T24 Haber Merkezi
44 binden fazla insanın hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin yıkım getirdiği illerde felaketi yaşayan çok sayıda insan psikolojik olarak da ciddi ve derin yaralar aldı. Türk Psikologlar Derneği, depremlerin yıkım getirdiği 11 ilden 7'siyle ilgili bir rapor hazırladı.Saha gözlem ve ihtiyaç değerlendirmelerinin aktarıldığı raporda, bölgelerdeki eksikliklerin, psikososyal destek ihtiyacının önemi ve bu doğrultuda neler yapılabileceğine ilişkin öngörü ve önerlerde bulunuldu.
Bölgede bulunan pek çok arama-kurtarma gönüllüsünün de depremin birinci gününden bu yana değindiği koordinasyonsuzluk sorunu, Türk Psikologlar Derneği'nin raporunda da yer aldı. Deprem bölgesine yapılan yardımların depremzedelere ulaştırılmasındaki yaşanan zorluklara değinilen raporda, “bölgenin hassasiyetleri nedeniyle güvenlik ve işbirliği sorunları olduğu; kamu kurumları ve yerel yönetimler arasında yer yer yeterli işbirliği ve koordinasyonun oluşmadığı" gözlemleri aktarıldı.
10-17 Şubat 2023 tarihleri arasında deprem bölgelerinde gerçekleştirilen saha araştırmalarına katılan öncü ekipte Prof. Dr. Gökhan Malkoç, Doç. Dr. Zeynep Tüzün, Psikolog Dr. Zeynep Şeker, Psikolog Dr. Çiğdem Yumbul, Psikolog Suat Özçağdaş ve Vedat Gün yer aldı.
Bölgede yüksek şiddetli artçıların da sıklıkla devam etmesi nedeniyle, travma sonrası akut dönemde görülen çeşitli psikolojik belirtilerin gözlemlendiği belirtilen raporda, “deprem yaşayanlarda, yoğun kaygı tepkilerinin gözlemlendiği” ifade edildi. Raporda, “Çocuk, ergen, yaşlı, kadın, engelli, özel tıbbi bakım ihtiyacı bulunan bireyler, mülteciler vb. incinebilir grupların özel gereksinimleri de göz önünde bulundurularak kapsamlı bir toplum temelli psikososyal destek programı geliştirilmesi, afet çalışmalarına destek veren çalışanlara psikososyal destek hizmeti sunulması, görev yapıp geri dönmüş arama-kurtarma, lojistik vb. personel ve gönüllülere kendi illerinde hizmet sunulması, deprem bölgesinden başka illere intikal etmiş deprem yaşayanların yeni barınma alanlarında/bölgelerinde psikososyal destek hizmeti sunması ihtiyaçlar arasındadır” denildi.
Ayrıca raporda, bölgede görev alan kamu personeli, afet çalışmasına katılan personel ve gönüllülerle ilgili de, şu analizlerde bulunuldu:
“Psikososyal destek hizmetleri açısından değerlendirildiğinde, mevcut personelin psikososyal destek vermesi çalışanların sağlıklı ve işlevsel bir hizmet sunmasının çok mümkün olmayacağı gerekçesi ile önerilmemektedir. Depremin etkilediği bütün illerde, psikososyal destek sağlayıcılarının kendilerinin de birer afetzede olduğunun göz önünde bulundurulması ve bu anlamda da desteklenmelerinin gerekli olduğu düşünülmektedir. Sahaya inen ekiplerin de ikincil travmatizasyon belirtileri gösterdiği görülmüştür. Özellikle, ASHB İl Müdürlüğü çalışanlarının eğitim ve süpervizyon ihtiyacının yanısıra, daha öncelikli olarak kendileri de depremden etkilendikleri için bireysel ya da grup travma müdahalesine acil ihtiyaçları bulunduğu saptanmıştır. Bölgedeki çalışmalarda yer alacak psikososyal çalışmacıların ve psikologların süpervizyon ve travma eğitimleri sağlanarak desteklenmelerinin gerekli olacağı ön görülmektedir.”
Raporda çocuklar, gençler, kadınlar, engelli ve özel tıbbi gereksinimi olan bireyler, yaşlılar ile mülteciler için de ayrı başlıklarla değerlendirme ve önerilerde bulunuldu.
Raporda, şu kanaat ve öneriler sıralandı:
“Yapılan çalışmalar sonucunda, 6 Şubat depremlerinden etkilenen yurttaşlarımızın ve afet çalışanlarının psikososyal destek ihtiyaçlarını karşılamak, travma ile başa çıkma becerilerini arttırmak, kapasitelerini güçlendirmek amacıyla, deprem bölgesinde ve göç edilen illerde olmak üzere bir yıl süreyle devam edilecek bir psikososyal destek hizmeti verilmesinin gerekli olduğu kanaatine varılmıştır. Bu amaçla bir psikososyal destek hizmet modeli oluşturulmuştur. Yapılan ihtiyaç ve kaynak analizi ile elde edilen deneyimler ve ayrıntılı olarak aktarılan çeşitli alanlardaki öneriler çerçevesinde, alanda geniş ölçekli bir psikososyal destek sistemi kurulması; olanaklar çerçevesinde psikososyal destek hizmetlerinin afet bölgesinin tamamına ulaştırılması; farklı uzmanlık alanlarından olan meslek örgütleri, kamu kurumları ve yerel yönetimler ile etkili bir işbirliği kurularak tüm deprem bölgesinde büyük ve küçük ölçekli merkezler üzerinden bu hizmetin sunulması; yapılacak çalışmaların en az 1 yıl sürecek bir şekilde planlanması, bu tarihten sonrası için ayrı bir saha analizi yapılması öngörülmektedir.
