TÜRKİYE BİLİM VE TEKNOLOJİYE ÖNEM VERMELİ İSTANBUL (A.A)

-TÜRKİYE BİLİM VE TEKNOLOJİYE ÖNEM VERMELİ İSTANBUL (A.A) - 22.07.2011 - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'nin, lider bir ülke olmak istiyorsa dünyadaki güç dengelerinin ana belirleyicisi olan bilim ve teknoloji gibi kilit bir alana azami önem vermek zorunda olduğunu belirterek, ''Gelişmiş ülke örneklerini incelediğimizde ekonomideki büyümenin bilim ve teknoloji alanındaki yetkinlikle paralel yürüdüğünü görüyoruz'' dedi. Yıldız Teknik Üniversitesi Omron Otomasyon Teknolojileri Laboratuvarı'nın açılışında konuşan Ergün, Yıldız Teknik Üniversitesi ile Omron işbirliğinde kurulan Otomasyon Teknolojileri Laboratuvarı'nın açılışında bulunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Konuşmasında, Japonya'da yaşanan büyük felakette hayatını kaybedenleri saygıyla anan Ergün, Türkiye olarak, yaraların sarılması noktasında bugüne kadar yaptıkları ne varsa bugünden sonra da yapmaya hazır olduklarını belirtti. Ergün, Japonya'nın Türk milletinin en fazla ilgi duyduğu ve takdir ettiği ülkelerin başında geldiğine işaret ederek, bu ilginin merkezinde, Japonya'nın kendi milli ve manevi değerlerini koruyarak bilim ve teknoloji alanında yakaladığı başarıların yer aldığını anlattı. Bir ada ülkesi olan ve deprem kuşağında yer alan Japonya'nın fiziki coğrafya açısından sahip olduğu tüm sınır ve engelleri bilim ve teknolojiye yatırım yaparak aştığını dile getiren Ergün, Türkiye'nin de genç ve dinamik nüfusu, coğrafi konumu, tarihi ve kültürel birikimiyle çok önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Bakan Ergün, Türkiye'nin son yıllarda bu potansiyelini açığa çıkarmaya başladığını, daha yeni yeni hızlanmasına rağmen, çok önemli mesafe katettiğini ifade ederek, ''Türkiye'nin sahip olduğu potansiyeli düşünceden eyleme geçirmek için en fazla önem vermesi gereken alanlar hiç şüphesiz eğitim, bilim, teknoloji, AR-GE ve tasarım konularıdır'' dedi. ''Petrol ve doğalgaz gibi kaynaklarımız olmadığına göre insanımızın aklını, zekasını ve fikirlerini parlatmak mecburiyetindeyiz'' diyen Ergün, son sekiz buçuk yılda Türkiye ekonomisinin makro planda radikal bir değişim yaşadığını, güven ve istikrarın adresi haline geldiğini dile getirdi. Nihat Ergün, bu dönüşümden özel sektörün de nasibini aldığını belirterek, ''Geldiğimiz nokta ülkemiz için henüz yeterli değil. Üretim ve ihracat yelpazemizin içinde, ileri teknolojili ve yüksek katma değerli ürünlerin payını artırmamız gerekiyor. Hem mevcut sektörlerdeki yatırımları daha nitelikli bir hale taşımak hem de yeni ve yükselen sektörlere girmek gibi önemli sorumluluklarımız var. Bu sorumluluğu hükümet, kamu, sivil toplum kuruluşları, iş dünyası ve üniversitelerimiz birlikte paylaşmalıdır. Bu şekilde ortaya çıkacak sinerji, aşılmaz dağların aşılmasını sağlayacak, ülkemizi 2023 hedeflerine daha fazla yaklaştıracaktır'' diye konuştu. Türkiye'nin 2023 yılında, yıllık 500 milyar dolar ihracat yaparak dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi olmayı hedeflediğini anımsatan Ergün, bu hedefe ulaşmak için rekabet avantajının, AR-GE, tasarım, kalite ve markalaşma gibi alanlarda aranması gerektiğini vurguladı. Ergün, Türkiye'nin son yıllarda düşük teknolojili sektörlerden orta teknolojili sektörlere geçiş yolunda önemli ilerlemeler yaşadığını anlatarak, gelecek dönemin yüksek teknolojili döneme geçişin yaşandığı bir dönem olacağını bildirdi. Hükümet olarak sanayi sektörünün ekonomi için ne kadar önemli olduğunu çok iyi bildiklerini ve ekonomik büyümenin zeminini üretime oturtmaya çalıştıklarını ifade eden Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu amacımıza ulaşmamızı