Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, TSK'daki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimiyle ilgili olarak, "Yarın uzaylılar bu ülkeyi işgal etse bu ülke onun da üstesinden gelir. Hiçbir şeyden korkmuyoruz. Özellikle siber saldırılara yönelik olarak da Türkiye'deki önemli alt yapıların bir tanesini biz işletiyoruz. Bunun da bilincindeyiz. Buradaki kapasitemiz dünyadaki en yüksek kapasitelerden bir tanesi" dedi.
"Eğer 1 Nisan'da 4,5G şebekesini devreye almamış olsaydık o facetime görüşmesini büyük ihtimalle göremeyecektik. Böyle bir konuşmayı 3G ile yapmanız ve sorunsuz bir şekilde devam ettirebilmeniz büyük bir mucize olurdu" diyen Terziyoğlu, "4,5G ve her iki uçtaki kullanıcının da cihazının bu teknolojiye erişebiliyor olması bence müthiş bir imkan oldu. Cihaz kalitesi de networkun kalitesi de artık hayatımızda böyle bir teknolojinin olduğunun bilincine olmak da önemliydi o anda. 4,5G bu tarihi gecenin en önemli kırılma noktalarından bir tanesidir. Türkiye 15 Temmuz olayından çok önemli bir kazanımla çıktı" ifadesini kullandı.
Yeni Şafak'tan İbrahim Acar'a konuşan Kaan Terzioğlu'nun açıklamaları şöyle:
4,5G olmasaydı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'facetime'den yaptığı 'meydanlara çıkın' çağrısı kesilebilir miydi? Eğer 1 Nisan'da 4,5G şebekesini devreye almamış olsaydık o facetime görüşmesini büyük ihtimalle göremeyecektik. Böyle bir konuşmayı 3G ile yapmanız ve sorunsuz bir şekilde devam ettirebilmeniz büyük bir mucize olurdu. 4,5G ve her iki uçtaki kullanıcının da cihazının bu teknolojiye erişebiliyor olması bence müthiş bir imkan oldu. Cihaz kalitesi de networkun kalitesi de artık hayatımızda böyle bir teknolojinin olduğunun bilincine olmak da önemliydi o anda. 4,5G bu tarihi gecenin en önemli kırılma noktalarından bir tanesidir. Türkiye 15 Temmuz olayından çok önemli bir kazanımla çıktı. [Genel Müdür Kaan Terzioğlu, odasındaki ekrandan günlük cihaz satışlarını an be an takip ediyor. Terzioğlu'nun anlattığı ekranda, Turkcell iletişim merkezlerindeki cihaz satışlarının 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da artarak sürdüğünü gösteriyor.
Genel Müdür Kaan Terzioğlu, odasındaki ekrandan günlük cihaz satışlarını an be an takip ediyor. Terzioğlu'nun anlattığı ekranda, Turkcell iletişim merkezlerindeki cihaz satışlarının 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da artarak sürdüğünü gösteriyor.
Cumhurbaşkanının çağrısının ardından siz ne yaptınız? Facetime görüşmesini herkes gibi ben de televizyondan gördüm. Biz o görüşme sırasında ne duyduysak not aldık ve şirket olarak hükümetimizin ve demokrasinin yanında olduğumuzun açıklamasını yaptık. Ve o facetime görüşmesindeki cümleleri bir mesaj haline getirdik. Cumhurbaşkanımızın imzasıyla sosyal medya hesaplarımızdan paylaştık. Hemen ardından aynı açıklamayı 35 milyon müşterimize “RTErdoğan" hesabından SMS olarak gönderdik.
Askercell paketimizden şimdiye kadar yaklaşık 90 bin asker yararlandı. 15 Temmuz gecesi bu 90 bin askerimize de “Peygamber Ocağının değerli evladı bu kalkışmaya inanma. Silahını bırak teslim ol" mesajını attık. Bu imkanımız madem var bunu kullanalım istedik ve yaptık. Bunlar iletişimin önemi. Gezi olayları sırasında aynı alt yapı ve aynı iletişim imkanı çok ters yönde bir amaçla kullanıldı. Bu olayda halkın sağduyusunun üstün geldiğini gördük. Askercell'den yapılan çağrı:
15 Temmuz darbe girişimine önemli bir adımla cevap verdi. Meydanlardaki iletişimi kesintisiz kılmak adına bedava dakika, mesaj ve GB sağladınız. Bunun maliyeti ne oldu? Biz normal bir müşterimizin iki haftalık kullanımı kadar bir şeyi bu dönemde bedava verdik. Bunun da tabii olarak bize bir maliyeti var. Hesaplamaya gerek yok. Rakam telaffuz etmek istemiyorum ama ciromuza bakılırsa anlaşılıyor. Son olarak ikinci çeyrek finansallarımıza göre ikinci çeyrekte 3 milyar lira ciro açıkladık. Yaklaşık bunun 6'da biri kadar bir rakama tekabül ediyor. Bu ciddi bir maliyettir ama helal olsun. Çünkü neticede Türkiye yoksa biz de yokuz.
