A la Turca… Türk usulü kahve, Türk usulü tatlı, Türk usulü aşk, Türk usulü futbol… Bize özgü olanı tanımlamak için kullanılan “a la Turca” deyimi, Meksika’nın en çok satan dergisi Proceso’da farklı bir bağlamda manşete taşındı: Racismo a la Turco.Sevecen Tunç / Tempo24
Türk usulü Irkçılık! 2,5 yıldır Türkiye’de top koşturan Meksikalı futbolcu Antonio De Nigris, dergiye verdiği röportajda, teknik direktörü Aykut Kocaman’ı sistematik ırkçılık yapmakla itham ediyordu. “Türk’ün ırkçılıkla imtihanı”, futbolumuz adına yüz kızartan bir sınavdı. Fakat tam Meksikalı forvetin hücumuna karşı gardımızı almışken, kendisi bir basın toplantısı ile ırkçılığa dair tüm yazılanları yalanladı… Biz futbolumuzun kara kaplı defterinde bir sayfayı daha geride bırakırken, Ankaraspor’un renkli forveti, Meksikalı futbol gezgini De Nigris, ‘El Santo’ maskeli gol şovundan sonra kendini bir kez daha anımsatmayı başardı… 1978’de Meksika’nın ‘Kuzeyin Sultanı’ olarak da bilinen Monterrey kentinde doğan Antonio De Nigris Guajardo aslında bir “futbol gezgini”. On yıllık profesyonel futbol kariyerinde on farklı takımda futbol oynamış olan oyuncu, Meksika’dan Kolombiya’ya, İspanya’dan Brazilya’ya topun peşinde beş ülke gezmiş. Son durağı olan Türkiye’de ise bir buçuk sezon formasını giydiği Gaziantepspor’un ardından, yaklaşık bir yıldır Ankaraspor için ter döküyor.
Profesyonel anlamda futbolla tanışmadan önce, bir Amerikan futbolu tutkunu ve ülkesini Davis Cup’ta temsil edecek kadar yetenekli bir tenisçi olan De Nigris, futbola doğduğu kentin takımı olan Monterrey Futbol Kulübü’nde başlar. Muhasebeci bir babanın ve ev hanımı bir annenin dört çocuğundan biri olan Antonio’nun iki erkek kardeşi de Meksika’nın ünlü simalarındandır. Abisi Alfonso, Meksika’nın ünlü modellerinden biri iken, küçük kardeşi Aldo, Antonio’nun ilk takımı olan Monterrey’de top koşturmaktadır. Ülkesinde, Monterrey’den sonra America Club ve Puebla kulüplerinin formalarını da giyen De Nigris, kendisinden beklediği parayı kazanamayınca transferlerinde sıkıntı çıkaran ilk kulübü yüzünden, futbol gezginliğine başlar. İlk yurtdışı tecrübesini İspanya’nın Villa Real takımıyla yaşayan futbolcu, orada, sarı mavili formayla oynadığı 15 maçta toplam sekiz gole imza atar. Dünyanın en güzel futbolunun İspanya’da oynandığını düşündüğünden ve tekrar ülkesine dönerek Monterrey ile sorun yaşamak istemediğinden olsa gerek, İspanya’nın ikinci lig takımlarından Polideportivo ile anlaşır. Bir yıl kadar da burada top koşturan Meksikalı forvetin yolu Kolombiya’nın Once Caldas adlı kulübüne düşer. Uluslararası futbol kamuoyu, Once Caldas’ı, 2004 yılında, başarılı teknik direktörleri Luis Fernando Montoya’nın istifa ettikten sonra kurşunlanması olayı ile hatırlamaktadır. İşte, Japonya’daki 2004 Intercontinental Kupası’nda finale kadar yükselen ve penaltılarda 8-7 Porto’ya yenilen bu küçük kent takımının başında Montoya, ileri ucunda ise Antonio De Nigris vardır! 'GAZİANTEP'İN HARİTADAKİ YERİNİ BİLMİYORDUM'Kolombiya macerasının ardından ülkesine dönen De Nigris, bir sezon Puebla’da oynadıktan sonra, Meksika’nın gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu olan Hugo Sanchez’in takımına, Pumas’a gider. Altı ay kaldığı Pumas’ta, eski futbolcu yeni teknik adam Sanchez’den, uzaktan topa nasıl vurulacağından, hava toplarına nasıl çıkacağına kadar, futbolun inceliklerini öğrenir. 2006 senesinde Pumas’la yollarını ayıran De Nigris, bir yıla üç farklı ülke sığdı
