Türk esnaflar müşteri çekebilmek için Almanca tabela asıyor

HÜLYA KARABAĞLI / Ankara

 

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Neonazi grupların başlarından kurşunlayarak öldürdükleri Almanya’da yaşayan Türklerle ilgili inceleme raporunu tamamladı. Rapor gelecek hafta komisyonda görüşülecek. Osmanlı dönemindeki ilişkilerden, Adolf Hitler’li dönemin değerlendirildiği rapor, sadece Alman’da değil Avrupa’daki yükselen ırkçılığa dikkat çekiyor.

 

Türk Dışişleri Bakanlığı verilerine göre, Almanya’da 1988 yılından bugüne 24 Türk, ırkçı cinayetine  kurban gitti. Raporda, “Almanya genelinde en kalabalık yabancı grubu olarak Türkler kundaklama, silahlı-silahsız saldırı, darp, tehdit mektubu veya diğer başka şekildeki şiddet ve tehdit içerikli eylemlere en fazla maruz kalan grup" denildi.

 

 

Türklerin iş hayatında maruz kaldıkları ayrımcılığa dikkat çekilen raporda, “Kimi iş ilanlarında “ana dil olarak Almanca” koşulu öne süren şirketlere rastlanmıştır” dendi. Çarpıcı değerlendirme şöyle: "Türkçe isme sahip kişiler iş piyasasına girmekte engellerle karşılaşmaktadırlar. Bir araştırmada, meslek eğitiminin bir parçası olarak 528 staj ilanını araştıran araştırmacılar, staj başvurularının kabulünde Türk ismine sahip olanların Alman isme sahip olanlara göre yüzde 14 daha düşük şansa sahip olduklarını ortaya koymuştur ki, küçük işletmelerde bu oran çok daha büyüktür."

 

 

Raporda, “Komisyon’un Almanya’ya yaptığı çalışma sırasında, bazı Türk esnaflar daha fazla Alman müşteri çekmek için isimlerini Almanca isimle değiştirmek zorunda kaldıklarını trajik olarak ifade etmişlerdir" bilgisi yer aldı.

 

 

AB üyesi ülkelerde ırkçı saikle işlenen suçlarda genel bir artış eğilimine dikkat çekildi. Fransa’da 2008 yılına göre 2009 yılında ırkçı temelli suçlarda yüzde 100’ün üzerinde bir artış var. İngiltere ve Galler, ırkçı saikiyle en çok suç işlenen ülkeler. Toplam on yıllık periyotta resmi kayıtlara geçen 150 bine yakın ırkçı suç ile Almanya bu ülkeleri izliyor.

 

21-24 Şubat 2012 tarihlerinde Almanya’da ırkçı cinayetler inceleme heyeti komisyon Başkanı Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, Ankara Milletvekili Mustafa Erdem’den oluştu.

 

Raporda, ırkçı cinayetlere kurban gidenlerden bazılarının öyküleri şöyle:

 

 

- Çiçek toptancılığı yapan Enver Şimşek, 9 Eylül 2000 Cumartesi günü sipariş için gittiği yerde minibüsün içinde iken iki ayrı susturuculu silahtan çıkan sekiz kurşunla ağır yaralandı. İki gün sonra 38 yaşında hayatını kaybetti. Acısından Türkiye’ye dönen eşi Adile Şimşek, girdiği depresyondan çıkamadı. 

 

- Makine teknikeri Abdurrahim Özüdoğru, 13 Haziran 2001 Çarşamba günü terzi dükkanında iki ayrı susturuculu silahla başından vurularak öldürüldü. Eşi Gönül Özüdoğru ve kızı Tülin Özüdoğru ruhen ve bedenen büyük çöküntü yaşadı. Kızı Tülin sarılık geçirerek bir sene tedavi gördü. Gönül hanım ise kansere yakalandı. Aile geçim derdine düştü. Anne, kız  bulaşıkçılık, temizlik, güvenlik görevlisi, satış elemanlığı, kütüphane memurluğu gibi işlerde çalıştı.

 

- Küçük bir dükkânda meyve-sebze satan Süleyman Taşköprü, 27 Haziran 2001 Çarşamba günü başına isabet eden üç kurşunla öldürüldü. Telefon kablolarını kopardıkları için  yardım çok geç geldi.