Türk Psikologlar Derneği’nin sahada gerçekleştirdikleri gözlemlerine dayanan raporunda il il aktarılan veriler şöyle:
Saha çalışmasına Adana üzerinden başlanmıştır. Adana Büyükşehir Belediyesi ile iletişime geçilerek Afet Kriz Yönetim Merkezi ile görüşülmüştür, deprem bölgesindeki sürece dair bilgi alınmıştır. Edinilen bilgilere göre özellikle Çukurova ilçesine bağlı üç mahallenin depremden etkilendiği ve aktarılan rakamlara göre, bu bölgelerdeki yapıların yaklaşık yarısının çöktüğü ve bu bölgede yaşayan yurttaşların evsiz kaldığı, arama kurtarma çalışmalarının devam etmesi nedeniyle ölüm ve yaralı sayısının henüz net olarak belirtilemediği öğrenilmiştir.
Adana’da toplanma alanları, fuar alanları ve çadır kentler kurulmaya başlanmış olup, deprem yaşayanlar bu bölgelere yönlendirilmiştir. Yapılan görüşmelerde elde edilen bir diğer bilgiye göre, bu alanlarda psikososyal destek çadırları da görev almaya başlamıştır. Belediyeye bağlı çalışan sosyal çalışmacılar ve psikologlar ihtiyaç analizi çalışmaları yürütmektedir. Belirlenen ihtiyaçları çocuk, aile ve yetişkin olacak şekilde gruplayarak gerekli desteği sağlamaya başlamışlardır. Yapılan gözlemler sonucunda Adana’nın diğer illere nazaran depremden nispeten daha az etkilenmiş olması nedeniyle diğer deprem bölgelerinden Adana’ya yoğun bir göç olabileceği beklenmektedir. Yapılan görüşmede, diğer illerenazaran, nispeten daha az etkilendiği için, Adana’da yürütülecek çalışmalarda yerel kapasitenin yeterli olabileceği gözlemlenmiş olup bu bölgenin çalışanlarının eğitim ve çalışana destek modülleri göz önünde bulundurularak desteklenmesinin daha öncelikli olduğu kanısına varılmıştır.
Osmaniye’de, Koordinatör Vali, AFAD İl Müdürü ve ASHB İl Müdürü ile görüşmeler yapılmıştır. Ziyaret sırasında, arama kurtarma çalışmalarının halen devam etmesi nedeniyle ölüm ve yaralı sayısının henüz net olarak belirtilemediği öğrenilmiştir. Göçük bina sayısının fazla olduğu, aynı zamanda binaların hasarlı olması ve deneyimlenen yoğun kaygı nedeniyle yurttaşların evlerine giremedikleri, çadır kentlerde vetoplanma alanlarında kaldıkları öğrenilmiştir. Bölgede 12 çadır kent kurulmuştur. Bu çadır kentlerde 60 ile 500 arasında çadır bulunmaktadır. En önemli çadır kentler Tosyalı, Cumartesi Pazarı, Çim Hokeyi Sahası ve Masal Park olup bunlar arasında en büyük çadır kent Masal Park çadır kentidir. Çadır kentlerde çocuk nüfusun fazla olmasından ötürü özellikle çocuklarla ilgili çalışmaların öncelikli olduğu saptanmıştır. Bununla birlikte bölgede çocuk ve ergenlerle çalışma yürütmek için deneyimli uzmana ihtiyaç olduğu görülmüştür. Gerçekleştirilen psikososyal destek çalışmalarının diğer illerden gelen PSD ekipleri ile desteklendiği, ildeki personelin, kendileride depremden etkilendikleri için, çalışana destek programlarının çok faydalı olacağı geribildirimi alınmıştır.
Öncü ekip, Hatay ilinde, Dörtyol, İskenderun, Arsuz, Kırıkhan, Samandağ ve Antakya’ya ziyaretler gerçekleştirmiş ve görüşme ve gözlem çalışmalarını tamamlamıştır.
Dörtyol bölgesinde, ilçe içerisinde yıkım olan yerlerde gözlem yapılmıştır. Bu bölgede çalışan dernek üyesi psikolog ile telefonda görüşme yapılarak ilçedeki duruma dair bilgi alınmıştır. Hatay Dörtyol Hastanesi’nde görev alan sağlık görevlilerinin hastaneye girmekte zorlandıkları ve psikologlardan buna müdahale etmelerinin beklendiği bilgisi alınmıştır. İlçede gönüllü uzmanların yanısıra, deprem yaşayan sağlık çalışanları da görev almaktadır. Kendisine, ihtiyaç halinde, sağlık çalışanlarına destek verilebileceği aktarılmıştır.
