Türk gençleri ne kadar mutlu, gelecekten ne kadar umutlu?

Türk gençleri ne kadar mutlu, gelecekten ne kadar umutlu?

Türkiye İstatistik Kurumu’nun gençler üzerinde yaptığı araştırmaya göre, gençlerin yüzde 8,6’sı alkol kullanıyor. Mutlu olduğunu söyleyen gençlerin oranı yüzde 64,6 olsa da, her sene bu oran düşmesi dikkat çekti. Gençlerin yüzde 35’i, yükseköğretim görürken, sıklıkla kitap okuma oranı da yüzde 24,1’de kaldı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) “19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı” çerçevesinde genç nüfusa (15-24 yaş grubu) ilişkin hazırlanan “İstatistiklerle Gençlik, 2012” araştırmasını yayınladı.

Araştırmayla Türkiye'de genç nüfusun 2012'deki temel özelliklerini ortaya konuldu.

Araştırmada öne çıkan istatistikler şöyle:

 

Türkiye nüfusunun yüzde 16,6’sı genç: Ülkemizin toplam nüfusu 2012 yılı sonu itibariyle 75.627.384 kişi olup bunun yüzde 16,6’sını (12.591.641 kişi) gençler oluşturmaktadır. Genç nüfus oranı 1935 yılında yüzde 15,1, 1980-2000 yılları arasında ortalama olarak yüzde 20 iken bu yıldan sonra azalma eğilimi göstermiştir. Genç nüfusun yüzde 51,1‘ini erkekler, yüzde 48,9’unu kadınlar oluşturuyor.

Genç nüfusun yüzde 14,2’si evli: Ülkemizde genç nüfusun yüzde 14,2‘si evlidir. 2012 yılında genç erkeklerin yüzde 5,5‘i, genç kadınların ise yüzde 23,2’si evlidir. Genç nüfusun evlenme oranı yıllara göre düşme göstermekle birlikte, evlenmede cinsiyetler arası fark hala çok yüksektir. Ortalama ilk evlenme yaşı erkekler için 26,7 iken, kadınlar için 23,5’tir.

Gençlerin yüzde 8,6’sı alkol kullanmakta: Hiç alkollü içecek kullanmamış olan gençlerin oranı, 2010 yılında yüzde 83,9’dur. Alkol kullanan genç erkeklerin oranı (yüzde 14,7), genç kadınların oranından (yüzde 2,8) yaklaşık 5 kat daha fazladır. Gençlerin yüzde 18,6’sı 14 ve daha küçük yaşta iken ilk kez alkollü içecek denemiştir.

Gençlerin yüzde 14,8’i fazla kilolu, yüzde 3,8’i ise obez: 2012 yılında gençlerin vücut kitle indekslerine göre yüzde 69,2’sinin normal değerlerde olduğu görülmektedir. Gençlerin, yüzde 14,8’i fazla kilolu, yüzde 3,8’i obez iken yüzde 12,2’si düşük kiloludur.

Yaşamının herhangi bir döneminde eşinden ya da birlikte yaşadığı kişiden fiziksel ya da cinsel şiddet görmüş genç kadınların oranı yüzde 35,3: 2008 yılında, yaşamının herhangi bir döneminde eşinden ya da birlikte yaşadığı kişiden fiziksel ya da cinsel şiddet görmüş kadın oranı yüzde 41,9‘dur. Bu oran, genç kadınlarda yüzde 35,3’tür. Son 12 ay içerisinde eşinden ya da birlikte yaşadığı kişiden fiziksel ya da cinsel şiddet görmüş kadın oranı 13,7 iken bu oran genç kadınlarda yüzde 21,3’tür.

Yükseköğretimde net okullaşma oranı yüzde 35: Yükseköğretimde 2011/'12 akademik yılında net okullaşma oranında cinsiyete göre fark görülmemektedir.

Yükseköğretime devam eden gençlerde (16-24 yaş grubu) cinsiyetler arasında en önemli fark, önlisans programında görülmektedir

Lisans, lisansüstü ve tıpta uzmanlıkta 2011/'12 akademik yılında belirgin cinsiyet farkı görülmez iken, cinsiyet farkı en çok önlisans eğitiminde görülmektedir. Örgün önlisans programında genç erkekler (yüzde 62,5), açık öğretim ön lisans programında ise (yüzde 62,1) genç kadınlar daha fazladır.

