Türkiye'de düşük standartlı maskelere sertifika verildiği öne sürüldü, Universalcert şirketi iddia için ne diyor?

Türkiye'de düşük standartlı maskelere sertifika verildiği öne sürüldü, Universalcert şirketi iddia için ne diyor?

Türkiye'de bir şirketin sertifika verdiği bazı maskelerin koruyuculuk oranı İtalya'da yapılan testlerde standartların çok altında bulundu. İtalyan basını, olayla ilgili olarak İtalyan savcılar ve Avrupa Birliği (AB) kurumlarınca inceleme başlatıldığını bildirdi. Türk şirket ise bir sorun varsa bunun kendilerinden kaynaklanmadığını belirtti.

İtalyan basınında yer alan haberlere göre, yapılan denetimlerde bazı maskelerin koruyuculuk oranının düşük olduğu belirlenince Roma Başsavcılığı ve AB'nin yürütme organı Avrupa Komisyonu’na bağlı Avrupa Dolandırıcılıkla Mücadele Kurumu (OLAF) tarafından inceleme başlatıldı.

Söz konusu düşük standartlı maskelerin, Çin’de üretildiği ve Türk şirket Universalcert tarafından verilen CE2163 sertifikasını taşıdığı belirlendi.

İstanbul merkezli Universalcert (Universal Uygunluk Degerlendirme Hizmetleri ve Tic. A.Ş.), Avrupa Komisyonu’na akredite olmuş ve maskelerin AB ülkelerinde satılabilmesi için gerekli sertifikayı verme yetkisine sahip bir şirket. Ancak söz konusu CE2163 sertifikasını taşıyan maskelerin bir kısmının bu sertifikasının gerektirdiği standartların altında olduğu tespit edildi.

'Kargodaki maskeler denetimden geçmedi'

İtalya’nın kuzeyindeki Alto Adige bölgesinde bir şirket, satın aldığı maskelerin kalitesinden şüphelenince bağımsız bir laboratuvarda test yaptırdı.

İtalyan basınındaki haberlere göre, yapılan testlerde, koruyuculuk oranı yüzde 95 olması gereken FFP2 tipi -yüksek korunurluk sağlaması gereken- maskelerin, ancak yüzde 50 civarında koruyuculuğa sahip olduğu belirlendi.

İtalya’nın Trieste limanında durdurulan bir kargodaki maskeler de denetimden geçemedi.

Bu testler, söz konusu maskelerin, CE2163 damgası taşımak için yeterli filtreleme kapasitesine sahip olmadığını gösterdi. Bunun üzerine İtalyan savcılar inceleme başlattı.

Aralarında Corriere della Sera, La Repubblica ve Il Sole 24 Ore gibi önde gelen ulusal gazetelerin de yer aldığı yayın kuruluşları, Avrupa Dolandırıcılıkla Mücadele Kurumu’nun da, bu maskelere sertifika veren Türk şirketle ilgili inceleme yaptığını yazdı.

İtalyan basınına göre söz konusu incelemede, sertifika onayı sürecinin gerekli şekilde işleyip işlemediği üzerinde duruluyor.

'İtalya’da 2 ayda yapılan işlem, Türkiye’de 2 gün sürüyordu'

Il Sole 24 Ore gazetesi, "İtalyan uzmanlara" dayandırdığı değerlendirmesinde, Türkiye’deki şirketin CE2163 sertifikasını, laboratuvar testi yapmadan vermiş olabileceği iddiasına yer verdi.

Gazete, İtalya’da bu gibi sertifika süreçlerinin en az 2 ay sürdüğünü belirterek “Sektörden bazı uzmanların açıklamasına göre ise Türkiye’de bazen aynı işlem için 2 gün yeterli oluyordu” diye yazdı.

FFP2 maskelerine uluslararası standartlara uygun olup oldukları konusunda tescilli şirketler tarafından sertifika veriliyor

Türk şirket iddiaları reddediyor: 'Ticari amaçlı iftira'

İtalyan basınındaki bu iddialarla ilgili iletişime geçtiğimiz Universalcert şirketi, BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada suçlamaları reddetti.

