Türkiye ekonomisi ve Türk Lirası, 2018’de zor bir sene geçirdi. ABD ile yaşanan gerilimler, dünya piyasalarındaki genel eğilimler ve devam eden enflasyonla mücadele, TL için 2018’in belirleyici unsurları oldu.
2019'da ticaret savaşları gündemi meşgul etmeye devam edeceğini, Trump-Fed gerilimi ve Suriye kaynaklı jeopolitik risklerin öne çıkacağını kaydeden Dünya gazetesinden Muhammed Kafadar, yeni yılda TL’yi nelerin beklediğini şöyle anlattı:
Dolar/TL, tarihinin en hareketli yılını son bir haftada neredeyse hiç değişim göstermeyerek tamamlamaya hazırlanıyor. 2018'e 3.78 seviyesinden başlayan ve 13 Ağustos'ta 7.24 ile rekor kıran dolar/TL yılı yüzde 40 artışla 5.28 civarında tamamlıyor.
Türk Lirası, rahip Brunson'un serbest bırakılmasından sonra belirgin bir toparlanma sürecine girerken, dolar kuru Fed'in 2019'da faiz artırımlarına mola vereceği beklentileriyle aralık ayında 5.10'lara kadar çekildi. Kur, ABD Merkez Bankası'nın beklendiği kadar yavaşlamayacağının ortaya çıkmasıyla bir miktar yükselse de yılı 5.30'un altında kapattı.
Yatırımcının yeni pozisyon alma iştahı global piyasaların tatil dönemine girmesi nedeniyle iyice azalırken, dolar/TL'de yılın son haftasında neredeyse yaprak kımıldamadı ve kur, genel olarak 5.28 ve 5.32 dar bandında sakin bir seyir izledi.
Dolarda yeni haftayla birlikte ABD'nin Suriye'den çekilme planları ekseninde yaşanacak gelişmeler izlenecek. Suriye'nin Münbiç'e harekatı noktasında belirsizlik hakimken, Amerikan ordusunun çekilme takvimi ve sonrasında bölgede oluşacak yeni güç dengesi jeopolitik riskleri 2019 boyunca akılda tutacağa benziyor.
Diğer taraftan 2019'da iki faiz artışı yapmayı öngören Fed'in küresel büyümeye yönelik negatif tablo ve Trump'ın sert eleştirileri karşısında geri adım atıp atmayacağı merak ediliyor. Trump'ın Fed Başkanı Powell'ı görevden alma ihtimali de izleniyor.
Öte yandan yılın ilk verisi perşembe günü açıklanacak enflasyon olacak. Ekonomistler, aralık enflasyonun yüzde 0,34 azalmasını beklerken, 2018 beklentisi yüzde 20,36 yönünde. Enflasyon kasımda aylık bazda yüzde 1,44 düşerek beklentilerden iyi gelmişti. Kasım verisiyle birlikte bir önceki ay yüzde 25,24 olan yıllık enflasyon yüzde 21,62'ye gerilemişti. Veri olumlu olmasına karşın TCMB'nin erken faiz indirimine gidebileceği endişelerine neden olmuş ve kur tarafına negatif yansımıştı.
Ancak, asgari ücret artışı ve vergi indirimleri ile "mücadele kampanyalarının" sona erecek olması gibi nedenlerle 2019'da enflasyonun yeniden yukarı yönlü hareketlenerek TL üzerinde baskıya neden olmaya devam etmesi bekleniyor. Bu beklenti TCMB'nin olası faiz indirimi ihtimalini de zayıflatıyor.
Borsa tarafında yatırımcının iştahını 2018 yılında bir önceki senenin başat unsuru olan Kuzey Kore'nin nükleer füze denemeleri yerine ticaret savaşları kaçırdı. Bu kaygı Trump'ın pozitif mesajlarıyla yılın sonuna doğru bir miktar azalmış olsa da Kanada'da devam eden Huawei davası ve aynı şirketin ürünlerinin ABD'de kısmen yasaklanabileceği haberleri tedirginliği canlı tutmaya devam ediyor.
Ticaret savaşlarının yanı sıra, özellikle Çin'den gelen ve global büyümenin zayıfladığına işaret eden zayıf göstergeler ile Fed'in yatırımcıyı 2019 beklentileri noktasında hayal kırıklığına uğratması global hisse senetlerinde sert satışların görülmesine neden oldu. Ayrıca sert düşen petrol fiyatları enerji devletleri ve şirketlerini baskı altında bıraktı.
Bu gelişmelere paralel yıla 110 bin puanın üzerinde başlayan Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi yüzde 20'nin üzerinde geriledi ve seneyi 90 bin puan seviyesinde tamamladı.
Dövizdeki hareketlilik ve rahip Brunson'un tutuklu kaldığı sürede Trump'ın Türkiye'ye yönelik açık tehditleri faizleri de zirveye taşıdı. Yıl içinde 10 yıllık gösterge tahvilin faizi yüzde 22,69'a çıkarken, 2 yıllıkta da faiz yüzde 28,15'e fırladı.
TCMB'nin 2018'de 4 faiz adımı ve Hazine'nin ihalelere müdahalesi artışı sınırlarken, dövizdeki düşüşe paralel faizler de rekor seviyelerden geriledi. 2018'in son gününde 10 yıllık yüzde 16,40 ve 2 yıllık yüzde 19,70 civarında yer alıyordu.
Uzmanlara göre, başta ABD'ye ilişkin resesyon endişesi ve küresel büyümeye yönelik kaygılar Fed'i 2019 politikasını gözden geçirmek durumunda bırakabilir. Bu, gelişmekte olan ülke varlıkları için pozitif olsa da zayıflayan ekonomik aktivite iyimserliği sınırlayarak baskıya neden olabilir.