O gece Turkcell de hedef alındı. Sizin cephenizde yaşananlardan gün yüzüne çıkmamış neler var? O gece ilk olarak 'İstanbul ve Ankara'da terör saldırıları olacak. Asker önemli noktaları kontrol altına alınıyor" gibi bir bilgi kirliliği ile hareket edildi. Bunun için de internet kaynaklarının kısıtlamasıyla ilgili bize bir talimat geldi. Biz bu talimatın darbe kalkışması sonucu olduğunu anladığımızdan dolayı uygulamadık. Defalarca tekrarlanmasına rağmen biz bu talimata uymayacağımızı ifade etti. Gebze'deki datacenterimiz basıldı. Ancak 45 dakika sonra cihazlar iade etmek mecburiyetinde kaldılar. Gebze binanıza gelenlerin elinde de makas var mıydı? Tahmin etmiyorum. Olsaydı da fark etmezdi? Biz bugün bir tek noktadan değil birçok farklı noktalardan coğrafi yedekli bir alt yapıya sahibiz.
FETÖ'nun bundan sonra siber saldırı yapabileceği konuşuluyor. Bu konuyla ilgili ne gibi tedbirleriniz var?
Şimdi biliyorsunuz bunların hiçbirisi bize yabancı şeyler değil. Geçen sene 31 Mart'ta bütün Türkiye'de elektrik kesildi. Onun da üstesinden geldik. 2015'in son haftasında Türkiye dünyada eşi benzeri olmayan bir siber saldırıyla karşı karşıya kaldı. Onun da üstesinden geldik. Yarın uzaylılar bu ülkeyi işgal etse bu ülke onun da üstesinden gelir. Hiçbir şeyden korkmuyoruz. Özellikle siber saldırılara yönelik olarak da Türkiye'deki önemli alt yapıların bir tanesini biz işletiyoruz. Bunun da bilincindeyiz. Buradaki kapasitemiz dünyadaki en yüksek kapasitelerden bir tanesi.
5G çalışmalarınız ne durumda. Kamu-özel sektörün birlikte adım atabilecek mı? 5G Çalışma ekibiyle sürekli işbirliği halindeyiz. Bu kapsamda Aselsan ile bir işbirliği anlaşmamız var. Dünyada da Ericsson ve Huawei şirketleriyle de bu teknolojinin araştırma ve geliştirme çalışmalarını birlikte yapıyoruz. Alt yapı şirketinin ortaklık yapısı nasıl olacak? Türkiye'nin kentsel dönüşüm yasası gibi bir dijital dönüşüm yasasına ihtiyaç var. Yeni şirketin ortaklık oranlarını biz eşit paylaşım olarak düşünüyoruz. Her operatör bir başına yatırım yapsa ortaya 16 milyar dolarlık bir yatırım maliyeti ortaya çıkıyor. Hepsi kaynaklarını bir araya getirip eksiklikleri tamamlamak üzere haraket etse3 milyar dolarlık bir yatırım yapılmış olacak. Aradaki fark 13 milyar dolar. Böyle bir kaynağı çöpe atamayız.
Aradan geçen iki haftalık sürede Türk Telekom'dan bir ses var mı? Biz o gün basın toplantısı yaptığımızda bütün logoları yan yana koyduk ve bir logo için de boş yer bıraktık. Hala o yer duruyor eğer kabul ederlerse ve isterlerse gelsinler isteriz. Çünkü onların katılmasında Türkiye'nin faydası var. 21 milyon haneye fiber götürebilmek için Türkiye'nin 2 milyon kilometre fibere ihtiyacı var. Ümit ederim ki katılırlar. Katılmasalar da biz yolumuza devam edeceğiz. Bu şirketin belli bir sermaye öngörüsü var mı? Tabi ki bir sermayeye ihtiyacı olacak. İlave yatırımları da bu şirket yapacak. Biz bu şirketin bakanlımızla en aşağı 30 yıllık bir imtiyaz sözleşmesi yapmasını istiyoruz. O zaman istediğimiz uluslararası pazarda da bu şirket ister 30 yıllık bono çıkarır ister halka açarız.
Turkcell'in ortakları arasindaki hisse sorunları sizin performansınızı etkiliyor mu?
Yönetim kurulumuzun hepsi bağımsız üyelerden oluşuyor. Ve bu yönetim kurulumuzda tam yetkili bir yönetim kuruludur. Yönetim ekibimiz şirketi büyütmek daha karlı hale getirmek ve hissedarlara değer yaratmak için çalışıyor.Şirket hissedarlarının büyük ya da küçük kim olduğu bizim için aslında ayrıştırıcı bir özellik değil biz bütün hissedarlarımıza değer yaratmak için çalışıyoruz. Ümit ediyorum ki hissedarlarımız en kısa zamanda kendi aralarında da bir anlaşmaya varıp bu problemleri çözecek. Ama tahmin edersiniz ki bir varlık ne kadar değerli olursa o varlığa sahip olmak için o kadar çaba gösterilir. Bu çabaların bir sonucunu görüyoruz.