rmayı başarır ve Meksika’dan Brazilya’nın Santos Kulübü’ne, oradan Gaziantepspor üzerinden Türkiye’ye transfer olur. Gaziantep’e geliş öyküsünü bir röportajında şöyle açıklar: “Santos’ta oynarken sözleşmemden kaynaklanan bir sorun üzerine ayrılmak zorunda kaldım. O sırada Türkiye’de ligler devam ediyordu ve Gaziantepspor’dan teklif geldi. Gaziantep’in haritadaki yerine bile bakmadan gözlerim kapalı imza attım.” Gezgin futbolcu, sadece boş durmamak amacıyla, geçici olarak geldiği ülkede aradığı mutluluğu yakalamış olmalı ki, kendi ülkesinden sonra en uzun soluklu olarak, 2,5 senedir Türkiye’de top koşturmaktadır. Gaziantepspor’da ilk sezon vasat bir grafik çizse de, 2007- 2008 sezonunun başında ortaya koyduğu etkileyici performansı ve Fenerbahçe maçında attığı golün ardından taktığı maske ile adından söz ettirmeyi başardı. Antep’in Fenerbahçe’ye 2-1 yenildiği maçta, takımının tek golüne imza atan De Nigris, Meksika’nın pop kültür ikonu, güreşçi El Santo’nun kullandığı geleneksel maskeyi şortundan çıkarıp takarak, sahada tur attığında başına gelecekten tamamen habersizdi…
Gol sevincini sarı kart ile kursağında bırakan hakem ve ardından onu azarlayan hocası Mesut Bakkal yüzünden olsa gerek, bir daha maskeli şovlarla futbolumuzu renklendirmeye cesaret edemeyen De Nigris, kendisi de görsel bir şölen olan futbolda böyle katı kuralların olmasına bir anlam veremediğini sıklıkla dile getiriyor. KAFAYI KULLANDI, 7 GOL ATTI2008’in başında Ankaraspor ile anlaşarak, mavi beyaz renklere bağlanan De Nigris, sezon sonuna kadar oynadığı 15 lig maçında attığı 7 golün 7’sine de kafasıyla imza atar. Ankaraspor’un türlü umutlar bağladığı futbolcu, 2008- 2009 futbol sezonununda kendinden beklenileni pek veremese de, takımı sezonun ilk yarısını ligin 5. sırasında kapatmayı başarır. En son 29 Kasım’daki Ankaragücü maçında forma şansı yakalayan De Nigris ise, vaka-i maske’den sonra, futbol gündemine, Meksika’nın sol akıllı dergilerinden Proceso’ya verdiği röportajla oturur.
De Nigris, hocası Aykut Kocaman’ı yabancılara karşı sistematik ırkçılık yapmakla suçladığı röportajda, kendisinin Meksika futbol tarihinde, Hugo Sanchez ve Luis Garcia’dan sonra dışarıda oynayan 3. büyük golcü olduğunu, fakat Kocaman’ın bunu görmeyerek kendisini kadro dışında tuttuğunu söyler. Bu büyük iddianın futbol gündeminde geniş yer bulmasının ardından, Antalya’daki kampta bir basın açıklaması yapan De Nigris, ırkçılıkla ilgili yazılanların asılsız olduğunu belirtir. 30 yaşındaki bu gezgin futbol adamının Türkiye macerasının, ‘ırkçılık’ olayından sonra nasıl bir yörünge izleyeceği bilinmese de, Türk futboluna bıraktığı zengin malzemeler sayesinde De Nigris ismi uzun yıllar hafızalarımızda kalacaktır!