Gençlerde internet kullanım oranı yüzde 67,7’dir 2012 yılında, genç erkeklerin internet kullanım oranı yüzde 80,6 iken, genç kadınlarda bu oran yüzde 55,4’tür.

Gençlerin yaklaşık yüzde 84’ü gelecekten umutlu: Genç erkeklerin yüzde 83,2’si, 2012 yılında umutlu olduğunu beyan ederken, genç kadınların yüzde 84,2’si umutlu olduğunu beyan etmiştir. Umut oranı 25 ve daha üstü yaştaki yetişkinlerde, gençlere oranla daha düşüktür.

Genç işsizlik oranı 2012 yılında yüzde 17,5: 2012 yılında toplam nüfusun işgücüne katılım oranı yüzde 50, işsizlik oranı yüzde 9,2 ve tarım dışı işsizlik oranı yüzde 11,5 iken, gençlerde işgücüne katılım oranı yüzde 38,2, işsizlik oranı yüzde 17,5 ve tarım-dışı işsizlik oranı ise yüzde 20,8’dir. İşsizlik oranı genç erkeklerde yüzde 16,3, genç kadınlarda ise yüzde 19,9‘dur. Tarım-dışı işsizlik oranı ise genç erkeklerde yüzde 18,4, genç kadınlarda yüzde 26,1’dir.

Gençlerin yüzde 24,1’i sıklıkla kitap okumakta: 2011 yılında, gençlerin sosyal ve kültürel faaliyetleri değişik alanlarda incelendiğinde, gençlerin yüzde 52,2’si ara sıra kitap okurken, yüzde 24,1’i sıklıkla kitap okumaktadır. Gençlerin yüzde 52,5’i ara sıra gazete okurken, yüzde 26,4’ü sıklıkla gazete okumaktadır. Bar, gece kulübü vb. yerlere gitme alışkanlığı olan genç oranı yüzde 14,4’tür.

Mutlu olan gençlerin oranı yüzde 64,6: Gençlerin yüzde 69,6’sı, 2011 yılında mutlu olduğunu beyan ederken, bu oran 2012 yılında 5 puan düşerek yüzde 64,6 olmuştur. 2011 yılında gençlerin yüzde 5,4’ü mutsuz olduğunu beyan ederken, 2012 yılında bu oran yüzde 9,4’e yükselmiştir.

Gençler yüzde 50,9 oranında diğer insanların arkadaş çevrelerine önem veriyor: Yetişkinlerin yüzde 53,3’ü diğer insanların aile yaşam biçimlerine önem verirken, gençlerde bu oran yüzde 50,9’dur. Aile yaşam biçimine verilen önem yüzde 50,4 ile gençlerde ikinci sırada yer alırken, yetişkinlerde insanların arkadaş çevrelerine verilen önem yüzde 49,7 ile ikinci sıradadır.

Anne ve babalar, gençler ile en çok arkadaş seçimi konusunda problem yaşıyor: 2011 yılında anne ve babalar, 13-25 yaş grubundaki çocukları ile en çok arkadaş seçiminde (yüzde 33,7) problem yaşamaktadır. Çocuklarının harcama ve tüketim alışkanlığında problem yaşayan anne ve babaların oranı yüzde 30,6, kılık kıyafet tarzında problem yaşayanların oranı yüzde 29,4, yemek ve ev düzeni alışkanlığında sorun yaşayanların oranı ise yüzde 23,3’tür.

Gençler, anne ve babaları ile en çok harcama ve tüketim alışkanlıkları konusunda problem yaşıyor: 2011 yılında 18-25 yaş grubundaki gençler, anne ve babaları ile en çok harcama ve tüketim alışkanlıkları konusunda problem yaşamaktadır. Yemek ve ev düzeni alışkanlıklarında problem yaşayan gençlerin oranı yüzde 24,5, arkadaş seçiminde problem yaşayanların oranı yüzde 22,7, kılık kıyafet tarzında problem yaşayanların oranı ise yüzde 22,4’tür.

Gençlerin toplam nüfus içindeki oranı, 2075 yılında yüzde 10,1’e düşecek: Nüfus projeksiyonlarına göre, 2023 yılında genç nüfusun toplam nüfus içindeki oranının yüzde 15,1’e, 2050 yılında yüzde 11,7‘ye, 2075 yılında ise yüzde 10,1’e düşeceği tahmin edilmektedir.