İlçede Afet Koordinasyon Merkezi ziyaret edilerek, Koordinatör Vali, ASHB İl Müdürü veçalışanları ile görüşmeler yapılmıştır. Sosyal Hizmet Uzmanlarından saha durumuna ve çalışmalara dair bilgi alındı. EXPO fuar alanında, Büyükşehir Belediyesi Afet Müdahale Koordinatörü ve İskenderun Trafik Zabıta Amiri’nden saha hakkındaki görüşleri ve deneyimleri alındı. EXPO fuar alanının şu anda, depo ve konaklama alanı olarak kullanıldığı öğrenilmiştir. EXPO fuarı yakınında İspanyol bir STK tarafından sahra hastanesi kurulmuştur. Kendileri ile görüşme yapılmıştır, 1 ay süre ile burada bulunacakları, 1 psikiyatrist ve 1 psikoloğun onlarla çalıştığı bilgisi alınmıştır. Koordinatörleri ile görüşme yapılarak, işbirliği kurulmasına yönelik iletişim bilgileri paylaşılmıştır. Saha ziyaretleri süresinceiletişimde kalınarak gerekli durumlarda destek sağlanmıştır. ASHB İl Müdürlüğü çalışanlarının eğitim ve süpervizyon ihtiyacının yanı sıra, daha öncelikli olarak kendileri de depremden etkilendikleri için bireysel ya da grup travma müdahalesine acil ihtiyaçları bulunmaktadır. Aynı zamanda depremden etkilenen çalışanların psikososyal destek vermesi beklenmektedir, ancak çalışanların sağlıklı ve işlevsel bir hizmet sunması çok mümkün görünmemektedir. Çadır kentlerin kurulumu tamamlandıktan sonra, bölgeye ve ihtiyaçlarına dair yeniden bilgi alınması gerekmektedir.
Kırıkhan’da Koordinatör Vali ve Vali Yardımcısı ile görüşmeler yapıldı. Genel deprem sahası ile ilgili yapılması planlanan çalışmalara dair bilgi verilip gerektiği noktada desteğe dair işbirliği konusunda anlaşılmıştır. AFAD Koordinatör Müdürü ile görüşme yapılmıştır. Sahanın durumuna ve yapılacak yardım çalışmalarına dair bilgi alınmıştır. Kaymakam ile görüşülerek kurulacak olan çadır ve konteyner kentlere dair; İlçe Çevre Müdürü’nden ise yıkılacak binalara dair bilgi alınmıştır. Sahada gönüllü görev alan psikiyatristler ilegörüşülüp, saha deneyimleri dinlenip kendilerine dernek çalışmasına dair bilgi verilmiştir. Kurulması planlanan 5 çadırkent ve 4 konteyner kent planı olduğu ve ilk çadır kentin stadyumda kurulmayabaşlandığı bilgisi alınmıştır. Kurulan çadır kentlerin planlamalarının süreç içerisinde değişebileceği, bu nedenle kaymakam ile iletişimde kalınarak çalışmaların planlanması gerektiği düşünülmektedir.
İlçede Belediye Başkanlığında gönüllü destek veren, aynı zamanda da TPD üyesi meslektaşımız ile görüşme yapılarak bölgeye dair geribildirimleri öğrenilmiştir. Daha az hasarlı olması ve konumu nedeniyle stratejik bir öneme sahip olan bölgenin civar illerdeki bölgelerden yoğun bir göç aldığı ve toplanma alanlarına da diğer bölgelerden yoğun bir talep olduğu bilgisi alınmıştır. Yıkımın en yoğun olduğu bölgelerin Merkez, Gözcüler ve Karaağaç mahalleleri olarak belirtilmiştir. Aramakurtarma çalışmalarının bitmek üzere olduğu, 7 çadır toplanma alanının planlandığı ve birçoğunun kurulduğu öğrenilmiştir. Aynı zamanda 9 açık mutfağın aktif olarak görev aldığı bilgisi alınmıştır.Koordinasyonda görev alan psikolog tarafından, bölgede barınma sıkıntısı olmayan ve koşulları uygun
olan gönüllü uzmanlara çağrı yapıldığı, psikolojik ilk yardım eğitimi planlandığı ve çadır kentlerde çalışma yapmaya başlayacakları bilgisi verilmiştir.
Antakya ilçesinde yıkım ve kaybın çok fazla olduğu bilgisi alınmış olup aynı zamanda ilçedeki hasar da ziyaret sırasında gözlemlenmiştir. İlçede, ASHB temsilcileri ile iletişime geçilerek Antakya Huzurevi Koordinasyon Merkezi’nde Antakya Koordinatörü ve yardımcısı ile görüşme yapılarak dernek çalışmaları tanıtılmış ve iş birliği kurabileceğimiz belirtilmiştir.
Henüz çadır kentlerin çoğunda psikososyal destek çadırlarının kurulumununtamamlanmadığı, kısa süre içerisinde hazırlıkların biteceği öğrenilmiştir. Psikososyal destek ekipleri, ilk aşamada çadır kentlerde ihtiyaç tespitlerine yönelik çalışmaları sürdürmektedir. Yaşlı, hasta ve bulunan çocuklara yönelik hizmetlerin önceliklendirildiği, yaşlı ve hastaların başka illere sevkinin gerçekleştirildiği bilgisi aktarılmıştır. ASHB PSD ekibinden dernek üyemiz 2 psikolog ile sahanın ve çadır kentlerin durumuna ve ihtiyacını anlamaya yönelik birlikte değerlendirme yapılmıştır. Antakya merkez çadır kentlerinin durumunun süreç içerisinde takip edilmesi gerektiği, bilgilerin değişebileceği ön görülmektedir.
