İngiliz “The Observer“ gazetesi Atatürk Havaalanı’ndaki saldırının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı teröre karşı dayanışma çağrısını yorumuna konu alıyor:
“Eğer Erdoğan demokrasiye daha fazla saygı gösterseydi, muhalif milletvekillerini parlamentodan atmaya çalışmasaydı, zaten dikkat çekici düzeydeki yetkilerini artıracak yasal değişiklikler yapmak için çabalamasaydı, ‘inançlı Müslümanlar evde kalıp bebek sahibi olmalı‘ şeklinde ‘kadın karşıtı‘ söylemlerde bulunmasaydı, Türkiye'nin tarihinde düşünce özgürlüğü konusunda bağımsız gazeteci ve akademisyenlere uygulanan en sert baskıyı uyguluyor olmasaydı, o zaman Erdoğan'ın Batı'ya yaptığı dayanışma çağrısı belki faal bir reaksiyon oluştururdu. Oysa görünen durumda – buna Erdoğan'ın Kürtlerle olan ‘kan davası‘ ve Suriyeli mülteciler konusunda AB'ye olan alaycı tavrı da dâhil – batılı müttefikler mesafeli kalacaktır. Bu üzücü. Türkiye bizim arkadaşlığımızı ve desteğimizi hak ediyor. Ve daha iyi bir yönetimi hak ediyor.“
Avusturya'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin Avrupa basınındaki yankıları sürüyor. Seçimlerin galibi Yeşillerin adayı Alexander Van der Bellen ile aşırı sağcı FPÖ'nin desteklediği Norbert Hofer tekrarlanacak seçimle yeniden mücadele edecek. Bulgaristan'da yayımlanan “24 Tschassa“ gazetesinin konuya ilişkin yorumu:
“Kararın artısı, demokratik kuralların işlemeye devam ediyor oluşu. Eksileri ise seçimler için yeniden onlarca milyon (euro) harcanacak olması. Bir diğer eksi, Brexit sonucundan sonra Avrupalılar eski demokrasilerde yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu düşünmeye başladı. Üçüncü eksi ise en kötüsü, bu kez Avusturyalılar aşırı milliyetçi aday Norbert Hofer'e başarı getirebilir.“
İsviçre'nin “Neue Zürcher Zeitung am Sonntag“ gazetesinin aynı konuya ilişkin yorumu şöyle:
“Yeşillerin adayı Alexander Van der Bellen, seçimleri adilce kazandı. Bazı seçim bölgelerinde seçimlerin yeniden tekrarlanmasının nedeni biçimsel yanlışlıklar yapılması. Böyle bir şey İsviçre'de de başımıza gelebilir. Ancak ağır gelen şey başka; beğenilmeyen demokratik sonuçları hukuki yoldan kaldırmaya çalışmak. Mağlup olan FPÖ seçime itiraz ederken hile yapıldı gibi bir söylemde bulunmadı. Bu seçimlere kadar yapılan biçimsel hatalar bu partiyi daha önce hiç rahatsız etmemişti. Onlar için mesele, çok az farkla sonuçlanan seçimlerin tekrarlanması.“
EURO 2016'da Almanya‘nın İtalya’yı seri penaltı atışları sonrası 6-5 yenmesi de Avrupa basınında geniş yer aldı. İtalyan spor gazetesi "La Gazetta dello Sport" milli takımının arkasında duruyor:
“Her şeye karşın kahramanlar! Vahşi İtalya dünya şampiyonunu penaltı atışlarına zorluyor. Hoşçakal Avrupa Şampiyonası! Yine de geldiğimiz noktadan yeniden başlayabiliriz. Yaşasın İtalya. Almanya bizim Everestimiz idiyse, zirveye sadece bir adım kala başaramadık.“
İtalyan “Tuttosport“ gazetesi ise milli takımın yenilgisinden duyduğu üzüntüyü dile getiriyor:
“İtalya'nın Avrupa Şampiyonası'na vedası daha acı olamazdı. İtalyan oyuncuların çok hata yapmasının ardından nefes kesen penaltı atışlarıyla gelen bir son oldu. Şampiyonadan ayrılmak gerçekten acı veriyor. Fakat yine de İtalya Fransa'da beklentilerin üzerinde bir oyun sergiledi. Özellikle de uzun süreli sakatlıklar göz önüne alındığında. Şimdi sayfayı çevirip yeni teknik direktör Ventura ile yeni bir başlangıç yapacaklar.“
İspanyol gazetesi “Marca“ ise sonucu şöyle değerlendiriyor:
“Şans Almanlardan yanaydı. Almanya tarihi değiştirdi. 18 penaltının ardından İtalya ilk kez yenilgi aldı. Futbol İngilizlerin keşfettiği bir oyun. On bir kişiye karşı on bir kişi oynuyor yine de hep Almanlar kazanıyor. Şimdi bir de İtalyanlara karşı. Pek çok kez atağa geçiler ama sonunda kaybettiler.“
Fransız gazetesi “L'Equipe“ de Almanya'nın başarısını övüyor:
“Almanya nefes kesen bir mücadelenin ardından yarı finalde. Almanya tarihi yeniden yazdı. Dirençli bir maçın ve penaltı atışlarının ardından Almanya ilk kez İtalya'yı şampiyonadan atmayı başardı. Bunun için sonu gelmeyen penaltı atışları gerekti. Fakat sonunda yarı finaldeler ve perşembe karşılarına çıkacak olan takımın onları turnuvadan atabilmesi için aynı kalitede oynaması gerekecek.“