Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve Türk-İş Yönetim Kurulu üyeleri 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü öncesinde basın toplantısı gerçekleştirdi. Açıklamalarda bulunan Atalay, “1 Mayıs günü Taksim anıtına TÜRK-İŞ yönetimiyle beraber çelenk koyacağız" ifadelerine yer verdi.
Ekonomiye ilişkin de konuşan Atalay, "Asgari ücretlinin de emeklinin de normal sözleşmelinin de aldığı ücretler eridi" dedi; "Enflasyon açıklanıyor, bu açıklanan enflasyon asgari ücretliye de emekliye de çalışana da uygulansın, hemen yapılsın. Bu, ülkeyi yönetenlerin elinde" diye konuştu.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve Yönetim Kurulu Üyeleri 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü öncesinde TÜRK-İŞ Genel Merkezinde basın toplantısı gerçekleştirdi.
“1 Mayıs günü Taksim anıtına TÜRK-İŞ yönetimiyle beraber çelenk koyacaklarını aktaran Atalay, “Bu hafta ortasında çarşamba günü Türkiye’deki sendikalarla bir toplantı yaptık. KAMU-SEN, DİSK, KESK, EMUR-SEN, TÜRK-İŞ toplantının ana gündemi 1 Mayıstı. Önümüzdeki hafta 1 Mayıs çalışma hayatıyla ilgili olanları olmayanları yapabildiklerimizi yapamadıklarımızı taleplerimizi 1 Mayısta Türkiye’nin 81 vilayetinde Kıbrıs’ta dilimizin döndüğü kadar işçilerin problemlerini anlatacağız. Bu sene de 81 vilayette 30’unda ortaklaşa, geri kalanda her sendika kendi başına yapacak. Bizde 1 Mayıs günü Taksim anıtına TÜRK-İŞ yönetimiyle beraber çelenk koyacağız. Seneye de imkan olursa bütün sendikalarla beraber bütün sendikalar aynı alanda geçmişte olduğu gibi bir kutlamayı arzu ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
Vatandaşlar arasında bölünmüşlük olduğunu ifade eden Atalay, "3 senedir seçim konuşuyoruz. Seçimin bedelini hep beraber ödüyoruz. Dört gözle bekliyorum; seçim olsun, bu ülke için kim faydalıysa bir an evvel gelsin de şu sorunlarımıza bir çare bulalım" dedi.
Atalay, asgari ücrete, emekli ve çalışan maaşlarına yapılan zamların bir özelliğinin kalmadığını söyledi ve "Bu meseleleri yılın ortası geçmeden masaya yatırıp konuşmak lazım ve bunlara çözüm bulmak lazım. Bu meselelere kim çözüm bulacak? Sendikalar, sivil toplum örgütleri, iktidarı ve muhalefetiyle hep beraber çözüm bulacağız." şeklinde konuştu.
Atalay, daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Asgari ücretin yıl ortası geçmeden tekrar değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin ifadeleri sorulan Atalay şunları kaydetti:
"Bu asgari ücret ne zaman gündeme geldi? Asgari ücretli 1 Şubat'ta zam aldı. Aradan 1,5 ay geçtikten sonra bu konu konuşuluyor. Bakana soruyorum, 'Haberim yok.' diyor. Ben kime soracağım başka? Konuyu gündeme getirene soruyorum 'Sen nereden söyledin bunu?' diye 'Ya olabilir diyor'. Konuşmanın hiçbir anlamı yok. Asgari ücretlinin de emeklinin de normal sözleşmelinin de aldığı zam eridi. Bunu beklemenin bir anlamı yok. Enflasyon açıklanıyor, bu açıklanan enflasyon asgari ücretliye de emekliye de çalışana da uygulansın, hemen yapılsın. Bu, ülkeyi yönetenlerin elinde."
Emeklilerin, asgari ücretli kadar mağdur olduğunu belirten Atalay, "Ben bu bayramda emekliye bayram ikramiyesinde bir şey bekliyordum ama olmadı. Dün Bakan Bey'e de söyledim. Emekliye de asgari ücrete de özellikle yılın ortasında iyi bir ücret verilmesi lazım" dedi.
Atalay, her gün TBMM'ye çeşitli alanlarla ilgili torba kanun teklifi geldiğini belirterek bir kere de sendikalarla ilgili bir teklifin gelmesi temennisinde bulundu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in "Enflasyon sürecinin tahribatlarına karşı önümüzdeki temmuz ayında yeniden işçilerimizi, kamu çalışanları, memurları ve emeklilerimizi koruyacak düzenlemeleri yapacağımızın haberini vermek istiyorum" ifadesinin sorulması üzerine Atalay, "Isparta dönüşünde gece 02.00'ye kadar biz beraberdik. Bununla ilgili haziran ayında, temmuz ayında ne olacaksa söylesin de göreyim. Bize bir şey açıklamadı. Enflasyon onların da elinde bizim de elimizde. Yılın ortasında emekliyle, dar ve sabit gelirliyle, asgari ücretliyle ilgili müspet bir şey demek durumundalar" dedi.
Atalay, konuşmasında sarf ettiği seçimle ilgili ifadelerin erken seçim çağrısı olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğiyle ilgili soruya ise şu yanıtı verdi:
"Hiç öyle bir şey demiyorum. Ne erken seçimi? 'Zamanında yapacağız.' diyorlar zaten. Zamanında yapılsın, millet kime istiyorsa ona oyunu versin, sandıktan çıkana hep beraber sahip çıkalım, onlara da diyelim ki 'Sandıktan çıktınız, haydi bunları şu kadar günde yerine getirin'. Bu ülkeyi kim daha güzel idare edebilecekse onlar gelsin. Ama herkesin Türkiye'den yana olmak mecburiyeti var."