Türk Tabipleri Birliği Covid-19 İzleme Kurulu, Türkiye'nin 11 aylık Koronavirüs sürecini değerlendirirken, Türkiye'de aşılamaya bu hızla devam edildiği takdirde toplumun 60 milyonluk kesiminin 2 yılda ancak aşılanabileceği kaydetti.
Online düzenlenen toplantının açılış konuşmasını yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, hastalığa değil topluma odaklanmanın ve birinci basamak sağlık hizmetlerinin öneminden bahsetti. Toplantıda değerlendirme raporunu TTB İkinci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten sundu.
Diken'in aktardığı habere göre rapordaki en önemli başlıklardan biri bağışıklama oldu. Ökten, Türkiye’de aşı dozlarının yetersizliği, MHRS randevu sistemi ve karekod uygulamasında yaşanan sorunlar ile birinci basamak sağlık hizmetlerinin ihmal edilmesi sonucu aşılamanın birinci aşamasının dahi tamamlanamadığını söyledi.
Bu hızla devam edildiği takdirde toplumun 60 milyonluk kesitinin ancak iki yılda aşılanabileceğini vurgulayan Ökten, “Pandemide nasıl bir eşitsizlik varsa, aşılamada da benzer bir eşitsizlik söz konusu” dedi.
Ökten, özellikle coğrafi inceleme sonucunda büyükşehirlerde yüzde 70-90 arasında seyreden 75 yaş üstü aşılama oranlarının doğu illerinde yüzde 30’un altında olduğunu aktardı. Ökten, TTB’nin önerilerini de şöyle ekledi:
En kısa sürede en az 120 milyon doz aşıyla toplumsal bağışıklık sağlanmalı.
Türkiye’de mutasyon analizleri Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanmalı.
Coğrafi bölgelere göre ve yaş gruplarına göre hasta ve ölüm sayıları Sağlık Bakanlığı tarafından verilmeli.
Aşının doz başına ödenen para yurttaşların vergisinden ödendiğinden, bu ticari bir sır değildir ve açıklanmalı.
Pandemide olduğu gibi aşılamada da sosyo-ekonomik desteklerle bölgesel ve her türlü eşitsizlikler giderilmeli.
Eğitim başlığında dokuz aydır yürütülen çalışmalardan çıkan sonuçları Ökten şöyle sıraladı:
Okulların kapanması Covid-19 yayılımını azaltmadı.
Okulların açılması Covid-19 olgularını artırmadı.
Okulların bu salgında hastalığın ana yayılma merkezi olmadı.
Okullarda görülen olguların toplumdaki yayılmanın bir yansımasından ibaret oldu.
Yüz yüze eğitime ara verilmesinin öğrenci, veli ve öğretmenler üzerindeki olumlu-olumsuz etkilerini kıyaslayan Ökten, okulların önlemler alınmak koşuluyla açılması gerektiğini dile getirdi.