AB dışişleri bakanlarının bugün Brüksel'de yapılacak toplantısına Türkiye'deki darbe girişimi ve sonuçları damgasını vuracak. Brüksel'de bulunan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin de konuk olarak katılacağı toplantıda Türkiye'de idam cezasının yeniden yürürlüğe sokulması tartışmaları ve demokrasiyle ilgili endişelerin net bir şekilde dile getirilmesi bekleniyor.
Toplantı öncesinde açıklama yapan AB Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, başarısız darbe girişiminin ardından Türkiye'nin hukukun üstünlüğünü koruması çağrısı yaptı. Mogherini, "Hukukun üstünlüğünün, ülkenin kendi selameti için korunması gerekiyor" dedi.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault da, darbe girişiminin ordu ve yargıdaki muhaliflere karşı temizlik operasyonları için açık çek olarak kullanılamayacağını vurguladı. Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz da Erdoğan'a sınırlarının gösterilmesi gerektiğini belirterek, "Ölümlere yol açan darbe girişiminin sert bir şekilde kınanması gerektiği açık. Ama hukuk devleti buna rağmen korunmalı" dedi.
"AB müzakereleri üzerinde düşünülmeli"
Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Elmar Brok, 'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkedeki durumu anayasal hakların daha da kısıtlanması için kullanması durumunda AB ile üyelik müzakerelerinin de ' zor, hatta imkansız' hale geleceğini' kaydetti.
Almanya içinde de Türkiye ile ilişkilerin geleceği konusunda yoğun tartışmalar var. Alman Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) Federal Meclis'teki savunma politikaları sözcüsü Rainer Arnold, Türkiye'nin 'daha kötü ve daha otoriter' bir hale geleceği endişesini dile getirerek, "Almanya'da Türkiye'nin doğru bir müttefik olup olmadığına yönelik tartışmalar giderek daha zorlaşacak. Türkiye bazen kızdıran, ama aynı zamanda stratejik açıdan son derece önemli bir partner" diye konuştu. Arnold, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her fırsatı kendi sistemini pekiştirmek için kullandığını da savundu.
"Hukuksuzluğa karşı hukuksuzlukla savaşılamaz"
Alman Federal Meclisi Avrupa İşleri Komisyonu Başkanı Gunther Krichbaum da Türk hükümetini demokratik ilkelere uymaya çağırarak, 'Hukuksuzluğa karşı hukuksuzlukla savaşılamaz. Bir deve iğne deliğinden geçebilir, ama demokratik olmayan bir ülke AB'ye üye olamaz" diye konuştu.
Alman Hristiyan Sosyal Birlik partisi Genel Sekreteri Andreas Scheuer ise Türkiye ile AB üyelik müzakerelerinin ciddi bir şekilde yeniden düşünülmesi gerektiğini savundu.
"Merkel sertleşmeli"
SPD Meclis Grup Başkanvekili Rolf Mützenich de, Başbakan Angela Merkel'i Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı daha sert bir tutum takınmaya çağırdı. Mützenich, Merkel'in geçmişte olduğundan daha net ifadeler kullanması gerektiğini belirterek, ayrıca muhalefetle görüşmek gibi kamuoyuna açık sinyaller verilmesi gerektiğini kaydetti. Mützenich, Türkiye ile AB üyelik müzakerelerinin kesilmesi çağrılarına ise karşı çıktı ve müzakerelerin Türkiye'deki gelişmeler üzerinde etki sahibi olmak için hala bir araç olduğunu söyledi.
Alman Federal Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen de 'Die Welt' gazetesine verdiği demeçte, ordu ve yargıda girişilen temizlik operasyonuna atıfla, "Bu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın özellikle de kontrol mekanizmaları ve muhalefeti devredışı bırakarak devlet içindeki gücünü daha da genişletmek ve pekiştirmek için darbeyi kullandığı anlamına geliyor" dedi.