Antakya EXPO ziyaret edilmiş ve Afet Platformu ve IDEA yetkilileri ile görüşülmüştür. Macrocenter merkezinde konumlanan MSF gönüllüsü uzmanlar ile görüşülerek onların deneyimi ve sahaya dair bilgi alındı. MSF ile bir partnerlik ya da iş birliği kurulabileceği bilgisi alınmıştır.
En büyük çadırkent olan ve kurulumu halen devam etmekte olan Stadyum çadır kenti ziyaret edilmiştir. Stadyum çadır kentte ASHB PSD Ekip sorumlusu ve çalışanları ile görüşülerek ihtiyaç ve değerlendirme bilgileri alınmıştır. Aynı zamanda görev alan psikologlar ile görüşmeler yapılarak kendilerine dernek tarafından yapılabilecek destekler açıklanmıştır. Çadır kentte yapabilecekleri aktiviteler üzerine konuşulup soruları yanıtlanmıştır. Psikososyal müdahale çadırları ziyaret edilmiş ve çocuklarla çalışmaya yönelik materyaller iletilmiştir. Çadır kentlerde, çocukların rutin ihtiyaçlarının karşılanması, kendilerine ait oyuncakların olması ihtiyacı görülmektedir. Bununla ilgili olarak çeşitli kurumlar ile görüşülerek oyuncak
gönderimi desteği sağlanması planlanmaktadır. Özellikle çadır kentlerde çocukların kendilerine ait oyuncakları olmasına yönelik bir ihtiyacın olduğu bilgisi edinilmiştir. Çocuk çadırlarında kalıcı olmak üzere, oyuncak, boyama kalemleri, kağıt vb. malzeme ihtiyacı bulunmaktadır.
Rönesans Rezidans enkaz bölgesi ziyaret edilip aileler ile temas edilerek krize müdahale çalışmaları yapılmıştır. Aynı zamanda enkaz başında beklemekte olan ailelerden sürece ve ihtiyaçlara dair bilgi alınmıştır. Ailelerin suçluluk duygularının yoğun olduğu gözlemlenmektedir. Rönesans Rezidans enkaz bölgesinde, birçok aile kayıplarına ulaşamamıştır, bu nedenle çokça sayıda belirsiz kayıp olması ön görülmektedir.
Antakya merkezde ve çadır kentlerde güvenliğe yönelik zorluklar olduğu, bölgenin büyük çoğunluğunun hasar almasından dolayı güvenli toplanma alanı bulmakta zorlanıldığı anlaşılmaktadır. Sınıfsal ve etnik farklılıklar çatışmalara ve güvenlik sorunlarına yol açabilmekte, aynı zamanda yardım almayı da bazı gruplar için zorlaştırmakta gözlemi edinilmiştir. Mülteciler ile çalışırken dil sorunu yaşanması ön görülmektedir. Bölgede mülteci sayısının yoğun olması, bir tercüman ile çalışılmasını gerektirecektir. Aynı zamanda mültecilere yönelik çalışmanın çok az olması nedeniyle bu alanın da desteklenmesi gerekecektir. Bölgede çalışacak ekiplerin mobilize olması kesinlikle gerekmektedir. Uzun vadeli sürdürülebilir ve ücretsiz destek olacağının deprem yaşayanlara duyurulması ve bilgilendirilmeli önemli olduğu görülmektedir. Deprem yaşayanların ihtiyaçları diğer kurum ve kuruluşlarda çalışan uzmanlar ile birlikte değerlendirilmiştir. Ebeveynlerini kaybeden çocukların takibinin yapılması ve destek olunması gerektiği görülmektedir. Aynı zamanda psikiyatrik ilaç ve yönlendirmelerde zorlanılmaktadır, bu kapsam Türkiye Psikiyatri Derneği ile görüşülmesi gerekmektedir. Alkol ve madde kullanımının artmasına yönelik önleyici ve koruyucu müdahalelerin düşünülmesi önemlidir. Çocuklarını güvenli yere yollayan aileler için tekrar bir araya gelmeleri, çocukların korunması, nasıl bilgilendirmeler yapılması gerektiğine dair destek süreci yürütülmesi faydalı olacaktır. Ailelerin kayıplarını tespit etmeleri için kullanılan yöntemin uzun vadeli etkileri üzerinde durularak farklılaştırılmasının gerekli olduğu gözlemlenmektedir. Gönüllülerin ikincil travmatik stres tepkileri verdiği gözlemlenmekte olup çalışana destek çalışmalarının acil bir ihtiyaç başlığı olarak belirlenmiştir.
Defne’ye enkazlar nedeniyle yolların kapalı olmasından dolayı ulaşılamamıştır. İlçeye dair bilgi, diğer ilçelerdeki kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından alınmıştır.
