Türkiye'de Kadın Hakları İhlalleri Raporu: 18 yılda en az 6 bin 732 kadının yaşam hakkı ihlal edildi

Türkiye'de Kadın Hakları İhlalleri Raporu: 18 yılda en az 6 bin 732 kadının yaşam hakkı ihlal edildi

T24 Haber Merkezi

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun "Türkiye'de Kadın Hakları İhlalleri Raporu"na göre, 2020 yılında en az 300 kadın, 18 yılda da 6 bin 732 kadının erkekler tarafından öldürüldü. Rapora göre, 2020 yılında en az 148 kadın işçi, iş cinayetleri sonucunda yaşamını yitirirken, pandemi sürecinde erkeklere oranla daha fazla kadın işsiz kaldı.

CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için hazırladığı 'Türkiye'de Kadın Hakları İhlalleri Raporu'nu açıkladı. 

Raporda, bugün itibariyle cezaevlerinde yaklaşık 17 bin kadın tutuklu ve hükümlü bulunduğu, 800 kadarının üç yaş altında bebek olmak üzere 3 bin çocuğun da anneleriyle birlikte cezaevinde tutulduğu belirtildi. 

Sığınma evlerinin yetersizliğine dikkat çekilen raporda, 83 milyonluk Türkiye'de nüfusun yarısını kadınların oluşturmasına rağmen sığınma evlerinin toplam kapasitesinin yalnızca 3 bin 482 olduğu belirtildi ve "Sığınma evlerinde 10 bin kadına 1 yer bile düşmüyor" denildi. 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine yer verilen raporda, 2020 yılında 300 kadının erkekler tarafından öldürüldüğü, 171 kadının ölümünün ise 'kuşkulu' bulunduğu belirtildi.

2002-2020 yılları arasında Türkiye’de en az 6 bin 732 kadının yaşam hakkının ihlal edildiği belirtilen raporda, "Kadın cinayetlerinde ciddi bir veri sorunu söz konusudur. Devletin açıkladığı veriler, basından, tanık anlatımlarından ve insan hakları örgütlerine yapılan başvurulardan derlenen şiddet olaylarıyla örtüşmemekte, dahası BM tarafından hazırlanan verilerle de rakamsal farklılıklar bulunmaktadır. Bu bakımdan erkek şiddeti sonucu öldürülen kadınların tam sayısına güvenilir biçimde erişmenin mümkün olmadığını belirtmek önemlidir. Tespit edilebilen kadın cinayetlerine kaza ya da intihar süsü verilen vakalar dahil değildir. Çeşitli kaynaklar tarafından derlenip sunulan veriler arasındaki tutarsızlık, ihlallerin önlenmesi bakımından pozitif yükümlüğü bulunan devletin, bu konudaki eksik, yetersiz ve ciddiyetsiz tutumundan ayrı düşünülemez. Türkiye’de kadına karşı şiddet ve cins kırımına varan seviyedeki kadın cinayetleri, kadınların 'eşit yurttaşlar' olarak kabul edilmemeleri ve eşit muamele görmemeleri ile perçinlenmeye devam etmektedir" denildi. 

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin (İSİG) verilerine göre, 2013–2020 döneminde en az 965 kadın işçi, iş cinayetleri sonucunda yaşamını yitirdiği aktarılan raporda, kadın çalışanların en az yüzde 98'inin sendikasız olduğu vurgulandı.

Raporun sonuç bölümünde yer alan "Çözüm önerileri" başlığında ise, şu maddelere yer verildi:

  1. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un etkili bir biçimde uygulanması…
  2. İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen 'Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin etkili bir biçimde uygulanması…
  3. Kadın ve erkeğin eşit olduğu kavramının benimsenmesi ve uygulanması…
  4. Şiddet önlenememiş, tehdit ortaya çıkmış ise 6284 sayılı kanununa göre etkin korunma sağlanması…
  5. Bir kadın zarar görmüş ise etkin kovuşturma ve yargılama; cezasızlığa neden olan indirimlerin, tahliyelerin uygulanmaması…
  6. Kadınların geleceğe dönük olarak ekonomik ve sosyal açılardan güçlendirilmesi…
  7. Hukuksal düzenlemelerin kesinlikle kadına yönelik her tür şiddeti ortadan kaldırır nitelikte olacak şekilde düzenlenmesi…
  8. Öğretmenlere, polislere, hakim-savcılara, sağlık görevlilerine kadar tüm kamu çalışanlarına Toplumsal cinsiyet eğitimleri verilmesi…
  9. AİHM kararları esas alınarak “cezasızlık” kavramı, cezasızlık olgusunun yanlış uygulamalar yüzünden nasıl pekiştirildiği konusunda bilhassa kolluk güçlerine eğitim.