'Türkiye bu kısır döngüyü kırmalı'

'Türkiye bu kısır döngüyü kırmalı'

Frankfurter Rundschau, Güneydoğu'da PKK'ya yönelik devam eden operasyonları ve Kürt meselesinin geldiği noktayı yorumluyor:

“Türkiye'de Kürt sorununda şiddetin tırmanmasının sorumlusu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Geçen yaz, bizzat kendisinin başlattığı PKK ile barış sürecini gerekli olmadığı halde bitirdi. İslamcı-muhafazakar AKP hükümeti operasyonlara bütün teröristler öldürüldüğü ya da yakalandığı zaman son vereceğini duyurdu. PKK ise saldırılar düzenleme tehdidinde bulunuyor ve Türkiye'nin büyük kentlerinde yeniden bombaların patlaması an meselesi gibi görünüyor. Bu mutlaka kırılması gereken bir kısır döngü. Özellikle AB buna ilgi göstermek zorunda. Ancak Avrupalı politikacılar sınırları koruyan biri olarak Erdoğan'ı eleştirmeye korkuyor görünüyor.”

Alman gazetelerinin son günlerde ağırlıklı olarak yer verdiği bir diğer konu ise Köln'de yılbaşı kutlamaları sırasında kadınların göçmen kökenli erkeklerin cinsel tacizine ve hırsızlığa maruz kalmas. Die Welt gazetesi konuyu şöyle yorumluyor:

“Yılbaşı kutlamalarında kadınların maruz kaldığı taciz ülkede harareti artırıyor. Muhtemelen Suriye'den sığınmacıların yaptığı ağır cinsel tacizlerin toplumsal bir isteriye dönüşüp dönüşmeyeceği birçok açıdan ihtiyatlı olunmasına bağlı. İhtiyatlı olunması, yeni yılın ilk günlerinde yılbaşı gecesi yaşananlar konusunda gözlendiği gibi olaya yüz çevrilmesi değil, yatıştırma ve sürecin işlemeye bırakılması anlamına geliyor. Suçlara zaten geçen yıllarda yeterince kayıtsız kalındı. Bu suçlar siyaset ve yargı tarafından uzun süre önemsenmedi. 2015 sonbaharından önce de Almanya'da hırsızlık ve suç çeteleri aktifti. Alman yasaları bu suçluları koruyor ve bu suçlular da bunu biliyor. Bu örnek Köln'deki saldırıların açıklığa kavuşturulmasında tekerrür etmemeli.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung aynı konuyla ilgili yorumunda, Köln'deki olayın ardından bazı politikacıların suç işleyen sığınmacıların daha hızlı sınır dışı edilmesi yönündeki taleplerini dile getirmesine atıfta bulunarak değerlendiriyor:

“Almanya'ya yüzbinlerce sığınmacının geldiği ülkelerdeki kadına bakış açısının buradakinden farklı olduğunu anlamak için Köln'de yılbaşı gecesi bugüne dek yaşanan en kötü kitlesel taciz gerçekten de gerekli mi? Alman hükümeti şimdi talep ettiği açık mesajı bizzat kendisi Noel'in çok öncesinde verdi: ‘Kapıları sığınmacılara açın, daha çok açın!' Sınır dışı aracının ağır suçlular konusunda bile on yıllarca kullanılmamasının sorumluluğunu taşıyan politikacılar şimdi sınır dışı seçeneğini keşfediyor. Almanya'da gelecekte de sadece suçu kasıtlı işlediğine mahkemece hükmedilmiş ve en azından bir yıl hapis cezası almış kişilerin sınır dışı edilmesi ağır basacaktır. Ancak niye sadece suçluların gitmesi gerekiyor?”

Mittelbayerische Zeitung'un Köln'deki taciz vakaları ve ülkede yol açtığı tepkilerle ilgili yorumunda ise şu satırlar göze çarpıyor:

“Köln'de çok şey değişecektir. İslam karşıtı Pegida hareketi bir gösteri düzenleyeceğini açıkladı. Bunu diğer sağcılar izleyecektir. Belki de politikacılar nihayet emniyette tasarrufa gitmeye son vermeyi öğrenir. Köln vakası siyasi söylemi değiştiriyor. Politikacıların artık tutamayacakları sözleri vermemeye özen göstermesi gerekiyor. Ancak Köln, yolundan şaşmayan ve nefretle dolmuş insanların yanlış inançlarını değiştiremeyecektir. Buna tek çözüm işleyen bir hukuk devletidir. Ve herkesin, barış ve hoşgörü için, insanların genel olarak zan altında bırakılarak kışkırtılmasına karşı sorumluluk almasıdır."