Türkiye İşçi Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) yeni normalleşme sürecine ilişkin ortak taleplerini açıkladı. "İstihdamı azaltmayan işverenlere ilave teşvik verilsin" önerisinde bulunan üç sendika, Kısa Çalışma Ödeneği'nin 2020 yılının sonuna kadar devam ettirilmesi talebinde bulundu.
Öte yandan talepler artasında işveren tarafından Kısa Çalışma Ödeneği kapsamındaki çalışana yapılan ücret farkı ödemelerine gelir vergisi muafiyeti sağlanması da yer aldı.
3 Konfederasyon tarafından yapılan ortak açıklamada şöyle denildi:
“Salgın sürecinin ilk gününden bu yana TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve TİSK olarak eşgüdüm içerisinde, çalışanlarımıza olumlu yansıyacak taleplerimizi Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Bakanlarımıza her platformda ilettik. Hepimizin ortak gayesi istihdamın korunması oldu. Bu kapsamda kısa çalışma ödeneği şartlarının kolaylaştırılması en önemli talebimiz oldu.
Memnuniyetle gördük ki, devletimiz, kısa çalışma ödeneği ve diğer birçok düzenlemeyle, çalışanın ve işverenin yanında olduğunu gösterdi, bu zor zamanlarda nefes almamızı sağladı. Biz de tüm bu çalışmalar için teşekkürü bir borç biliyoruz.
Bugüne kadar sosyal taraflar olarak, çalışana ve işletmelere ortak fayda sağlayan tüm uygulamaların sözcüsü ve sonuna kadar destekçisi olduk. Olmaya da devam edeceğiz, çünkü dünya örneklerine baktığımızda, görülüyor ki, “yeni normalleşme sürecinin” de ilave tedbir ve düzenlemelerle desteklenmesi gerekiyor. Bu nedenle işçi ve işveren temsilcileri olarak, önümüzdeki dönemde, bizlere cansuyu olabilecek bazı düzenlemeleri kamuoyunun dikkatine sunmayı bir borç biliyoruz.
3 Konfederasyon olarak “yeni normalleşme süreci” için taleplerimiz şöyle sıralanıyor:
Bugünleri hep birlikte ortak akılla aşacağımıza inanıyoruz, üzerimize düşeni de her daim yapmaya hazırız. Tam da bunun için bugün bir aradayız. Çünkü İşçi-İşveren-Kamu demeden ortak ve eşgüdümlü hareket etmemiz gereken bir süreç içerisindeyiz. Olumlu bakış açımızı sürdürerek, panik olmadan, el ele vererek, birlikte üreterek, bu süreci hep birlikte geride bırakacağımıza inancımız tam."