Uzmanlar İstanbul’da tehlikeli boyutlara ulaşan hava kirliliğinin akciğer hastalıklarını tetiklediği konusunda uyarıyor. Türk TORAKS Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, Kronik obstrüktif akciğer hastalığında (KOAH) son yıllarda artış görüldüğünü belirterek, bunun nedenlerinden biri olarak da hava kirliliğini gösterdi.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) raporlarına göre Türkiye’de her yıl yaklaşık 29 bin kişinin hava kirliliğinden öldüğü açıklanmıştı.
Hürriyet’ten Buse Özel’in haberine göre hava kirliliğinden ölenlerin sayısı trafik kazasında ölenlerden daha fazla. Türkiye'de alarm veren yer ise Keşan. Geçtiğimiz yıl tam 228 kere kirlilik değeri "500"ün üstüne çıkmış. Bu çok yüksek bir oran olarak kabul ediliyor.
Türk TORAKS Derneği Hava Kirliliği Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Haluk Çalışır, en kötü bölgeleri saydı ve acil önlem alınması gerektiğini söyledi. Doç. Dr. Çalışır ayrıca Keşan için "boğuluyor" dedi ve yapılması gerekenleri, Türkiye'deki durumu şöyle değerlendirdi:
"Keşan şu anda boğuluyor. Türkiye'deki havası en kirli ve en tehlikeli durumdaki ilçe. Acil olarak buraya bir şey yapılması gerekiyor. Genel olarak ülkedeki en büyük kirlilik nedenlerinden biri de kömür ile çalışan termik santraller. Bunların yerine yenilenebilir enerjiler kullanılması gerekiyor. Yeşil alanlar, ormanlar kirli havayı emer. Türkiye'de yeşil alanların azalması, hava akımını kesen gökdelenler, kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtlar kirlilik nedeni. Bunların içinde diğerlerine oranla en temizi doğalgazdır."
"Şu anda bildiğimiz kadarıyla 80 tane termik santral yapılması planlanıyor. Bunlar kirliliği ciddi oranda artıracak. Ayrıca İstanbul'da boğazdan geçen gemiler ve onların egzozundan çıkan dumanlar da İstanbul'un havasını kirletiyor. Büyük şehirlerde ise sanayi, trafik, evsel ısınma kirliliğe neden oluyor."
Türk TORAKS Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu da hava kirliliğinin akciğer hastalıklarını tetiklediğini söyleydi, "Özellikle bizim kronik bronşit dediğimiz hastalıklarda etkisi var. Bunun ileri aşaması KOAH. Hava kirliliğinin etkisi KOAH üzerinde kesinlikle gösterilmiş. Astımlı hastalarımızda ise tetikleyici oluyor ve atak geçiriyorlar. Özellikle hava yolunu tutan hastalıklarda etkili oluyor. KOAH'da son yıllarda artış var. Hava kirliliği de nedenlerden biri. Türkiye'deki astımlıların da beklenen kontrol düzeyinde olmadığıunı görüyorıuz."
Doğan Haber Ajansı'na konuşan Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi üyesi Kübra Ayçiçek, Türkiye'deki hava kirliliği sınır değerlerinin Avrupa Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği sınır değerlerinin üzerinde olduğunu söyledi. Ayçiçek, “Türkiye'de iyi/orta olarak tanımlanan hava kalitesi ABD ve Avrupa açısından değerlendirdiğimizde kirli sayılıyor" dedi. İstanbul Esenyurt'ta bu sınırın 126 gün aşıldığını örnek gösteren Ayçiçek “Bunu Avrupa'ya göre değerlendirseydik, muhtemelen Esenyurt'un 365 gün kirli hava soluduğunu görecektik" diye konuştu.
Ayçiçek, “İstanbul'da ve dünyadaki yüksek yapılar hava kirliliği açısından başat faktörlerden bir tanesi. İstanbul'un rüzgar yönü kuzeyde ormanlar bulunuyor. Kuzey ormanlarını korumak oradan gelecek temiz havayı da korumak anlamına geliyor. Çünkü kuzeyden gelen temiz hava İstanbul'un içlerine kadar yayılıyor. Ulaşabilen miktar da yüksek kulelere çarptığı zaman şehrin içine temiz hava erişemiyor. Şehrin içinde kirlilik birikmesine neden oluyor" dedi.
ABD'de sınır değerinin 3 kez aşılması halinde acil önlemler alındığını belirten Ayçiçek Türkiye'de böyle bir sınırlama olmadığının altını çizerek “Eğer 10 gün boyunca bir bölge kötü havaya maruz kalıyorsa oranın halkına gerekirse maskeler dağıtılmalı, sokağa çıkmamaları uyarılarında bulunulması ve önlem almaları gerektiği söylenir. Yöneticilerin önlem alması gerekir" diye konuştu.