Dünya Kupası'nda Arjantin Hollanda yarı finalini yönetecek olan Cüneyt Çakır, Türk hakemliğinde yeni bir dönem açtı. Şampiyonlar Ligi'nde, Avrupa Şampiyonası'nda maç yönetti. 2014 yazındaysa Dünya Kupası'nda 40 yıl aradan sonra görev yapan ilk Türk hakem oldu.
2014 Dünya Kupası'na kadar Türk hakemliği, futbolda en üst seviyeye 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda çıktı.
Al Jazeera Türk'te yer alan habere göre, yarı finalde Portekiz-İspanya maçını yöneten Cüneyt Çakır'dan 38 yıl önce Doğan Babacan 1974 Dünya Kupası'nda, 16 yıl önce de Ahmet Çakar 1996 Avrupa Şampiyonası'nda görev yapmıştı.
Önemli uluslararası karşılaşmalarda düdük çalan Türk hakemlerinin sayısı iki elin parmaklarını geçmezken, Çakır hem en büyük turnuvalarda hem de kritik maçlarda düzenli olarak görev alıyor. Yönettiği maçların sayısına ve seviyesine bakıldığında Türkiye'nin uluslararası alanda gelmiş geçmiş en önemli hakemi unvanı şimdiden onda.
Cüneyt Çakır 1976'da İstanbul'da doğdu. Babası Serdar Çakır da dönemin ünlü hakemlerinden biriydi. 10 yaşında girdiği Kartalspor kapısından 17 yaşında hakem olma kararıyla çıktı.
"Babamın bu mesleğin içinde olması bana futbolu ve hakemliği sevdiren en önemli şeydi. Hakem olmadan önce yaklaşık yedi yıl kadar amatör olarak futbol oynadım ama babamdan dolayı oyuna hep bir hakem gözüyle baktım. İçimde hep bir ses hakemliğe adım atacağımı söylüyordu" cümleleriyle o yılları anlatan Çakır, eğitimini hiç aksatmadı.
Profesyonel işi olan sigortacılığın kapısını açan Kocaeli Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni kazandı.
Süper Lig heyecanını ilk kez 2001'de 24 yaşındayken yaşadı, Malatyaspor-Çaykur Rizespor maçını yönetti. Bundan beş yıl sonra FIFA (Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği) kokartı takmaya hak kazandı.
İlk uluslararası turnuvasına 2007 yılında Avusturya'da 19 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası'nda çıkan Çakır, 2009'da İsveç'te 21 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası'nda yarı final yönetti.
Kulüpler düzeyindeki ilk büyük maçı ise Fulham ile Hamburg'un karşılaştığı UEFA Avrupa Ligi yarı finaliydi.
2010-11 sezonunda Türk hakemliği dönüm noktalarından birini yaşadı, Şampiyonlar Ligi'ne üçüncü hakemini verdi. O hakem, Doğan Babacan ve Ahmet Çakar'dan sonra başka bir dönem açan Cüneyt Çakır'dı. Kupada düdük çaldığı ilk maçta sahada Rubin Kazan'a karşı Lionel Messi'nin takımı Barcelona vardı.
Gösterdiği başarılı performanslar değerini daha da yükseltti. UEFA, Çakır'ı Haziran 2011'de Avrupa'nın en iyi hakemlerinin yer aldığı Elit Kategori'ye yükseltti.
2011 yılında 20 Yaş Altı Dünya Kupası'nda yarı final yönetti. 2011-12 sezonunda ise Şampiyonlar Ligi'ndeki en üst seviyesine çıktı, yarı final rövanş maçında Barcelona-Chelsea mücadelesini yönetti. 2-2 biten maç sonunda finale Chelsea yükseldi.
1996'dan sonra Avrupa Futbol Şampiyonaları'na hakem gönderemeyen Türkiye, bu duruma Cüneyt Çakır ile son verdi. O, bu turnuvanın hayalini çok önceden kurmaya başlamıştı. Ukrayna'nın başkenti Kiev'e bir maça gitmişti ve o dönemde Olimpiyat Stadı inşaat halindeydi:
"3-4 yıl önce Kiev'e maça gittik. Avrupa Şampiyonası için yapılan Olimpiyat Stadı inşaat halindeydi. Bahattin Duran'a (yardımcı hakemi) dönüp, 'İnşallah bu statta 2012'de maç yöneteceğiz' demiştim. Çok çalıştık, verilen şansları iyi kullandık ve o gün inşaat aşamasında gördüğümüz statta tam üç maçta görev yapmak nasip oldu."
Çakır, kariyerindeki tek uluslararası finalini FIFA Dünya Kulüpler Kupası'nda yaşadı. Chelsea bu kez yenildi, kupayı Brezilya temsilcisi Corinthians'a kaybetti.
Ünlü hakem başarısının sırlarından birini de takımları analiz etmesi olarak belirtiyor. Avrupa liglerini çok yakından takip ediyor. Haftasonu izleyemediği maçları hafta içi tamamlıyor:
"Türkiye Ligi'nde maça çıkarken sonuçta bütün oyuncuları tanıyorsunuz. Çok fazla çaba sarf etmenize gerek yok. Ama Avrupa'da bir maça çıktığınız zaman oyuncuların yüzleri size yabancı gelebilir. Onun için bir ön çalışma yapmanız yarar sağlar. Öyle evden çantanızı alıp çıkıp maça gitmekle olmaz. Ama önyargılar da çok tehlikelidir."
Cüneyt Çakır, 16 yıl sonra Avrupa arenasına hızlı bir giriş yapan Türk hakemlerini garda bekleyen trene benzetiyor ve kendi jenerasyonunu şu sözlerle anlatıyor:
"Bu tren, 16 yıl boyunca beklemiş. Biz sadece arkadaşlarımızla bu treni birlikte hareket ettirdik. Daha gidecek çok yol var çünkü Türk hakemlerinin çok yetenekli olduğunu düşünüyorum ve bunu devam da ettireceğiz. Çok çalışacağız ve çok sabretmek lazım. Eğer planlı ve programlı çalışırsanız başarı mutlaka geliyor."
Türkiye'de derbilerde akla gelen ilk isim olan Çakır, yurt dışında daha başarılı yönetim sergilediği eleştirilerini de alıyor. Süper Lig'de birkaç kez oyuncuların fiziksel tepkilerine maruz kalan tecrübeli hakem, en büyük eleştirilerden birini de 2014 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri H Grubu'nda İngiltere-Ukrayna maçında almıştı.
1-1 biten Wembley'deki karşılaşmada Defoe'nun golünü saymayan Çakır tam yedi kez de sarı kartına başvurmuş, Gerrard'ı da oyundan atmıştı. Bu maç sonunda futbolcular ve teknik heyetin yanı sıra özellikle İngiliz basını Çakır'a sert tepki göstermişti.
Daha sonra gözler 2014 Dünya Kupası'na çevrildi. Çakır, Tarık Ongun ve Bahattin Duran ile birlikte Brezilya'ya davet edildi. Önce Brezilya-Meksika maçını yönetti. Sonra da Cezayir-Rusya. İlk iki maçta da iyi bir not alan Çakır'ı FIFA, son dört hakem arasına koydu ve tecrübeli hakem yarı finaldeki Hollanda-Arjantin maçında görevlendirildi. Brezilya'da Türk hakemliği için ayrı bir sayfa açıldı. 1974'te, Doğan Babacan'ın ardından ilk kez bir Türk hakem Dünya Kupası'nda görev yaptı.
Kaynak: Al Jazeera Türk