Belediye Başkanı Özel Kalemi ve Belediye Başkan Yardımcısı ile görüşmeler sağlanarak kurulmakta olan çadır kentlere ve yurttaşların durumuna dair bilgi alınmıştır. 5 çadırkent kurulması planlandığı bilgisi edinilmiştir. Stadyumda, İBB tarafından kurulan ve içinde PSD çadırı da bulunan çadırkent ziyaret edilmiştir. AFAD sorumlusu Sosyal Hizmet Uzmanı ile görüşme yapılarak çadır kente dair bilgi alınmıştır. Dernek çalışmaları aktarılarak nasıl bir destek sağlanabileceği açıklanmıştır.
Vakıflı Köyü ziyaret edilerek, köyde yaşayanlar ile bir araya gelişmiştir. Muhtar ve köy halkı ile görüşme yapılmıştır. İhtiyaçları dinlenilmiş olup, akut travmatik stres tepkileri gösteren kişilere gerekli yönlendirmeler yapılmıştır. Köyde ailelerin yakınlarını güvenli olduklarını düşündükleri illere gönderdikleri öğrenilmiştir. Özellikle İstanbul’a giden kişilerin desteğe ihtiyacı olduğu bilgisi aktarılmıştır. Derneğin çalışmalarından bahsedilmiştir. İstanbul Şube ile iletişime geçilerek, göç eden kişilerin gerekli desteği almaya başlaması sağlanmıştır. İhtiyaç duymaları halinde destek olunabileceği bilgisi aktarılarak iletişim bilgileri verilmiştir.
Gaziantep ilinde, şehir merkezinde yıkımın az olduğu ancak Nurdağı ve Islahiye ilçelerinin depremden çok yoğun düzeyde etkilendikleri bilgisi edinilmiştir. Gaziantep merkezde, UN Gıda Desteği Koordinasyon ekibi, Sağlık Bakanlığı İl Afet Kriz Koordinasyonu yöneticisi ve ASHB İl Müdürü ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Gaziantep merkezde, Şahinbey ve Şehitkamil mahallelerinde farklı bölgelerde çadır toplanma alanları kurulduğu ve kurulmaya devam ettiği bilgisi alınmıştır. Bunlar arasında, Gazikent Gençlik Merkezi, Kadın Merkezi, Mithatpaşa Kütüphanesi ve Yukarıbayır’da PSD çadırları da bulunmaktadır. Bölge halkının önemli bir kısmının göç ettiği, kalanların ise çadır kentler yerine kendi evlerinin yakınlarında kalmayı ya da müstakil evde yaşayanların bahçelerinde kalmayı tercih ettikleri öğrenilmiştir. Bu durumun zaman içerisinde çadır kentlerin koşulları iyileştirildikçe değişiklik gösterebileceği düşünülmektedir. Gaziantep’te göçmen nüfusunun fazla olması ve yeni yerleşik hayata geçmiş olan göçmenlerin yeniden çadır kentlere dönmeleri gerekmesinin göçmenlerdeki psikososyal destek ihtiyacını arttırabileceği öngörülmektedir.
Gaziantep merkezde psikososyal destek kapasitesinin yeterli olduğu, ancak diğer illerde de gözlemlendiği üzere, psikososyal destek sağlayıcılarının kendileri de depremden etkilendikleri için travmatik stres tepkileri olabileceği ve ilerleyen süreçte tükenmişlik belirtileri yaşayabilecekleri ön görülmektedir. Bu nedenle deprem yaşayanların yanı sıra bölgede çalışanlara yönelik çalışana destek programlarının planlanması da gerekli görülmektedir.
Nurdağı ve Islahiye ilçeleri sırayla ziyaret edilmiştir. Bölgede çadır toplanma alanlarına ziyaret gerçekleştirilerek gözlem yapılmıştır. Yıkımın çok fazla olduğu ve çalışmaların halen devam ettiği görülmektedir. Çadır toplanma alanlarının da kurulum ve düzeninin sağlanması süreçleri devam etmektedir. Gaziantep merkezde ASHB Müdür Yardımcısı’nın yönlendirmesi ile, bu 2 ilçeden sorumlu ASHB temsilcisi ile Islahiye’de görüşülerek 2 ilçeye dair bilgi alınmıştır. ASHB’nin farklı illerinden temsilcilerin burada PSD hizmeti verdiği ve yerelde yaşayan ekibin toplanmaya başlaması ile görevi onlara devredecekleri bilgisi alınmıştır. Ekipler için yaşam koşullarının zorlayıcı olduğu, bu nedenle gelecek ekiplerin mutlaka oryantasyonlarının ve dönüşte paylaşımlarının yapılmasının önemli olduğunun altı çizilmiştir. Islahiye ve Nurdağı ilçelerinin ortasında bir konteyner kent kurulmasının ve yurttaşların buraya yönlendirileceğinin bilgisi alınmıştır. Özellikle Nurdağı ilçesinde hem yıkımın hem de ağır hasarlı binaların fazla olması nedeniyle ilçenin tahliye edilerek yeniden yapılandırılacağı belirtilmiştir.
Adıyaman il merkezi ve ilçelerde gerçekleştirilen gözlemler sonucu şehirde yaşanabilir konut sayısının hayli az olduğu ve ilçelerde de durumun benzer olduğu görülmüştür. Bu durumun, ildeki göç dalgasının yoğun olmasına sebep olacağı öngörülmektedir.
