, yeni bir darbe ve "lobiler" hayalini bir altı ay kadar sürdürdü. Hemen sonra "paralel yapıya” geçti. Son olarak da Suriye ile ucuz bir savaş hayaline kapıldı. Ancak bu savaşın sanıldığı kadar "ucuz" olmayacağı ortaya çıktığında kendisini frenlemeyi başaramadı. Ne diyelim, Allah Türkiye’yi kendisini olağanüstü gören liderlerden, savaştan korusun.”