Türk lirası yatırımlar değerini koruyor!

Türk lirası yatırımlar değerini koruyor!

 

Garanti Emeklilik aylık fon bültenlerini yayınlamaya devam ediyor.  Yayınlanan Ekim ayı fon bülteninde uzman önerileri şöyle;

 

Yatırım önerisi

 

Global anlamda yükselen  faiz seviyelerine rağmen Türk  Lirası gibi göreceli olarak daha  yüksek faiz sunan ve büyüme  dinamizmini sürdüren piyasaların  cazibesinin devam edeceğini  düşünüyoruz. Bu sebeple Türk  Lirası yatırımları önermeye devam  ediyoruz.

Önümüzdeki yılların Türkiye  gibi Gelişmekte Olan Ülkeler  içerisinde öne çıkan ekonomiler  açısından cazip bir dönem olduğu  görüşündeyiz. Bu sebeple BIST’te  yaşanacak gerilemelerin Hisse Senedi  pozisyonlarının artırılması için bir  fırsat yaratacağı kanaatindeyiz. Hisse  Senedi taşıyan fonlar da bu noktada  önerilmektedir.

Gerek Faiz gerekse de Hisse Senedi  Piyasalarındaki fırsatlardan varlık  dağılımı yoluyla yararlanabilmek  amacıyla da Esnek Fonlar  önerilmektedir.

ABD Merkez Bankası yine baş rolde Mayıs ayı sonlarında, ABD Merkez  Bankası’nın 2008 Finansal Krizinden bu  yana ilk defa tüm dünyanın alıştığı bol  ve ucuz para döneminin orta vadede sonlanabileceğini ifade etmesiyle,  hatırlanacağı üzere başta Gelişmekte Olan Ülke Piyasaları olmak üzere tüm  piyasalarda geçici bir panik havası  yaşandı. Son bir aylık sürede ise satışlar  yerini denge arayışına bıraktı. Bugünkü  seviyeler itibarıyla faizler ve Hisse  Senedi Piyasaları değerleme anlamında  Mayıs öncesine göre daha cazip  seviyelere gerilemiş durumda. Hatta Fed’in, Eylül ayının ortalarında  uygulamasını bir süre erteleyebileceği  yönünde verdiği sinyal sonrası, tüm  piyasalarda hızlı bir toparlanma dahi  gözlemledik. Faiz piyasasında bu tepki  daha sınırlı olsa da, Hisse Senedi fiyatları  bir gün içinde ciddi bir yükseliş kaydetti.  Bu tepki aslında piyasaların, fiyat  seviyeleri hakkındaki gerçek düşüncesini  de bize gösterebileceği inancındayız. Global anlamda yatırımcıların asıl  endişesi Gelişmekte Olan Ülkelere  yönelik iştahın ortadan kalkması  riski. Ancak görüşümüz bu endişenin  şu an için yersiz olduğu yönünde.  Dolayısıyla da bu yönelimde radikal bir  değişiklik olmadığı sürece uzun vadeli  genel resimde büyük bir değişiklik  olmayacağı görüşümüzü koruyoruz.  Türkiye Ekonomisi şu an itibarıyla hala  Gelişmekte Olan Ülkeler arasında  en fazla tercih edilenler arasında  ve rakipleri arasından sıyrılmayı  başarabilecek bir potansiyele sahip.  Yaşadığımız kredi notu artışlarının  uzun vadeli olumlu etkilerini görmeye  halen adayız. ABD Merkez Bankasının daha net bir  resim ortaya koyması ve yeni fiyatlama  düzeyine uyum sağlanmasıyla birlikte,  piyasaların yeniden ekonomik  gerekçelerle fiyatlanacağına inanıyoruz.

Son yaşanan gerilemeler Hisse Senedi Piyasasında ve Tahvil  Piyasasında fiyatların oldukça cazip  seviyelere gelmesine sebep oldu  ancak bu durumun fark edilmesi  için belirsizliklerin sona ermesi ve  faiz piyasalarının stabilize olması  gerekecektir. Bu fırsatı doğru  zamanlamayla değerlendirmek için  bekleyişteyiz. Yatırımlarımız esnasında Global Merkez  Bankalarının sağlayacağı bol ve ucuz  likiditenin orta ve uzun vadede artık  azalabileceği gerçeğini göz önünde  bulundurmakla birlikte, geçtiğimiz yıllara kıyasla düzelme eğilimindeki  makro ekonomik veriler, temel analizler  ve değerlemeler ile ulaşılan makul  değerlerin cazip olduğu seviyeler her  zamanki gibi göz ardı edilmemelidir.  Hali hazırdaki muhafazakar portföy  yapısı düşünüldüğünde, olası kar  realizasyonları ve satışların yurtiçi  yatırımcılar açısından uzun vadeli  yatırım perspektifinde dövizden TL’ye  geçmek ya da Hisse Senedi ve Uzun  Vadeli Tahvil yatırımlarını artırmak  açısından bu yıl da fırsat yaratacağı  kanaatindeyiz.