Adıyaman Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı, ASHB müdürü ve ASHB Psikososyal Destek ekiplerinin yanısıra, çadırkent ziyaretleri de gerçekleştirilerek MEB gönüllü çalışanları, UMKE çalışanları ve İran Sahra Hastanesi doktorları ile görüşmeler yapılmıştır.
Bölgede 20’ye yakın çadırkent olduğu bilgisi edinilmiş olup, yaklaşık 1500 çadır kapasiteli en geniş çadır kentin Eğriçayır olduğu öğrenilmiştir. Bunun üzerine, ekip tarafından, bu çadır kente ziyarette bulunulmuştur. Çadırkent ziyaretinde, psikososyal destek çalışmaları gerçekleştiren kurum ve kuruluşlar ile görüşmeler yapılmıştır. Yetişkinlerle Psikolojik İlk Yardım, çocuklar ile oyun ve etüt çalışmaları yürütüldüğü, çocukların oyun çadırlarında belirli saatlerde bulunması ve spor faaliyetlerine katılmasınınmümkün kılındığı ve aynı zamanda bir kütüphane oluşturulduğu görülmüştür. Eğriçayır çadır kentinde psikososyal destek çalışmalarına uzun vadeli şekilde ihtiyaç olduğu görülmektedir. Özellikle kaygı tepkilerinin yoğun olduğu bilgisi alınmıştır. Çadırkent çok geniş bir alana yayıldığı için, MEB, ASHB ve TPD PSD çadırlarının alana yayıldığı bir düzenin daha faydalı olacağı öngörülmektedir.
Adıyaman’da çadırkent ve civarda yaşayan ve depremden etkilenen kişiler için Arapça, Kürtçe ve Türkçe bilen ruh sağlığı uzmanlarına ihtiyaç duyduğu, bu bağlamda bölgede farklı dillere hakim uzmanların bulundurulmasının önemli olduğu saptanmıştır.
Çadır kentlerin yanısıra, arama kurtarma çalışmaları devam ettiği için, enkaz başında bekleyen birçok aile olduğu, bu kişilerin akut travmatik stres tepkilerini yoğun olarak verdikleri ve psikososyal desteğe yoğun ihtiyaç duyulduğu öğrenilmiştir. Bu nedenle, bu bölgede gerçekleştirilecek çalışmalarda çadır kentlerin yanısıra, mahallelerde enkaz başında da bu desteğin sunumlasının önemli olduğu düşünülmektedir. Diğer illerde olduğu gibi, Adıyaman’da da psikososyal destek çalışmalarının diğer illerden gelen PSD ekipleri ile desteklendiği, ildeki personelin, kendileri de depremden etkilendikleri için tükenmişlik ve travmatik stres tepkileri olabileceği ön görülmektedir. Dolayısıyla çalışana destek programları gereklidir.
Gölbaşı ilçe nüfusunun önemli bir kısmının merkezde yaşadığı ve merkezdeki binaların büyük bir kısmının yıkıldığı, diğerlerinin de ağır hasarlı olduğu, Cumhuriyet ve Fatih mahalleleri depremden en büyük hasarı alan yerler olduğu görülmüştür. Merkezin haricinde ilçede 33 köy olduğu ve köylerde de yıkımın yüksek olduğu öğrenilmiştir. Böge nüfusunun yaklaşık üçte birinin başka şehirlere göç ettiği bilgisi edinilmiştir. Gölbaşı Belediye Başkanı, Koordinatör Vali ve ASHB Yazı İşleri Müdürü ile görüşülmüştür. İlçede henüz kurulmuş düzenli bir çadır kent kurulmamış ancak yaklaşık 1000 kadar dağınık çadır olduğu bilgisine ulaşılmıştır. Çadır kentlerin kurulumu planlama aşamasındadır. Çocukların depremlerden çok etkilendiği ve psikolojik desteğe ihtiyaç olduğu belirtilmiş olup bu bağlamda özellikle çocuklarla çalışabilecek uzmanların bölgede görevlendirilmesinin önemli olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte bu bölge de göçün yoğun olduğu yerlerdendir ve bu nedenle depremden etkilenenlerin gittikleri diğer şehirlerde destek ihtiyacı olabileceği öngörülmektedir.
Besni ilçe merkezinde ciddi yıkım ve hasarlı evler olduğu görülmüştür. İlçede çadır kent henüz oluşturulmamıştır. İlçe halkı için KYK Yurdu, okul ve spor salonları açılmıştır. Bölgede Kaymakam ile görüşülmüştür. Bölge halkının büyük bir kısmının göç ederek ilçeden ayrıldığı öğrenilmiş kalanların ise çadırlarda kalmakla ilgili isteksiz olduğu, çadırkent kurulması durumunda da çadır kente geçmek yerine evlerinin önündeki alanlarda çadır kurmayı tercih edecekleri öğrenilmiştir. Bölgeye yeniden bir ihtiyaç değerlendirme çalışması yapılmasının yararlı olacağı düşünülmektedir.
