Türkiye 2020 Olimpiyat Oyunları'na aday İSTANBUL (A.A)

-Türkiye 2020 Olimpiyat Oyunları'na aday İSTANBUL (A.A) - 13.08.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün ülke ve Türk insanı için son derece önemli gördükleri 2020 Olimpiyat Oyunları adaylığını bütün dünyaya ilan etmek üzere bir araya geldiklerini belirterek, ''Heyecanlıyız, çünkü bu defa hedefe ulaşacağımıza samimiyetle inanıyoruz. Adayız, çünkü dünya barışının tesisinde çok büyük etkisi ve katkısı olduğuna inandığımız sportif değerleri ve olimpizm ruhunu çok önemsiyoruz. Umutluyuz, çünkü barıştan çok savaşın, sevgilerden çok düşmanlıkların, umutlardan çok hayal kırıklıklarının yaşandığı bir dünyaya sporun söyleyecek çok sözü olduğunu düşünüyor ve bu heyecanla bir arada bulunuyoruz'' dedi.  Erdoğan, Olimpiyat Evi'nde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin 2020 Olimpiyat Oyunları'nı düzenlemek için aday olduğunu açıkladı.  Başbakan Erdoğan, bugün ülke ve Türk insanı için son derece önemli gördükleri 2020 Olimpiyat Oyunları adaylığını buradan bütün dünyaya ilan etmek üzere bir araya geldiklerini belirterek, şunları kaydetti: ''Heyecanlıyız, çünkü bu defa hedefe ulaşacağımıza samimiyetle inanıyoruz. Adayız, çünkü dünya barışının tesisinde çok büyük etkisi ve katkısı olduğuna inandığımız sportif değerleri ve olimpizm ruhunu çok önemsiyoruz. Umutluyuz, çünkü barıştan çok savaşın, sevgilerden çok düşmanlıkların, umutlardan çok hayal kırıklıklarının yaşandığı bir dünyaya sporun söyleyecek çok sözü olduğunu düşünüyor ve bu heyecanla bir arada bulunuyoruz.''  Dünyanın en büyük sportif organizasyonu olan olimpiyat oyunlarının dünyanın bütün renklerini ve kültürlerini buluşturan bir medeniyetler buluşması olduğunu vurgulayan Erdoğan, medeniyetler ittifakında önemli bir rolü olan, eş başkan durumundaki Türkiye için bunun çok büyük bir önem arz ettiğini söyledi.  Erdoğan, sporun renkler ve kültürler üstü güzelliklerinin doyasıya yaşandığı bir barış ve dostluk festivali olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:  ''Düşmanlıkların sevgiye, çatışmaların hoşgörüye, karşıtlıkların zenginliklere dönüştüğü evrensel bir organizasyondur. Bu barış meşalesinin en çok yakıştığı coğrafyalardan birinin bizim topraklarımız olduğunu defalarca ifade ettik, etmeye de devam ediyoruz. Bu gerçeğe daha önceki adaylıklarımızda da inanıyorduk, bugün de samimiyetle inanıyoruz. Ama hep geldik, geldik, geldik finalde kapıdan döndük. Bu defa yine inanıyoruz. İnanıyoruz çünkü bizim topraklarımız olimpik ruhun özünde temsil ettiği evrensel değerlerin yüzyıllar boyunca en canlı haliyle yaşadığı topraklardır.'' -"Olimpiyat meşalesi bu ülkeye çok yakışacaktır"- Erdoğan, İstanbul'un asırlar boyunca sadece üç kıtanın birleştiği eşsiz bir şehir olmakla kalmadığını, aynı zamanda farklı medeniyetlerin, farklı inanç ve kültürlerin bir arada kardeşçe yaşadığı abidevi bir başkent olduğunu vurguladı. Erdoğan, şöyle devam etti: ''Olimpiyatların sembolü olan barış ve esenlik meşalesi, bu topraklarda, özellikle de bu şehirde asırlar