Türk Nörolog kadınların kabusu olan hastalığın yeni tanı yöntemini keşfetti

Türk Nörolog kadınların kabusu olan hastalığın yeni tanı yöntemini keşfetti

İSTANBUL, (DHA)- GENİTAL ve pelvik ağrının en sık nedenlerinden biri olan \'Pudendal Sinir Sıkışması\', bir diğer adıyla \'Pudendal Nöropati\'nin Türkiye\'de her 15 kadından birinin sorunu olduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Burcu Örmeci, yeni bir tanı yöntemi geliştirdi. Yöntem, uluslararası otoritelerce de kabul gördü.

Toplumda karpal tünel sendromu olarak bilinen el bileği sinir sıkışmasının benzeri olan problemin genital bölgeden sorumlu olan Pudendal sinirde de ortaya çıkabildiğine dikkat çeken Yeditepe Koşuyolu Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Burcu Örmeci, \"Genital bölgede özellikle oturma ile ortaya çıkan ağrı, cinsel fonksiyon sorunları, idrar ya da gayta kaçırma gibi problemlerle kendini gösteren bu sorun, genellikle idrar yolu enfeksiyonları ya da prostat iltihabı ile karıştırılıyor. Hastalar aldıkları antibiyotik tedavisine rağmen, ağrıyla yaşamaya devam etmek zorunda kalabiliyor. Pudendal sinir sıkışmasına zamanında tanı koymak son derece önem taşıyor\" dedi.

CİNSEL İLİŞKİ SIRASINDA AĞRI BULGULAR ARASINDA

Doç. Dr. Burcu Örmeci, özellikle çok doğum yapan kadınlarda ortaya çıkan bu sorunun, ağır kaldırma, ters hareket yapma, düşme ya da ağır bir spor aktivitesi gibi nedenlerle birden bire başlayabildiği belirterek, hastalığın zaman içinde yavaş yavaş da ortaya çıkabildiğine dikkat çekti. Doç. Dr. Burcu Örmeci, pudendal sinir sıkışması olan hastaların, araba ya da bisiklet kullanmak gibi basit gündelik aktiviteleri de gerçekleştiremediklerini ifade etti.

Pudendal sinir sıkışmasının en belirgin özelliği hastanın otururken yaşadığı ağrı hissi olduğunu anlatan Doç. Dr. Burcu Örmeci, hastalıkla ilgili şu bilgileri paylaştı:

\"Pudendal sıkışmadan kaynaklı ağrılar genellikle sinire yakın yerlerde görülüyor. Hastalar, vajina ve rektumda yabancılama hissi olduğundan bahsediyor. Bununla birlikte, bağırsak hareketleri sırasında ağrı, idrar yaparken özellikle kabızken oluşan basıdan dolayı dayanılmaz düzeyde ağrıdan şikayet ediliyor. Sabah saatlerinde daha az hissedilirken, gün içinde artış gösteren ağrılar, yanma, yırtılma, elektriklenme, keskin bıçak gibi batıcı olarak tarif ediliyor. Beraberinde kaşıntı veya duyu kaybı eşlik etmiyor. Böyle bir tabloda farklı bir sorunun varlığından şüphelenilmesi gerekiyor. Ayıca, her hastada olmasa da, otururken kalçada da ağrı hissi, siyatik sinir bölgesine yayılan ve tedaviye yanıt vermeyen ağrı, sık idrara çıkma, özellikle kadınlarda cinsel ilişki sırasında ağrı, tanıyıcı destekleyici bulgular arasında yer alıyor.\"

GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİYLE TESPİT EDİLEMİYOR

Pudendal sinir sıkışması tanısı için, laboratuvar bulgularından, görüntülemeye kadar farklı yöntemlerden yararlanıldığını vurgulayan Doç. Dr. Burcu Örmeci, çoğu zaman altta yatan neden bulunamadığı için, sorunun kaynağının psikolojik olduğu düşünüldüğünü belirtti. Sinir derinden geçtiğinden elektriksel tanı yöntemlerini (EMG, SEP gibi) yapılabilmenin de çok güç olduğunu söyleyen Doç. Dr. Burcu Örmeci, hastalığın tanısı konusunda şunları söyledi:

\"Pudendal sinir, genital bölgenin hem sağında hem solunda bulunur ancak nöropatik ağrı genelde tek tarafta görülür veya tek tarafta daha fazladır. Bugüne kadar yapılan tetkiklerde değerlendirmeler hep orta hatta iki sinir aynı anda değerlendirilecek şekilde yapıldığı için, sorunlu olmayan veya daha az sorunlu olan sinir, sorunlu sinirin bulgularını örttüğü için, tanı konulamıyordu. Ayrıca, ağrı oturma ile ortaya çıktığı halde eskiden tetkikler daima yatarak yapılıyordu. Bu da sorunun tespit edilmesine engel oluyordu.\"

TANI YÖNTEMİ ULUSLARARASI OTORİTERCE KABUL GÖRDÜ

Yeni geliştirdikleri elektriksel tanı yöntemi ile iki siniri ayrı ayrı değerlendirmeye başladıklarını anlatan Doç. Dr. Burcu Örmeci, sözlerine şöyle devam etti:

\"Biz var olan yöntemi daha da geliştirdik. Sağa ve sola yerleştirdiğimiz küçük elektrotlarla iki siniri ayrı ayrı değerlendirmeyi başardık. Böylece tek taraflı ya da iki taraflı Pudendal sinirde sıkışma olup olmadığını tespit edebildik. Ayrıca çekimi sadece yatarak değil, ağrının en şiddetli görüldüğü oturur pozisyonda da yapabilmeyi başardık. Bu sayede, geçmişte 3-4 yıl boyunca konulamayan tanılar artık daha hızlı konabilir hale geldi. Standart tanı yöntemi olarak uyguladığımız bu yöntem, uluslararası otoritelerce de kabul gördü.\"