Türk imamlardan ekonomi vaazı

Türk imamlardan ekonomi vaazı
Avusturya'nın önde gelen gazetelerinden ‘Die Presse’, Türkiye'deki imamların, verdikleri vaazlarla ihracatı ve ekonomiyi canlandırmayı hedeflediklerini yazdı. "İmamların vaazlarıyla ihracatı canlandırmaları bekleniyor" ve 'IMF'nin yeni kredisi dünyevi yardım vaat ediyor" denilen haberde, global krizin Türk ihracatçısını da etkilediği ve imamların vaazlarında çare arandığı öne sürüldü. Haberde, "Allah, bütün krizlerden daha büyük. Türk İhracatçılar Birliği Başkanı Mehmet Büyükekşi çaresiz kalıp, imamlara başvurduğunda herhalde böyle bir şey düşünmüştü. Ama vaizlerden istediği ihracatın artması için dua etmelerini değil, müminleri daha kaliteli mallar üretmeleri ve daha etkin bir şekilde çalışmaları için ikna etmelerini istedi" denildi. İlahi yardım çağrısı"Büyükekşi iyi çalışmayı dini bir yükümlülük haline getirmek istiyor. İlahi özellik taşıyan bu yardım çağrısı bir tesadüf değil" denilen haberde, "Global ekonomik kriz Türk ihracatçılarını da hazırlıksız yakaladı. Önemli bir yer tutan tekstil sektörü ocak ayının ilk üç haftasında bundan 1 yıl öncesine kıyasla 3'te 1 oranında daha az ihracat yaptı. İhracattan elde edilen gelirin yaklaşık 3'te 1'ini karşılayan, en önemli döviz kaynağı otomobil endüstrisi tamamen frene bastı. Üretim rekorlarının kırıldığı zamanlar artık geride kaldı" ifadesi kullanıldı. Die Presse haberinde, "Endüstri talebin yüzde 30 oranında azaldığını bildiriyor. Rüzgar hem doğudan, hem batıdan esti. Türkler'in ihraç ettiği malların yüzde 90'ını satın alan Batı'da ekonomi durmuş vaziyette. Asya'da ise rekabet büyüyor. Türkler gerçekten de pek üretici çalışmıyor. Bunun nedeni, OECD'nin ekim araştırmasına göre, ülkenin son yıllarda yaşadığı telafi süreci. Ülke içinde talep, nüfusun artması sonucu kendiliğinden artıyor. Rekabet bundan olumsuz etkileniyor, bu bir de gençlerin iyi eğitim görmemeleri olgusuyla birleşince, Türk ürünlerinin rekabet yeteneği azalıyor" ifadesine de yer verildi. Gazete, Türk bankalarında durumun farklı olduğunu, bu kesimin mali krizden etkilenmediğini yazdı. Die Presse, "Bu şans eseri değil, Türkiye'nin 2001'de geçirdiği banka krizinden aldığı dersin bir sonucu" diye yazdı. Yazıda şöyle denildi: "Türkiye, yatırım garantisi, devletleştirilen bankalar, yardım paketleri gibi şeylerin hepsiyle bundan 8 yıl önce tanıştı. Bugün yalnız en zayıf olan kuruluşlar tasfiye edilmiş durumda, diğerleri ıslah edildi ve özel sektöre devredildi. Sıkı kriz yönetimi, bilançoda değersiz tahvillerin yer almasını engelledi. Kredilerin yüzde 17'si özsermaye ile karşılandı. Devletin borçları neredeyse yarıya indi. Ekonomi Bakanı geçen mayıs ayında gururla, ülkenin artık IMF'den bağımsız olduğunu açıkladı, yardım kredileri ödenmiş, anlaşılan 'dilenme' zamanı geride kalmıştı. Bu yalnız 6 ay sürdü, kasım ayında Türkiye yine IMF'nin kapısını çalmak zorunda kaldı. Çünkü krizin ikinci perdesi Türkiye'yi de etkiledi. Gelişmekte olan her ülkede olduğu gibi kurumsal yatırımcılar ülkeden çekildiler. TL baskı altına girdi. O ana kadar yurtdışından sürekli gelen yatırımlar tarafından karşılanan dış ticaret açığı tehlikeli bir şekilde büyümeye başladı. Devletin bu yıl dış borçlarını ödemek için 30 milyar dolara ihtiyacı var. Bu noktada IMF'den yeni bir kredi almak gerekti, görüşmeler sona ermek üzere. Ülkelerinin yakında yine IMF'nin sıkı kontrolü altına girmesi işadamlarını rahatsız etmiyor. Çünkü son yıllardaki reformların çoğu IMF'nin istekleri sayesinde gerçekleşti. Dinin disiplin verici gücüBuna karşın Büyükekşi daha çok dinin disiplin verici gücüne inanıyor. Bu yüzden imamlardan sorumlu olan Devlet Bakanı Said Yazıcıoğlu'na başvurdu. Bakan bu konudaki endişelerini dile getirdi ve camide böyle her konuda çağrılar yapılmasının müminlerinin hoşuna gitmeyeceğini söyledi. Laik devlet kriz anında vaazlardan değil, cesaret verici dünyevi çarelerden medet umuyor. Yılbaşında piyasaya sürülmüş olan yeni paraların üzerinde her zamanki gibi yine devletin kurucusu Atatürk'ün gülümseyen resmi var."