Türk Tabipleri Birliği, Şebnem Korur Fincancı'nın serbest kalması için çağrı yaptı: Bu coğrafyaya insanlığın bir emanetidir

Türk Tabipleri Birliği, Şebnem Korur Fincancı'nın serbest kalması için çağrı yaptı: Bu coğrafyaya insanlığın bir emanetidir

Türk Tabipleri Birliği (TTB) İnsan Hakları Kolu, bugün TTB Genel Merkezi önünde “Şebnem Korur Fincancı bu coğrafyaya insanlığın bir emanetidir. Adli tıp profesörü olarak yaptığı bir ön değerlendirme nedeni ile tutuklanması kabul edilemez. TTB Başkanımız derhal serbest bırakılmalıdır. Ülkenin emek, demokrasi, etik ve bilimsel bağlamda dönüştürücü kurumlarından olan TTB'nin yargı kıskacına alınmasına son verilmelidir” açıklamasını yaptı. Şebnem Korur Fincancı ise cezaevinden gönderdiği mesajda, “Aynı umutlu ve eylemci iyimserlikle mücadelemize devam edeceğiz” dedi.

TTB ve TTB İnsan Hakları Kolu, bugün genel merkez önünde basın açıklaması yaparak TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın serbest bırakılması için çağrıda bulundu. Açıklamada, Korur Fincancı’nın cezaevinden gönderdiği mesaj da okundu. Korur Fincancı, “Aynı umutlu ve eylemci iyimserlikle mücadelemize devam edeceğiz” dedi.

İnsan Hakları Kolu Yürütme Kurulu Üyesi Dr. Ayşe Jini Güneş’in, TTB ve TTB İnsan Hakları Kolu adına okuduğu basın açıklaması ise şöyle:

“TTB ve TTB İnsan Hakları Kolu, Türkiye'nin demokratikleşmesi ve insan hakları sicilinin düzelmesinde önemli ve dönüştürücü kurumların başında gelmektedir. TTB, idam cezasının kaldırılmasından işkencenin önlenmesine, düşünce özgürlüğünden ekolojik yaşam savunuculuğuna her daim öncü kurumlar arasındadır. Tüm bu faaliyetleri nedeniyle yargı kıskacına alınsa da savunuları, sonraki yıllarda ülkenin yasalarına sirayet etmiştir. En somut emeklerinden birisi, idam cezasının kaldırılmasını ifade etiği için dönemin TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Nusret Fişek ve Merkez Konsey üyelerinin yargılanmış olmasıdır.

‘Barış savunuculuğu’ nedeni ile ya da ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ dediği için 40 yıl ara ile yargılanmış olan TTB Merkez Konsey üyeleri de gelecekte saygı ile anılacaktır. TTB, yıllarca işkencenin önlenmesine dair çabaları nedeniyle baskı görmekteyken dahi, 1999'da Birleşmiş Milletler tarafından işkencenin saptanmasında uluslararası standart kılavuz olarak kabul edilen İstanbul Protokolü belgesinin düzenleyicileri arasında yer almıştır. Sonrasında Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve TTB birlikteliği sahada ortak eğitim çalışması ile devam etmiştir.

"TTB, alternatif adli raporları ile işkence davalarında ilk ceza kararları çıkmasında etkili olmuştur" 

Bu dönüştürücü rolü bunlarla da sınırlı değildir. Unutulmasın ki, mesleki özerkliğin yok edilmesi ile resmi adli raporlarda işkence yok sayılmış iken TTB alternatif adli raporları ile ülkede işkence davalarında ilk ceza kararları çıkmasında etkili olmuş, yıllar içinde işkence oranları azalmaya başlamıştır.

Tüm bu başlıklarda emek verenler arasında, TTB Merkez Konseyi Başkanı, adli tıp hocası Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da vardır. Yakın zamanda gelen bir soru üzerine basına mesleğinden dolayı bir ön değerlendirmede bulunması, konunun araştırılarak aydınlatılmasını dile getirmesi ardından hedef gösterilmesi ve tutuklanması kabul edilemez bir durumdur.

Sağlığın tanımı ‘Bedensel, ruhsal, sosyal ve siyasal iyilik halidir’. Bu bağlamda, insan hakları hekimlik mesleğinin görev ve sorumluluk alanındadır. Hekimler ve meslek örgütü TTB'nin bu faaliyetlerinden dolayı resmi otoritelerin sistematik baskısına maruz kalması aynı zamanda mesleki özerkliğe ve toplumun sağlık hakkına müdahaledir.

Hekimlik bu topraklarda kadim bir geleneğe sahiptir. Biz hekimler bu gelenekten el aldık, yol aldık. Bin yıllardan bu yana yaşadığımız coğrafyada binlerce yasa, iktidar geldi geçti. Oysa bir sözleşi olarak Hekimlik Andı baki kaldı. Bizler, insanlık tarihinin evrensel ölçekte kabul gören ve yaşayan, geliştirilen en eski sözleşisinin mirasçılarıyız.

"Başkanımız derhal serbest bırakılmalıdır" 

TTB Merkez Konseyi Başkanı, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi, adli tıp profesörü, Barış Akademisyeni, yazar Şebnem Korur Fincancı bu coğrafyaya insanlığın bir emanetidir. Adli tıp profesörü olarak yaptığı bir ön değerlendirme nedeni ile tutuklanması kabul edilemez. TTB Başkanımız derhal serbest bırakılmalıdır. Ülkenin emek, demokrasi, etik ve bilimsel bağlamda dönüştürücü kurumlarından olan TTB'nin yargı kıskacına alınmasına son verilmelidir. Biz TTB'yiz, biz hekimiz, halk bize, biz halka nefesiz. Susmuyoruz, korkmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz.”

(ANKA)

Fincancı 20 Ekim’de, PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında, ortada bu tür iddiaların ve ölümün olduğu bir durumda, BM'nin Minnesota Protokolü ilkeleri gereği, bunun bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söyledi. Görüntülerle ilgili olarak ise “Görüntüleri daha önce de bir hekim olarak incelemiştim ve belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, zehirli gazlardan, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda” dedi. Bu röportajın ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Fincancı hakkında , "terör örgütü propagandası yapmak" ve "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama" suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın başlatılması sonrası Fincancı, Independent Türkçe’ye verdiği röportajda, Medya Haber TV'deki yayında, ortadaki iddianın araştırılmasını savunduğunu söyledi. Medya Haber TVyi de eleştiren Financı, “Medya TV ve ondan haberleştirenlerin sorumsuz habercilik anlayışı var. Sanki ben 'Kimyasal kullanılmıştır' demişim gibi haber yapıyorlar. Öyle bir şey demedim ben. Canlı yayında konuşuyorum. Hani diyorum ki bir kimyasal etkisi olabilir, sinir sistemini de etkileyen, o istemsiz hareketler ama bunun araştırılması gerekir diyorum” dedi.

TIKLAYIN - TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı: "Kimyasal silah kullanılmıştır" demedim, "araştırılması gerekir" dedim