2004 yılında hazırlanan yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) ile Ceza Muhakemesi Kanunu'nun mimarlarından İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer, maske için kesilen cezaların Anayasa’ya aykırı olduğu ve vatandaşların itiraz haklarının bulunduğu dile getirdi.
Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip Koronavirüs (Covid-19) hastalığıyla birlikte, yasaklar ve cezalar da hayatımıza girdi. Bunlardan biri de "maske" kullanma zorunluluğu oldu.
Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 282'nci maddesi çerçevesinde ve İçişleri Bakanlığı'nın talimatı doğrultusunda maske takmamanın cezası 900 TL olarak belirlendi.
Haftalık yayınlanan Gazete Oksijen'in haberine göre; İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer, alınan kararlardaki en büyük eksikliklerin anayasa dayandırılmaması olduğunu belirterek, "Örneğin 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nda belirli yaş gruplarının veya hafta sonlarında herkesin sokağa çıkmasının yasaklanmasına ilişkin herhangi bir hüküm mevcut değil. İçişleri Bakanlığı’nın genelgelerle uygulamaya çalıştığı maske takma zorunluluğu ve sokağa çıkma kısıtlamaları, ancak ve ancak TBMM’de karar alınacak kanunlarla uygulanabilir. Çünkü genelgeler sadece idarenin iç işleyişiyle ilgilidir. Bakanlıklar, sadece kendi idari personeline yönelik genelgeler çıkarabilir. Vatandaşların genelgelere uymaması suç veya kabahate girmez." diye konuştu.
Yayımlanan genelgelerle Türkiye’de bir genelge rejimi oluşturulduğunu söyleyen Sözüer maske takma ve sokağa çıkma kısıtlamalarında ceza kesilen vatandaşların itiraz hakkı olduğunu belirtti: "Maske takma zorunluluğu Anayasa madde 17’deki “kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı hakkı”nı, şehirlerarası seyahat yasağı madde 23’teki “yerleşme ve seyahat hürriyeti”ni kısıtlıyor. Sokağa çıkma yasağı madde 19’da yer alan “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı”nı ihlal niteliğinde.
Anayasanın 13. maddesine göre temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Vatandaşlar bu maddelere dayanarak idari para cezası kararına karşı, kararın tebliği veya sözlü bildirim tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde sulh ceza mahkemesine başvurabilir. TBMM devre dışı bırakılarak genelgeye dayalı olarak uygulanan yaptırımlar hukuka açıkça aykırı."