Malatya merkezde hasarlı binaların fazla olduğu ve bu nedenle bölgeden göç edenler olduğu öğrenilmiştir. En büyük hasar gören yerlerin ticari binalar olduğu ve ayrıca İstasyon virajı mevkindede yıkımın fazla olduğu görülmüştür. Bostanbaşı ve Fahrikaya bölgesinde de yeni yapılan evlerin yüzdeçok büyük bir kısmı yıkılmış ya da ağır hasarlıdır. Merkezin dışında en çok yıkımın Doğanşehir ve Akçadağ’da olduğu belirtilmiştir. Bölgede Malatya Valisi, ASHB İl Müdürü, İl Müdür yardımcısı, Malatya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikolog ve Sosyal Çalışmacıları ile Malatya Battalgazi Devlet Hastanesi’nde görev yapan gönüllü psikolog ile görüşmeler yapılmıştır.
Bölgede 30 farklı alanda konumlandırılmış çadır kentler olduğu ve kısa zaman içerisinde biri Adıyaman biri de Elazığ yolu çıkışlarında olmak üzere 1000’er kişilik 2 adet konteyner kent kurulmasının planlandığı öğrenilmiştir. Üçüncü bir konteyner kent için de yer planlamaları yapıldığı öğrenilmiştir.
Belediye, Mişmiş Park ve Kayısı Araştırma Merkezi’ndeki çadırkentlerde PSD çadırları bulunmaktadır. İldeki personelin, kendileri de depremden etkilendikleri travmatik stres tepkileri bakımından risk grubunda olabilekleri ve tükenmişlik yaşayabilecekleri ön görülmektedir. Benzer şekilde hastanedeki sağlık çalışanları da depremden etkilenen grupta oldukları için çalışmakta zorlanmaktadırlar. Çalışana destek uygulamalarının hem bölgedeki psikososyal destek çalışanları hem de tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde planlanmasının önemli olduğu düşünülmektedir.
Doğanşehir ilçesinde ise, yaklaşık 40 bin olan nüfusun büyük bir kısmının evleri boşalttığı ve bu nedenle bölgenin ikinci depremden daha az etkilendiği bilgisi edinilmiştir. İlçenin etkilenen köyleri Polat, Fındık, Çavuşlu, Karaterzi, Kadılı, Yuvalı, Suçatı, Yolkuru, Kurucaova ve Erkenek’tir. Kurucaova ve Erkenek en çok hasar ve kayıp olduğu görülmüştür.
Bölgede koordinatör vali, ASHB müdürü ve ASHB psikososyal destek ekipleri ile görüşülmüştür. PSD ekipleri tarafından ihtiyaç değerlendirme, kaybı olanlarla görüşmeler yapma, engelli, yaşlı ve hastaların sevkinin sağlanması ve fiziki ihtiyaçların karşılanması çalışmaları gerçekleştirilmektedir. Erkenek ve Kurucaova’da çadır kent bulunmaktadır. Çadır kentte ortalama 1500 kişinin konaklamasının sağlanması hedeflenmektedir. Stadyuma da yaklaşık 130 çadırlık bir çadır kent kurulması planlanmaktadır.
Bölgede çalışanların da deprem yaşadıkları, alanda çalışırken zorlandıkları belirtilmiştir. Bölgenin yerel ekibinin henüz tam olarak toplanmadığı, yavaş yavaş göreve geri döndükleri öğrenilmiştir. Çevre illerden gelen PSD ekipleri destek olmaktadır.
İlçede Koordinatör Vali Yardımcısı ve AFAD Koordinatör İl Müdürü ile görüşülerek iş birliği kurulan STKları kaydı yapıldı. Dört büyük çadırkent olduğu bilgisi alındı: Atatürk Parkı, Narlı, Cem Evi, 15 Temmuz Mahallesi Parkı. Bunlardan Atatürk Parkı çadır kentinde PSD çadırının da kurulduğu öğrenilmiştir. İki konteyner kent kurulması planlandığı belirtilmiştir. Köyler ile birlikte, ilçenin geniş bir yayılıma sahip olduğu görülmektedir. Köylerde de çadır toplanma alanları oluşturulduğu bilgisi verilmiştir. Özellikle merkez, Büyük Nazar ve Fatih mahallelerinin etkilendiği belirtilmiştir. Ardından ASHB çalışanları ile görüşme yapılarak sahanın durumuna ve psikososyal çalışmalara dair bilgi alınmıştır. İlçenin yoğun göç verdiği belirtilmiştir. Özellikle eylül ayında okullar başlayana kadar, yurttaşların geri dönmeyeceği öğrenilmiştir.
Kurumda, komutan ile de görüşme yapılarak kendisinin deprem sahasına ve ihtiyaçlara yönelik görüşleri alınmıştır. Yapılan çalışmalar aktarılmış olup, ihtiyaç duyulması halinde dernek olarak destek olunabileceği ve işbirliği kurulabileceği bilgisi paylaşılmıştır.
Elbistan ziyaretinde, Koordinatör Vali, ASHB İl Müdürü ve psikososyal destek ekipleri ile görüşülmüştür. Bölge, ikinci depremin merkezi olduğundan dolayı yıkımın önemli bir kısmının ikinci depremde gerçekleştiği bilinmektedir. İlçe nüfusunun oldukça önemli bir kısmının bölgeden ayrıldığı öğrenilmiştir.
