Türkiye'den Kıbrıslı Rumlara "kıta sahanlığı" uyarısı

Türkiye'den Kıbrıslı Rumlara "kıta sahanlığı" uyarısı

Türkiye Dışişleri Bakanlığı,Kıbrıs'ın güneybatısında keşfedilen yeni doğal gaz rezerviyle ilgili açıklamada bulundu. İtalyan petrol ve doğal gaz şirketi Eni ile Fransız TotalEnergies'in oluşturduğu konsorsiyumun Güney Kıbrıs'ın verdiği izinle gerçekleştirdiği sondaj çalışmalarında bulunan rezervle ilgili bir soruyu yanıtlayan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, "Doğu Akdeniz'de kıta sahanlığımızda hiçbir ülkenin, şirketin veya geminin iznimiz olmadan hidrokarbon arama-çıkarma faaliyetinde bulunması söz konusu değildir" ifadesini kullandı.

Yapılan yazılı açıklamada, "Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin bu faaliyetleri Ada'nın tüm doğal kaynaklarının ortak sahibi olan KKTC'nin izni alınmadan tek taraflı olarak sürdürüldüğü için Kıbrıs Türklerinin haklarını ihlal etmekte, Doğu Akdeniz'de gerginliği arttırmakta, barış ve istikrarı tehdit etmektedir" denildi.

"Hem bölge ülkelerine, hem de Kıbrıs Rum kesiminin arkasına saklandığı üçüncü taraflara" Doğu Akdeniz'de gerginliğin bu şekilde tırmandırılmasının hiçbir tarafın yararına olmayacağını hatırlatan Bilgiç, "Ülkemiz Doğu Akdeniz'de hem kendi hem de KKTC'nin haklarını kararlılıkla korumaya devam edecek, KKTC'nin de önümüzdeki dönemde yapacağı hidrokarbon faaliyetlerine desteğini sürdürecektir" dedi.

85 milyar metreküp

AB üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti, adanın 160 kilometre güneybatısında keşfedilen doğal gaz rezervinin hacminin yaklaşık 85 milyar metreküp olduğunu açıklamıştı. Yunan Kathimerini gazetesi, Çarşamba günü kamuoyuna açıklanan keşfin gerçekleştirildiği Zeus 1 kuyusunun Güney Kıbrıs'ın ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge'nin (MEB) 6'ncı parselinde yer aldığını belirtmişti.

Güney Kıbrıs, Münhasır Ekonomik Bölgesi'ni 13 ayrı parsele ayırıyor. Türkiye ile Güney Kıbrıs arasında Doğu Akdeniz'de yaşanan gerginliğin iki boyutu bulunuyor. Birincisi Kuzey Kıbrıs'ın Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'na (TPAO) doğal gaz ve petrol arama ruhsatı verdiği alanlar. Bu alanlar A, B, C, D, E, F ve G bölgeleri olarak işaretleniyor. Rum tarafının 1, 2, 3, 8, 9, 12 ve 13 numaralarıyla işaretlediği bölge, Türk tarafının E, F, G bölgeleriyle kesişiyor.

Kıbrıslı Rumların 1, 4, 5, 6 ve 7 numaralı parselleriyse Türkiye'nin kıta sahanlığı ile kesişiyor. Türkiye, Birleşmiş Milletler'e gönderdiği 12 Nisan 2017 tarihli bir belgede Güney Kıbrıs'ın 6'ncı parselde hidrokarbon arama ve çıkarma izni vermesini "provokatif eylemler" olarak nitelemiş, "kendi kıta sahanlığında yabancı şirketlerin izinsiz hidrokarbon arama ve çıkarma faaliyetleri yürütmesine müsaade etmeyeceğini" belirtmişti.