Kamuoyunda 'Adnan Hoca' olarak bilinen Adnan Oktar'ın, 1 milyon 50 bin Euro ödeyerek 33'üncü dereceden mason olduğu iddiası Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Türkiye Büyük Locası tarafından yalanlandı. Türk masonları, "Adnan Oktar ne bugün ne de geçmişte üyemiz olmamıştır" açıklaması yaptı.
Loca'nın Büyük Üstadı Bülent Akkan, Oktar'ın dünyada kabul gören hiçbir mason derneği tarafından kabul edilmesinin mümkün olmadığı belirtilerek, "Adnan Oktar isimli şahıs ne bugün ne de geçmişte derneğimizin üyesi olmamıştır" ifadelerini kullandı.
Milliyet'te Mert İnan'ın imzasıyla yayımlanan habere göre, Adnan Oktar'ın mason olmak için yaptığı girişimlerin ilki 2012 yılına ait.
Babuna kardeşler, 2012'de Washington DC'de Hür ve Kabul Edilmiş Büyük Mason Locası'nı ziyaret ederken, bu girişim o dönem A9 TV'de bizzat Adnan Oktar ve grup üyeleri tarafından duyuruldu. Oktar, ziyaretin ardından yayınlanan programda Babuna kardeşlerin girişimlerini kutlarken, "Hüma ve Oktar ikisi birlikteler, maşallah aferin. İki kardeş, bakın bunlar mübarek, Allah mübarekliklerini artırsın, mübarek kılsın" sözleriyle övdü. Babuna kardeşlerin ABD'deki mason locasına yaptıkları ziyaret sırasında Büyük Üstad Joseph Crociata ve bir sonraki dönem büyük üstad olması beklenen Teko Foly ile görüştüğü iddia edildi.
Babuna kardeşlerin ABD'deki temaslarından bir yıl sonra, bu kez İtalyan mason locası lideri olduğu öne sürülen Gian Franco Pilloni adlı kişinin, Adnan Oktar'ın davetiyle İstanbul'a geldiği ve Oktar'a "33. derece mason diploması" verdiği A9 kanalında servis edildi. Oktar'ın sunduğu programa katılan Pilloni isimli kişi, "Sayın Adnan Oktar, tamamen sizin emrinizdeyim. İstediğiniz her konuda size destek olacağız" şeklinde açıklama yaptı. Oktar ise mason locası lideri olduğu iddia edilen Pilloni'ye, kendisine takdim ettiği masonluk diploması ve madalyonu için teşekkür etti.
Ancak aradan geçen beş yılın ardından Adnan Oktar ve grubuna yönelik yürütülen soruşturmada, Oktar'ın 33'üncü derecen mason olmak için 1 milyon 50 bin euro verdiği iddia edildi. Soruşturma kapsamında ifade veren C.Ö. isimli müşteki, Oktar'ın mason olmak için eski İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini ile temas ettiğini öne sürerek, şunları anlattı:
"Adnan Oktar 2012'de, yurt dışında daha büyük nüfuz elde etmek için mason olması gerektiğini söyledi ve benden araştırma yapmamı istedi. Ben de dünyadaki en güçlü mason localarının İskoç Rit ve P2 mason locaları olduğunu öğrenip bildirdim.
"Rit'e üye olmak için İngiltere'de yaşaması gerekiyordu. P2 mason locasıyla bağlantı kurmamı istedi. Her defasında 350 bin euro olmak üzere 3 defa para vererek 33. dereceden mason olmasını sağladık. Bu loca Washington mason locası ile de ortak hareket ettiği için Trump'ın başkanlığa kabul gününde davet alındı. Adnan Oktar'ı temsilen Oktar Babuna ve yanındaki kişi katıldı. Bu davetiyeleri almak için Adnan Oktar 200 bin dolar para ödedi."
Oktar'ın mason olduğu yönündeki iddialar ise Hür ve Kabul Edilmiş masonlar Türkiye Büyük Locası tarafından yalanlanırken, Loca'nın Büyük Üstadı Bülent Akkan imzasıyla yapılan açıklamada, Oktar'ın dünyada kabul gören hiçbir mason derneği tarafından masonluğa kabul edilmesinin mümkün olmadığı belirtildi. Oktar isminin kendileriyle bir arada anılmasının mümkün olmadığını da belirten Akkan, açıklamada, şu görüşlere yer verdi:
"Geçmişte olduğu gibi bugün de Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği ile hiçbir zaman ilişkisi olmadığı halde üyemiz olduğu iddia edilen ve kanun dışı eylemler içerisinde olmaları nedeniyle camiamızı töhmet altında bırakan kişiler olmuştur. Gerçek dışı ve düzmece belgeler ile derneğimiz mensubu olarak gösterilen ve 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan hain darbe girişiminin bir numaralı sorumlusu olan FETÖ lideri Fetullah Gülen gibi halen devletimiz Emniyet birimlerince yürütülmekte olan çok önemli bir soruşturmada önemli suçlamalar yöneltilen Adnan Oktar isimli şahıs da ne bugün ne de geçmişte derneğimizin üyesi olmamıştır.
"Kaldı ki her türlü siyasi ve dini tartışmaların uzağında kendini geliştirmeye, yetiştirmeye, topluma ve insanlığa faydalı birer birey olma amacına yönelik felsefi çalışmalar yapan masonlar ile de bu isimlerin bir arada anılması mümkün değildir. Camiamızın mensubu olması söz konusu bile olamayacak bu kişilerin, dünyada kabul gören ve bu prensipleri benimsemiş hiçbir mason derneği tarafından masonluğa kabul edilmiş olmaları da mümkün değildir. Biz masonlar için, bu iddiaların ciddiye alınacak hiçbir tarafı yoktur. Ayrıca bilgi eksikliğinden kaynaklandığını düşündüğümüz camiamızı ilişkilendirme gayretleri ve bu örgütlerle ve kişilerle birlikte anılmak, bizleri derinden üzmektedir."