boyunca hiç sönmemiş, tarihi aydınlatmıştır. Bunun için diyoruz ki Türkiye özünde zaten bir olimpiyat ülkesidir ve olimpiyat meşalesi bu ülkeye çok yakışacaktır. İstanbul ile olimpiyat oyunları arasındaki randevu gecikmiş bir randevudur. İnanıyorum ki bu buluşma gerçekleştiğinde olimpiyatlar tarihinin en anlamlı sayfalarından biri üç kıtayı birleştiren bu eşsiz güzellikteki şehirde yazılacaktır. Olimpiyat Oyunları'nın bu sembolik ve duygusal misyonunu düşündüğümüzde, hepimiz için hayali bile güzel bir hedefe doğru yürüdüğümüzü hissediyoruz. Ancak bu organizasyonun dünyanın en büyük organizasyonu olduğunu dikkate alınca meselenin gerçekçi yaklaşılması gereken sosyo-ekonomik boyutları olduğunu da kabul etmemiz gerekiyor. Türkiye'nin olimpiyat adaylığının bu bakımdan da son derece doğru bir girişim olduğunu burada özellikle belirtmek isterim.'' Dünyanın son birkaç yılı yaşanan ağır ekonomik krizin sarsıntılarıyla geçirdiğini, bu kriz sürecinde sadece sınırlı seviyede gelişmiş ülkelerin değil, gelişmiş ekonomilere sahip ülkelerin de ciddi sıkıntılar yaşadıklarını belirten Erdoğan, bu sıkıntıların bugün de devam ettiğini ve pek çok ülkenin bu süreçte spora, sporcuya, sportif tesislere yatırım yapmakta zorlanır hale geldiğini kaydetti. Yine pek çok uluslararası organizasyonun gerçekleşmesinde problemlerin ortaya çıktığını anlatan Erdoğan, Türkiye'nin küresel krizin en başından bugüne kadar verdiği mücadeleden yüzünün akıyla çıkan nadir ülkelerden biri olduğuna işaret etti. ''Türkiye, en olumsuz küresel etkilere rağmen büyüyen, kalkınan, hedef çıtasını sürekli yükselten bir ülke... Bu performansıyla dünyanın da takdir ettiği, örnek aldığı bir ülke'' diyen Erdoğan, bu yılın ilk çeyreği itibariyle yüzde 11 büyüyen ekonomiyle bir rekora imza attıklarını, büyümede dünya birincisi olduklarını, dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi konumuna geldiklerini belirtti. OECD ülkeleri arasında ekonomisi en hızlı büyüyen ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bütün bu süreçte milli gelirden enflasyona, üretim ve ihracattan işsizlikle mücadeleye kadar her alanda göstergelerin Türkiye ekonomisinin sağlamlığını teyid eder nitelikte olduğunu dile getirdi. Başbakan Erdoğan, üstelik yine bu süreçte Türkiye'nin ne makro, ne mikro seviyede yatırımlarından fedakarlık ettiğine işaret ederek, bu yatırımlar arasında dev spor tesisleri ve organizasyonlarının da bulunduğunu söyledi. Türkiye'nin bugün artık olimpiyat adaylığını ilan ederken, projelerini maketler üzerinde anlatmak ihtiyacında olan bir ülke olmadığını ifade eden Erdoğan, ''Gururla ve mutlulukla ifade edeyim ki bugün her biri birbirinden görkemli spor tesislerimizle olimpiyatlara adayız. Bugün faal olarak kullanılan ya da yapımı bitmek üzere olan bu tesislerin çok önemli bir kısmı dünya seviyesinde standardında ve üstündedir. İstanbul'da Sinan Erdem Spor Salonu gibi dünyayı imrendiren bir tesisimiz var. Olimpiyat Stadı, TT Arena Stadı, Şükrü Saracoğlu Stadı gibi dünya standartlarında stadyumlarımız var'' şeklinde konuştu.