sağlayacak yol haritamızı, Sanayi Strateji Belgesini bu yılın başında uygulamaya koyduk. Bugün ekonomisi ağırlıklı olarak hizmet ve ticaret sektörlerine dayalı bazı Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ekonomilerinde yaşanan sıkıntılar, bizim bu tercihimizin ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor. Türkiye lider bir ülke olmak istiyorsa dünyadaki güç dengelerinin ana belirleyicisi olan bilim ve teknoloji gibi kilit bir alana azami önem vermek zorundadır. Gelişmiş ülke örneklerini incelediğimizde ekonomideki büyümenin bilim ve teknoloji alanındaki yetkinlikle paralel yürüdüğünü görüyoruz. Sanayi sektörü, bilimsel ve teknolojik gelişmelerden yararlanmış ve aynı zamanda bilimsel ve teknolojik gelişmeleri tetiklemiş bir sektördür.'' -ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ- Ergün, çalışmalarının en önemli ayaklarından birisinin, üniversite-sanayi işbirliğini geliştirmek olacağına işaret ederek, bugün açılan laboratuvarın, gerek iş dünyasına gerekse üniversite çalışanlarına hitap edeceği için son derece kıymetli olduğunu söyledi. Sanayi sektörünün toplumsal değişimlere ve yeni talep tarzlarına cevap üretmesinin ancak üniversite-sanayi işbirliğiyle mümkün olacağını vurgulayan Ergün, toplumsal değişim sürecinin yazılım, bilişim ve otomasyon gibi teknolojilerde yakalanmasının mümkün olacağını belirtti. Bakan Ergün, artık gözle görülmeyen, elle dokunulmayan ancak olumlu sonuçları yakinen test edilen ürünler olduğunu vurgulayarak, ''Yazılım ve otomasyon alanında geliştirilen ürünler, sadece kendi sektörlerinin değil, tüm sanayinin ve ekonominin başarısını doğrudan etkiliyor. Bu sektörlerin başarılı olması, finans sisteminden sanayiye, turizmden tarıma, sağlıktan kamu yönetimine kadar her alanda katma değeri artırmak gerekiyor. Bugün iş makineleri için bir simülasyon hazırlayacaksanız, internet bankacılığında yeni bir hizmet geliştirecekseniz veya tıp sektöründe hastaya ait verilerin analizini yapacaksanız bu alanlara muhtaçsınız'' dedi. Bu nedenle yazılım, bilişim ve otomasyon gibi alanlarda atılacak adımların hem Türkiye'nin taleplerine cevap üretmesi hem de ihracata dönüşmesi gerektiğine işaret eden Ergün, bu alanda üretilen ürünlerin ihraç edilmesi için tırlara veya konteynerlere ihtiyaç olmadığını belirtti. Ergün, bakanlık olarak bilişim ve yazılım gibi sektörlerin öneminin farkında olduklarını ifade ederek, ABD'deki ünlü Silikon Vadisine benzer nitelikte, Türkiye'nin ilk Bilişim Vadisinin kurulmasıyla ilgili çalışmaların devam ettiğini, bu yılın sonunda veya gelecek yılın başında bazı firmaların Bilişim Vadisinde faaliyete geçmiş olacağını bildirdi. Teknogirişim Sermayesi Desteği ile gençlere teknolojik fikirlerini hayata geçirmeleri için 100 bin lira hibe desteği verdiklerini ve kendi işlerini kurmalarına yardımcı olduklarını anlatan Ergün, bugüne kadar 500'e yakın gencin yararlandığı bu programla çok önemli projelerin hayata geçirildiğini, gelecek yıldan itibaren ise her yıl 500 projeyi destekleyeceklerini söyledi. Ergün, yeni dönemde de bu tür destekleri hem içerik hem de nicelik açısından geliştirmeye devam edeceklerini ifade ederek, ''Daha nitelikli eğitim alan gençlerimiz daha parlak fikirlere sahip olacaklar, daha parlak fikirler, daha nitelikli ürünlere dönüşecektir. Bu şekilde ülkemiz 2023 hedeflerine ulaşacak ve dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olacaktır'' dedi. Konuşmasının ardından Bakan Ergün ile Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek ve Omron Avrupa Üst Yöneticisi (CEO) Shizuto Yukumoto, birlikte kurdele keserek laboratuvarın açılışını yaptı.  Bakan Ergün ve beraberindekiler daha sonra laboratuvarı gezdi.