İlçede kurulmuş 4 adet çadır kent bulunmaktadır: Millet Bahçesi, Pınarbaşı, Cem evi ve Esentepe. Çadır kentlerin yarı yarıya dolu olduğu bilgisi alınmıştır. Bu çadır kentlerin bazılarında, PSD çadırı olduğu, PSD ekiplerinin mobil olarak tüm çadır kentleri ve köyleri gezdiği, ilk aşamadaihtiyaç tespiti yapıldığı, sonrasında çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere PSD çalışmalarına başladıkları öğrenilmiştir. Konteyner kentler kurulunca PSD çalışmalarının buralara aktarılması planlanmaktadır. Elbistan PSD ekibinde 24 kişinin (Psikolog ve SHU) bulunduğu öğrenilmiştir.
Görevlendirilenlerin yaklaşık 1 ay sonra kendi illerine dönecekleri bilgisi alınmıştır. Bu ilçede, çalışanların uzun görevlendirme süreleri de göz önünde bulundurulduğunda, çalışana destek
oturumlarının elzem olduğu, bu alanda da desteklenmeleri gerektiği düşünülmektedir.
Nurhak’ta yaklaşık 11 bin kişinin yaşadığı ancak deprem sonrasında gerçekleşen yoğun göçle birlikte bölge nüfusunun önemli ölçüde eksildiği öğrenilmiştir. İlçede yıkımın en yüksek olduğu ilin Kullar Köyü olduğu ve biri hariç tüm okulların kullanılamaz halde olduğu bilgisi edinilmiştir. İlçede Milli Eğitim müdürü ve jandarma vali koruması ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir.
Bölgedeki koşullar gereği burada çalışacak ekiplerin mobil hareket edebilecek şekilde planlanmasının önemli olduğu düşünülmektedir. Bölgedeki kadınlar mutfak malzemeleri ihtiyaçları olduğunu dile getirmişlerdir ve bu gibi ihtiyaçlar kadınların olağan yaşantılarındaki günlük iş rutinlerine dönemlerine yardımcı olacaktır. Rutinlerin travma sonrası etkilerin sağaltımındaki önemli rolü göz önünde bulundurularak bölge halkının bu gibi ihtiyaçlarına yönelik planlamaların öncelikli ve önemli olduğu düşünülmektedir.
Kahramanmaraş merkezde, Koordinatör Vali, ASHB İl Koordinatörü, sorumluları ve çalışanları ile görüşmeler yapılmıştır. Arama kurtarma çalışmalarının halen devam ettiği, enkaz başında bekleyen aileler ve aynı zamanda kimliği tespit edilemeyen kayıplar olduğu bilgisi edinilmiştir. Özellikle Şekeroba ve Beyoğlu mahallelerinin daha fazla etkilendiği belirtilmiştir.
Yüksek kapasiteli çadır kentlerin kurulumu devam etmektedir. İlçede, içerisinde 500’den fazla çadırın bulunduğu, 9 büyük olmak üzere toplamda 24 barınma merkezi kurulmaktadır. ASHB PSD ekipleri çalışanları ile görüşmeler yapılarak saha durumu ve ihtiyaçlara yönelik geri bildirim alınmıştır. PSD ekipleri farklı illerden gelerek, gün içerisinde yakın ilçelere mobil şekilde ziyaretler gerçekleştirmektedir. Çadır kentlerde görev almalarının yanısıra, enkaz başında da kriz durumlarına müdahalede bulunmaktadırlar. Yakın kaybının çok yoğun yaşandığı, yas sürecinde verilmesi beklenen tepkilerin henüz verilmediği, kayıplara yüklenen anlamların farklılıklar gösterdiği bilgisi verilmiştir. Aynı zamanda ergenler ile özellikle çalışmaların yapılmasının önemli olduğu vurgulanmıştır. Deprem yaşayanların rutin oluşturmaları bu süreçte PSD ekipleri tarafından desteklenmektedir.Mültecilerin şehirde yoğun olduğu, çadır kentlerde ayrımcılığa maruz kalabildikleri ve destek almakta zorlandıkları bilgisi edinilmiştir. Bu süreçte verilen destekte, yas, kayıp ve akut stres tepkilerinin yanısıra yaşanabilecek diğer sorunların da göz önünde bulundurulması tavsiye edilmektedir.
İlçede AFAD Koordinatör Müdür ve Kaymakam ile görüşmeler yapılmıştır. Kaybın ve yıkımın ilçede yoğun olduğu bilgisi verilmiştir. Özellikle ilçeye bağlı Şekeroba, Kılılı ve Beyoğlu mahallelerinin en çok etkilendiği belirtilmiştir. Yardım çalışmalarının halen devam ettiği, valiliğin bu süreci yürüttüğü aktarılmıştır. İlçede 5 çadırkent kurulduğu, bu bölgelerde PSD çalışmalarının da başladığı bilgisi alınmıştır. Çadır kentlerin yanı sıra, konteyner kent kurulması planlarının bulunduğu ve hazırlıkların yapıldığı belirtilmiştir. Valiliğin sürdürdüğü çalışmalarda psikososyal desteğin yanı sıra, gündelik yaşam rutinine dönmeyi destekleyici çalışmaların da yürütüldüğü, hayvancılık ile uğraşan yurttaşların kayıpları ile ilgilenildiği ve salgın hastalıklara karşı önlemler alındığı belirtilmiştir.