Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Sarıgül: Her yerde derin bir yoksulluk var, mutfaklarda yangın var
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, işsizlik ve ekonomik sıkıntıya değinerek "Bir ülkede bu mesele iş beğenmiyorlar diyerek geçiştirilemez. 'Sanayiciler çalıştıracak adam bulamıyor' diyerek tartışılamaz" dedi.
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Isparta'da basın açıklaması yaptı. Sarıgül açıklamasında, işsizlik sorunu ve hayat pahalılığını gündeme getirdi.
“Her yerde derin bir yoksulluk var, geçim sıkıntısı artık dayanılmaz hale gelmiş, mutfaklarda yangın var” diyen Sarıgül, şunları söyledi; “Milletin sıkıntılarını ‘tebdil-i kıyafet’ ekipleriyle öğrenen AK Partili siyasilere ve ülkeyi yönetenlere buradan sesleniyorum. Ülkemizin bir saat dahi beklemeye tahammülü olmayan üç sorunu var, Bunlardan birincisi işsizlik, ikincisi yoksulluk ve pahalılık, üçüncüsü tarımdır.
"Yoksulluk sınırı 10 bin lirayı geçti"
Bunların üçü de eşit önemdedir ve birbiriyle bağlantılıdır. İşsizliği işsizin sorunu ve suçu olarak görmek yanlış olur. İşsizlik toplumsal bir sorundur. 8 milyon işsizin olduğu bir ülkede bu mesele iş beğenmiyorlar diyerek geçiştirilemez. Sanayiciler çalıştıracak adam bulamıyor diyerek tartışılamaz.
Her yere üniversite açtık diye övünüyorsunuz, gençler iş isteyince üniversite iş bulmaz diyorsunuz. Gençler ne yapsın, gençlerin suçu ne? Açlık sınırı 3 bin lirayı, yoksulluk sınırı 10 bin lirayı geçti. Türkiye’deki kazançların yüzde 80’i de bunun altında. 34 milyon kişinin bankalara borcu var. Emeklisi, çalışanı, esnafı, çiftçisi borcu borçla kapatarak yaşamaya çalışıyor. Elektriğe, doğalgaza zam üstüne zam geliyor. Geçen sene bir 250 lira olan ithal kömürün tonu 3.000 liraya yaklaştı. Geçen sene 700-800 liraya satılan yerli kömür bin 300 lira oldu.”
"Bir kere de çiftçi dostu olun"
Sözcü'den İsmail Akın'ın haberine göre, çok zor bir kış beklendiğini söyleyen Sarıgül; “Dar gelirli yurttaşlarım sıkıntı içinde, kara kara düşünüyor. 20 yıldır ülkeyi yönetenler hiç çiftçi dostu olmadılar. 120 milyar dolarlık tarım ithalatı yaparak kendi çiftçimiz yerine yabancı ülkelerin çiftçisini desteklediler. Öyle bir hale geldik ki; çiftçinin ürünü tarlada para etmiyor, tezgahtakine halkın gücü yetmiyor. Belli ki bir şeyleri yanlış yapıyoruz, gelin bunları konuşalım. Bunları konuşmayacaksak partiler ne için var, siyaset ne için var?
Tarlalarda ekim zamanı geldi, çiftçiye gübre lazım, hem de hemen lazım. Tarım Bakanı'na sesleniyorum; çiftçiye makul fiyatla ve vadeli olarak gübre bulun. Tarım Kredi Kooperatifleri' ne, bankalara olan borçlarının faizlerini silin, kalanı 5 yıl eşit taksite bölün. Çiftçiyi küstürmeyin, çiftçi küserse büyük sıkıntılara gireriz. Ekmeğin fiyatının 5 liraya çıkmasını istemiyorsak önlem almamız lazım.
Bir avuç zengine kredi verdiniz, kredileri ödemediler ertelediniz, vergilerini sildiniz. Bir kere de çiftçi dostu olun, çiftçinin huzurunu kaçırmayın. Çiftçi huzurlu olursa, mutfakta huzur olur. Mutfakta huzur olursa, evde huzur olur, evde huzur olursa ülkede huzur olur” ifadesini kullandı.