Türkçe müziğin gizli hazinelerinden: Ece Dorsay

Türkçe müziğin gizli hazinelerinden: Ece Dorsay

Yavuz Hakan Tok*

Türkçe müziğin “gizli” hazinelerindendir Ece Dorsay. “Gizli” diyorum çünkü ülkenin en ünlü sinema eleştirmeni Atilla Dorsay’ın kızı olmasına rağmen, doğuştan sahip olduğu medya gücüne sırtını hiç dayamamış, başından beri kendi yolunda bağımsız bir müzisyen olarak yürümüş, bu nedenle de hep az bilinir kalmış ya da kalmayı tercih etmiş bir isim Ece. Bunun da ötesinde kimselere benzemeyen sesi, kendine ait şarkıları ve o şarkılarla yarattığı dünyasıyla da nevi şahsına münhasır, özel bir isim.

Ece Dorsay’ın ilk resmi kaydı olan “Tutkuların Peşinde” adlı şarkı, 2000 yılında Universal Müzik tarafından piyasaya sürülen “Alternative Rock” adlı albümde yer alıyordu. 2002 yılında ise ilk albümü “Kum Saati” ile çıktı dinleyici karşına. Bu ilk albüm, onun her bakımdan farklı bir müzisyen olduğunu hissettirmiş ve Dorsay’ın dikkatleri üzerine çekmesini sağlamıştı ama ikinci albüm “Kırmızı Karanlık” çok uzun bir aradan sonra, ancak 2013 yılında piyasaya çıkabildi. Zira müzik endüstrisi içinde oyunu kurallarına göre oynamaya yanaşmayan bir müzisyen için bu ülkede işler her zaman çok ama çok zordu.

Ece Dorsay’ın üçüncü albümü “Dünyamın Haritası” ise 2015 yılının Aralık ayında İrem Emre Müzik tarafından dijital platformlarda satışa sunuldu. Albümde 11 şarkı var. Önceki albümlerinde tamamen kendi yazdığı şarkıları söyleyen Dorsay, bu defa işi bir adım daha ileri götürüp bütün düzenlemeleri  kendisi yapmış, hatta bütün enstrümanları da kendisi çalmış (öyle ki bir şarkıda ağzıyla trompet dahi çalıyor, “beatbox” yapıyor.) İşin büyük kısmını evindeki stüdyosunda kotarmış, sadece gitar ve vokal kayıtları Sezen Aksu’nun stüdyosunda gerçekleştirilmiş. Yani hem başından sonuna “self-made”, hem de büyük kısmı “home-made” bir albüm bu. Diğer albümlerinden farklı olarak ilk defa “cover” bir şarkıya da yer vermiş albümünde. Onun dışında kalan 10 şarkının söz ve müzikleri de yine Ece Dorsay imzası taşıyor.