Türk Dışişleri yetkilisi: YPG terör örgütü olarak kabul edilmezse, NATO'nun Baltık ülkeleri planı desteklenmeyecek

Londra'da gerçekleşecek NATO zirvesi öncesi Reuters'a konuşan bir Türk dışişleri yetkilisine göre, Ankara, YPG'nin terör örgütü olarak kabul edilmesi de dahil kendi savunma planının desteklenmesi şartı üzerinde ısrarcı olacak.

Londra'da 3-4 Aralık'ta düzenlenecek NATO Zirvesi öncesinde temsilciler, bir Rus saldırısı karşısında Polonya, Litvanya, Latviya ve Estonya'nın savunulması amacıyla hazırlanan askeri plana 29 üye ülkeden resmi destek almaya çalışıyor.

Türkiye ise NATO'nun YPG'yi "terör örgütü" olarak tanımasını ve örgütle mücadelesine daha fazla siyasi destek verilmesini talep ediyor.

Reuters, söz konusu açıklamayı, ismini vermediği Türk bir diplomatik kaynağa dayandırdı.

İngiliz haber ajansına konuşan diplomatik kaynak, NATO'nun bu sene içinde, güney sınırından gelecek saldıları da kapsayan güvenlik planına destek verdiğini ancak Washington'un ve diğer bazı ülkelerin sonrasında desteklerini çektiğini söyledi.

Kaynağa göre planda, "YPG'nin Ankara'ya terör tehlikesi oluşturduğunun" kabul edilmesi ibaresi de yer alıyordu.

Söz konusu diplomatik kaynak, "Eğer bizim savunma planımız bildiriye dönüşmezse, diğer bildirinin de (Baltık ülkeleri ve Polonya planı) yayımlanmasına izin vermeyeceğiz" dedi.

Aynı kaynak, "Baltık planını içeren sonuç bildirisini yayımlamak istiyorlarsa, bizim planımıza da özen göstermek zorundalar" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da gelecek hafta Londra'da düzenlenecek NATO Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önemli mesajlar vereceğini söylemiş, "terör unsurlarına karşı mücadele verdiğimizi anlatmaya devam edeceğiz." demişti.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg

Konuyla ilgili görüşleri sorulan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ittifak içerisindeki görüşmelere ilişkin detay vermeyeceğini söyledi ve ancak "müşterek savunmaya olan taahhüdümüz sarsılmaz" mesajını iletti.

Stoltenberg, şöyle devam etti:

"Planlarımız olmasının yanında, hazır bekleyen güçlerimiz, modernize edilmiş komuta yapımız ve on yıllardır sahip olduğumuzdan daha fazla olanağımız var."

Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki YPG'ye yönelik geçen ay düzenlediği Barış Pınarı Harekâtı, IŞİD'e karşı savaşı zayıflattığı gerekçesiyle, NATO müttefikleri tarafından kınanmıştı.

Türkiye ise bu endişeleri, "bölgedeki tüm terör örgütleriyle mücadele ettiği" gerekçesiyle reddediyor.

Reuters'a konuşan diplomatik yetkili, Stoltenberg'in Türkiye ile ilgili savunma planı konusunda üye ülkeler ile ortak bir zemin aradığını ve Ankara'nın "tekliflere açık olduğunu" da söyledi.

Savunma Bakanı Hulusi Akar 24 Ekim'de NATO Savunma Bakanları toplantısına katıldı

Baltık ülkelerinin açıklamaları

Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius, Salı günü Haber ajansı BNS'e yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Kürt gruplarla olan mücadelesinin belgelerde yer almasını istediğini doğruladı, "Anlaşmazlıkların ve tıkanmaların nihai olduğu doğru değil. Süreç devam ediyor" dedi.

Konuyla ilgili görüşleri sorulan Latviya Dışişleri Bakanı Edgars Rinkevics de, iç ve gizli tartışmalar hakkında yorum yapmayı reddetti, ancak NATO'nun Baltik bölgesinde riskleri belirleme ve bu risklere göre gerekli adımları atma çalışmalarına çoktan başladığını söyledi.

Rinkevics, "Genellikle, bütün NATO üyesi ülkeler, tartışmaların ardından bir anlaşmaya varmayı başarıyorlar. Anlaşabileceğimizden eminim" dedi.

Estonya Parlamentosu'nun Ulusal Güvenlik Komitesi üyesi ve eski Genelkurmay Başkanı Ants Laaneots ise, Türkiye'yi NATO'ya şantaj yapmakla suçladı.

Estonya'nın günlük gazetesi Postimees'e konuşan muhalefet partisi üyesi Laaneots, "Bu (Recep Tayyip) Erdoğan'ın şantajı. NATO yönetiminin burada bir karar vermesi gerektiğine inanıyorum" diye konuştu.

Laaneots, NATO'da bir kararın alınması için oybirliği gerekmesinin de NATO'yu bazı durumlarda "zayıflattığını" söyledi.