Moleküler Biyoloji Derneği Başkanı Nesrin Özören, ilk yeni tip Koronavirüs (Covid-19) vakakları ortaya çıktığında test çalışmalarının iki merkezde yapılmasından dolayı bir gecikme yaşandığını ve Türkiye’de yeterince test kiti olduğunu dile getirdi.
Moleküler Biyoloji Derneği Başkanı Nesrin Özören, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) ile ilgili son gelişmeleri anlattı.
Medyascope'tan Fırat Fıstık'ın haberine göre; Özören, Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim örneğinde olduğu gibi önce negatif çıkan sonucun birkaç gün sonra pozitif çıkabileceğini, aynı şekilde tersinin de mümkün olduğunu belirtti. Her testin aynı güvenilirlikte olmayabileceğini, yanlış sonuç da verebileceğini kaydeden Özören, Bilim Kurulu’nda biyologların da bulunması gerektiğini vurguladı.
Özeren, Fatih Terim örneğinde olduğu gibi testlerin bazen negatif, bazen de pozitif çıkmasına ilişkin ise şu bilgileri verdi:
"Önce negatif sonra pozitif olan durumları açıklamak daha kolay diyebilirim. Örnek vereyim, bir insan yurt dışından geldi, test yapıldı çok daha erken virüsle karşılaştıysa ki bu virüs belli bir zamanla ürüyecek, o anda alınan partikül sayısı çok az olacağı için swapla alınırken doğru swapla mı alındı, merkeze taşınırken bozuldu mu? Çünkü RNA molekülüne bağlı ve çok bozulan bir molekül. Bunu istediğiniz her yere gönderemezsiniz, 1-2 saat içinde normalde analiz etmeniz lazım. Orada sayısı az ise negatif çıkacaktır. Ama diyelim ki test bir hafta sonra yapıldı, virüs iyice çoğaldı, mukozada binlerce, milyonlarca virüs varsa bunlardan örnek alsanız pozitif çıkacaktır. Yani virüs partikülüne bağlı. Kaç RNA molekülü test laboratuvarına vardı ve ondan da kaç sağlıklı molekül çıktığına bağlı.
Diğer seçeneği değerlendirelim. Diyelim ki, test sonucu pozitif çıktı. O zaman orada bayağı bir virüs varmış, enfekte olmuş olabilir. Ancak bağışıklık sistemi virüsü zaten yok etmeye çalışıyor. Başarılı bir şekilde yok ediyorsa tedavi de olmuş olabilir ya da numuneler ikinci kez toplanırken sağlıklı bir şekilde analiz edilmemiş olabilir. Buna da ‘false negatif’ diyoruz, yani yalancı negatif. Bu olasılık da var."
İlk vakalar ortaya çıktığında örneklerin sadece iki merkezde toplandığını ve bunun bir hata olduğunu belirten Özeren, "Hızlı bir şekilde çoğalacağı tahmin edilmeliydi. İstanbul’da en az 5-10 pandemi merkezi belirlenmeli, öncü deneylerle çalışılması gerekirdi ki gerçek örnekler çoğalınca hazır olsunlar. Şimdi bu hafta bu seviyeye gelmiş durumdayız. Keşke bu 2-3 hafta önce idrak edilip, büyükşehirlerde daha çok merkez açılabilseydi" diye konuştu.
Türkiye'de RNA tespit eden, qRT-PCR kiti üreten uluslararası şirketler olduğunu kaydeden Özeren, "Bu şirketlerle geçen pazar gününe kadar temasa geçilmemişti. Kitler var ama sadece iki merkez sorumlu. Planlamada 2-3 hafta geç kalınmış. O yüzden de örnekler ve vakalar artmaya başlayınca aniden bir blokaj oldu" yorumunu yapı.
Özeren, Çin’den getirilen hızlı kitlerle, qRT-PCR kitleri arasındaki farkı şöyle açıkladı:
İki testte de değişik parametreye bakılıyor. Çin’den gelen hızlı kit, doğru 15 dakikada sonuç verebilir. İnsan kanında daha önce virüsü gördüyse antikor dediğimiz bağışıklığın belirteçlerine bakılıyor. Yani virüs eğer insanın bağışıklığını tetiklediyse antikor seviyesi yükseliyor, bu da genelde 7-10 günde oluyor. Hızlı test bunu test ediyor.
Diğer yerli firmalarımızın çoğu virüsün kendi genomunu oluşturan RNA molekül sayısını ölçülüyor. Bunlar da daha önce tespit edilebilir, 2-3-4. günde de boğaz-burun sürüntüsünde virüs tespit edilebiliyor.
Bu bölgelerde virüs seviyesi yüksekse, sıvılar bulunacak. QRT-PCR çok ince bir test. Biri öbüründen daha iyi diyemeyiz. Erken tespit için benim moleküler biyolog olarak tavsiyem qRT-PCR kitleri. Daha sonra, örneğin 10 gün sonra, aynı kişinin durumunu sormak için de kandan yapılan, hızlı test denen IgG, IgM uygulanabilir. Bazı insanlar örneğin, böbrek nakli olmuş insanlara immün sistemi baskılayıcı ilaçlar veriliyor. Bu insanlara hızlı test uygulandığı takdirde de yanıt yüksek olmayacaktır, sonuç negatif çıkacaktır. Çünkü immün sistemi baskılanmış olacak. Bu sebeple ilaç alan, organ nakli olan insanlarda IgG, IgM seviye tespiti yanlış bilgi verebilir. "
90 dakika da 2,5 saatte de sonuç veren testler olduğunu belirten Özeren, "Bir cihaz 96 örneği aynı anda yürütebiliyor. Üç gün sürmüyor. Şimdiye kadar testlerin geç gitmesi aynı merkezlere gönderilmesi, orda yığılma olması ve insan kapasitesinin az olmasından kaynaklanıyor" diye konuştu.
"Ne tam İngiltere’yiz tam Güney Kore’yiz. Yarı orada, yarı buradayız" diyen Özeren, test sayısının bu hafta merkezler, iller bazında özgürlük verildiği için artacağınını söyledi.
Pozitiflerin sayısının çoğalacağını ancak bunun insanları korkutmaması gerektiğini savunan Özeren, "Bu virüsü yenebiliriz, güçlü bir bağışıklık sistemimiz var. Tabii ki dışarı çıkmayalım, önlem alalım ama paniğe kapılmayalım" dedi.
Sağlık Bakanlığı'nın Koronavirüs Bilim Kurulu'nda moleküler biyologların da rol alması gerektiğini savunan Özeren, şunları söyledi:
"Gecikmeli kararların ya da testlerin hangisinin iyi hangisinin kötü olduğunu bir hekim ne kadar da iyi olsa binlerce hasta da görmüş olsa bilemez. Onların eğitiminin bir parçası değil. Bunu kim biliyor? Bunu moleküler biyologlar biliyor. Peki Bilim Kurulu’nda var mı moleküler biyoloji uzmanı? Yok. İmmünoloji uzmanı var mı? Yok. Hekimlerimizin, temel bilimcileri arasında davet etmesi gerekiyor. İstatistikçiler, matematikçiler, biyologlar da olsaydı bir ay önce söylerdik bu testlerle nasıl sorunlar çıkabileceğini veya çıkmayacağını.”