Şirketin yazılı açıklamasında, "İlgili haberlerdeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Haberlerin kaynağının, başka bir onaylanmış kuruluştan belgeli bir ticaret firması olduğunu ve ticari maksatlarla yayıldığını öğrendik" denildi.

Universalcert, bu ticaret firmasına gerekli ihtarları gönderip iddialarına temel olan rapor ve benzeri kayıtları istediklerini belirtti ve “Belirtilen süre içerisinde herhangi bir kanıt sunmamaları durumunda yasal haklarımızı arayacağımızı da bildirdik” dedi.

'Sertifika süreci 1-6 ay arası'

Laboratuvar testleri de dahil sertifika verme sürecinin ne kadar sürdüğü sorusuna da şirket, "1-6 ay arası" yanıtını verdi.

Şirket ayrıca, “Universal Sertifikasyon gibi onaylanmış kuruluşlar, maskelerin ilk tip incelemelerini yapmaktan ve seri üretim sırasında oluşturulan maskelerin kalitesinin homojen olup olmadığını kontrol etmek için imalat üzerinde rastgele kontroller yapmaktan sorumludur” dedi.

“Bu, Universal Sertifikasyonun veya diğer Onaylanmış Kuruluşların sertifikalı maske modeli için üretilen her maskeyi kontrol ettiği anlamına gelmez” diye ekledi.

Açıklamada, “Seri üretimde maske kalitesinin homojenliğini sağlamak üreticinin sorumluluğunda olup, bunu tespit etmek amacı ile, üreticilere en az yılda bir kez düzenlenen denetimlerle, üretim yeri incelemesi yapılmakta ve yerinde alınan numuneler üzerinde bazı testler tekrarlanmaktadır” denildi.

İtalya’nın Trieste limanında durdurulan maskelerin, yapılan denetimlerde yetersiz bulunmasıyla ilgili sorumuza da Universalcert şu yanıtı verdi:

“Sorunuzda bahsedilen durumda İtalyan otoritelerce yapılan bir incelemede bir ürünün yeterli koruma seviyesi sağlamadığı tespit edilmiş ve bu ürünlerin İtalya piyasasına sunulması engellenmiştir… Üreticinin belirli bir partideki ürünleri ile ilgili de sorun yaşanmış olabilir… Özel olarak bu konu ile ilgili elimizde bulunan ve ilk belgelendirmeye esas şahit numuneler olaydan sonra ülkemizdeki bakanlık yetkilileri ile birlikte tekrar incelenmiş ve bizim belgelendirme işlemimizde bir sorun bulunmadığı anlaşılmıştır.”

Universalcert, Trieste’de durdurulan maskelerin üreticisinin, “bu ürünlerin sahte olduğunu” iddia ettiğini de vurguladı.

Avrupa Dolandırıcılıkla Mücadele Kurumu: Soruşturmalar gizli yürütülür

İtalyan basınında yer alan suçlamaları ve Avrupa Dolandırıcılıkla Mücadele Kurumu’nun (OLAF) inceleme başlattığı iddiaları üzerine bu kurum ile de temasa geçerek bilgi almak istedik.

OLAF Basın Ofisi’nden BBC Türkçe’nin sorusuna gelen yanıtta “Sorunuza cevap veremiyoruz. OLAF, ele aldığı ya da almadığı vakalar hakkında genellikle yorumda bulunmaz” denildi.

Kurum, “Olası soruşturmaların ve adli işlemlerin gizliliğini korumak ve kişisel veriler ile usul haklarına saygıyı garanti etmek" bakımından yorum yapılmadığını da kaydetti.

Universalcert şirketi de, “İtalyan makamları ya da OLAF sizinle temasa geçti mi?” sorusuna yanıt olarak şu ifadeleri kullandı:

“OLAF veya diğer Avrupa Komisyonu organları bu tip incelemeleri her zaman ve her kurum için yapıyor olabilirler. Şirket olarak tüm yetkili organlar ile işbirliği içerisinde çalışmaktayız. Ancak bu tip bir inceleme varsa bile bu incelemelerin mutlak şekilde gizlilik içerisinde yapıldığını düşünüyoruz. Eğer böyle bir inceleme mevcut ise ve bu inceleme basına sızdırılıyor ise bu çok üzücü ve telafisi mümkün olmayan zararlara neden olabilir.”