'Türkiye, AB'den uzaklaşmalı!'

'Türkiye, AB'den uzaklaşmalı!'

T24- Uluslararası Ekonomi Kurumu Başkanı Prof. Dr.Masahiko Aoki, Türkiye'nin, coğrafi olarak bulunduğu pozisyonu iyi kullanamadığı görüşünde olduğunu belirterek, gerek ekonomik, gerek stratejik, gerekse bir enerji koridoru ve medeniyetler köprüsü olarak Türkiye'nin eşsiz bir pozisyonda bulunduğunu söyledi.

Prof. Dr. Masahiko Aoki, Türkiye'nin, küresel kriz sürecindeki ekonomik performansının da oldukça dikkat çekici bir düzeyde olduğunu kaydetti.

Aoki, AA muhabirinin, Türkiye ekonomisi ile Çin ve Japon ekonomilerindeki gelişmeler konusunda sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin çıkarı AB değil, Asya ülkeleriyle işbirliğinde

Türkiye'nin, gittikçe güç kaybeden Avrupa Birliği'ne (AB) girme çabası içinde olmaması gerektiğini vurgulayan Aoki, AB sürecinde, gerekli düzenlemeleri zaten gerçekleştirdiğini, bundan sonra, Asya ekonomileriyle daha sıkı bir işbirliği içinde bulunması gerektiğini anlattı.

Türkiye'nin, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Endonezya gibi güçlü bir ekonomik performansa sahip olduğunu belirten Aoki, bu nedenle, Türkiye'nin, 2020 yılına kadar dünya üretiminin yarısından fazlasını gerçekleştirecek olan başta Çin, Hindistan olmak üzere Asya ülkeleriyle daha çok işbirliği yapmasında fayda olduğunu ifade etti.

Aoki, Türkiye'nin, Asya'nın yükselen güçleriyle işbirliği yapması halinde, 2020 yılında önemli bir küresel güç haline gelebileceğini de vurguladı.

Türkiye'nin, ucuz Çin malları ile rekabet etme gayreti içinde olmaması gerektiğini belirten Aoki, bunun yerine, Ar-Ge ve eğitime daha çok kaynak ayırarak, sadece Türkler tarafından üretilebilen rekabet gücü yüksek ürünlere yönelmesi gerektiği tavsiyesinde bulundu.

Çin Japonya'yı 10-15 yıl önce geçmişti...

Çin'in yurtiçi milli gelirinin (gayrisafi yurtiçi hasıla-GSYH), aslında ilan edilenin çok üstünde bulunduğuna dikkat çeken Aoki, para birimi Yuan'ın düşük olması nedeniyle, Çin'in milli gelirinin de, aslında gerçek değerinin çok altında bulunduğunu kaydetti.

Aoki, ''eğer Satın Alma Gücü Paritesi (SGP-GSYH) açısından hesaplarsanız, aslında, Çin, Japonya'yı 10-15 yıl önce geçmişti'' dedi.

Prof. Dr. Aoki, Çin'in nüfusunun çok fazla olması nedeniyle, Çin'in kişi başına milli gelirinin Japonya'ya göre daha az olduğuna da dikkat çekti.

Aoki, 10 yıl içinde, Hindistan'ın, Japonya'yı geçerek, dünyanın üçüncü büyük ekonomisi olacağını da vurguladı.

Çin ile Japonya arasındaki karşılıklı çıkarlara dayalı bir işbirliği yapılabileceğini ifade eden Aoki, şunları söyledi:

''Çin'in büyüme potansiyeli çok yüksek, çünkü nüfusunun yüzde 60'ından fazlası kırsal kesimde yaşıyor ve bu nüfus, hızlı bir şekilde sanayi bölgelerine göç eğilimi içinde bulunuyor.

Ancak Çin'de yüz milyonlarca kişinin birden kentlere göç etmesi, çevre ve altyapı problemini de beraberinde getirecek. Bu kadar kalabalık nüfusu, barındıracak bir altyapı henüz mevcut değil. Çin, bu altyapıyı Japonya'da ithal edebilir.

Çin, işgücü serbestisi sağlayarak, Çinlilerin Japonya'ya gelmesine imkan verebilir, çünkü, Japonya'nın nüfusu yaşlanıyor. Çin ve Japonya arasındaki karşılıklı olarak yapılabilecek ticaret ve yatırım imkanı bulunuyor.''

Aoki, Japonya'nın, ekonomik kalkınma sürecinde daha çok çevreye duyarlı bir ekonomik gelişme içinde olması gerektiğini de vurguladı.